Bir muştu yayıldı 27 Ağustos Cuma sabahına. Yıllardır bekleye, bekleye umutlanmayı bile unuttuğumuz hakikaten çok kıymetli bir muştu. 4 Eylül’de Ankara-Sivas YHT hattıyla beraber Konya-Karaman YHT hattının birlikte açılmasının planlandığı basına yansıdı. Bir vatandaş olarak, bir Karamanlı olarak üzerine bayramlık elbise alınmış masum bir çocuk gibi, içim kıpır kıpır oluverdi benim. Ne yani; biz sabah namazını Aktekke’de, Cuma namazını Ayasofya-i Kebir Camii’nde mi kılacağız yani? Öf be! Hayali bile kalbimi yerinden sökmeye yeter. Kalbim 4 Eylül’de atıyor benim. İnşallah hayallerimize hazan değmez de seferlerin başladığı günleri hayırlısıyla görürüz. Bir buçuk yıllık kara esaret nihayet bitiyor, yavrularımız okullarına kavuşuyor diye sevinirken Sayın Prof. Mehmet Ceyhan o beklenen mutat açıklamasını yaptı ve mealen dedi ki: “Uzaktan eğitime devam edelim. Aşıların etkinliği azaldı.” Şeklinde her zaman ki açıklamalarından birini serdeyleyiverdi. Sağlıklı bir nesil yetiştireceğiz derken bir buçuk yılda cahil bir toplum oluverdik birden bire. Uzaktan eğitim yavrularımıza hiçbir katkı sağlamaz, sağlamıyor da. Elbette ben bir eğitimci değilim ama çok iyi bir dinleyiciyim. Öğrenci öğreticinin varlığını yüreğinde hissetmediği sürece dikkatini veremez ve yeterince eğitime odaklanamaz. Şekil A’da görüldüğü gibi. Eğer bir bedel ödenecekse bu bedeli biz ödeyelim artık yavrularımıza bedel ödetmeyelim. Her türlü tedbiri alarak ve üzerimize düşen ne varsa yaparak okulları açalım ve ne olursa olsun kapatmayalım ve uzaktan eğitim filan diyerek kendimizi kandırmayalım. Bilmem bu bir buçuk yıl nasıl tölere edilebilir ama hiç olmazsa bu günden sonrasını kurtaralım ve bedeli ne olursa olsun okulları kapatmayalım. Ben tam bu yazıyı kaleme alırken Sayın Milli Eğitim bakanından bir açıklama geldi. Bu açıklamanın en önemli cümlesi: “Hayatın normalleştirilmesi için eğitimin normalleştirilmesi lazım” cümlesiydi. Karaman aşılamada maviye dönmüş. Ben aşı olun! Ya da olmayın! Diyecek bir konumda değilim ama engellilere aşı önceliği verildiği anda belki de ilk randevuyu alanlardanım ben. Hem kendime hem de eşime aşının iki dozunu da gününde, saatinde yaptırdım. Şu korona denen illetin başımızdan defolup gitmesi için yapılması gereken her türlü fedakârlığı yapmaya da azimliyim. Bir daha bu kara günleri yaşamamak ümidiyle! Gülen yüzünüz hiç solmasın! Çektiğiniz en büyük acı mutluluk olsun! Allah’ın selamı üzerinize olsun...