Türkiye’de turizm ve bölgesel değerlerin tanıtılması, sahiplenmesi, ve de duyurulması eski yıllarda maalesef bir önem taşımıyordu. Buna sahip çıkılması 1960 yıllardan sonra başlamıştır.

Türkiye’de turizm diğer konuların gelişmesi elle sayılacak kadar az olan vilayetlerimizde (Antalya, İstanbul, İzmir, Aydın, Konya, Erzurum, Bursa, Çanakkale gibi) olmakta idi. Buralar tarihi ve kültürel miraslarımızın bulunduğu ve de değer kazandığı illerimizdendir.

İşte bizler de Karaman’ımızın İç Anadolu’da tarihi ve kültürel değerlerinin de bu vilayetlerimizden geri olmadığını ve bununda aydınlığa çıkarılması, birçok etkinliklerden istifade ederek faaliyete geçirilerek duyurulması mantığı ile birkaç arkadaş ve önderimiz ile Karaman’ımızı da bir kültür ve tanıtım derneği kurma fikriyle ortaya atıldık ve de geç de olsa ileriki yıllara göre başarı sağladığımız şu anda görmüş durumdayım.

1954 yılında bir önderimiz dediğim büyüğümüz rahmetli Avukat Baha Kayserilioğlu’nun fikriyle ve çabalarıyla Karaman’da ilk “Karaman Kültür ve Turizm” derneğini kurduk. Dernek kurucularımızdan sağ olan emekli öğretmen Ömer Kayserilioğlu ve ben Foto Renk Mustafa Koçak yaşamaktayız. Diğer üyelerimiz ise öğretmen Cengiz Tartanoğlu, öğretmen Abdurrahman Erdal, diş hekimi Rıfat Sayın, kütüphane müdürü Sait Doğan, eczacı Naci Özpeynirci, esnaf Mesut Demirayak, eczacı Nejat Zeyneloğlu, tüccar Muzaffer İnekçioğlu, esnaf Hamit Tartan, kırtasiyeci Halit Tartan gibi kişilerdi. Bu derneğin başkanlığına Av. Baha Kayserilioğlu getirildi ve çalışmalara başlandı.

Derneği kurmamızın amaçları, gayeleri ve hedefleri ne idi diyeceksiniz. Eski yıllarda okullarımızda okutulan Türk Dili ve Edebiyatı ile tarih kitaplarımızda bazı bölgeler yazılır tanıtılırdı. Halbuki Türkiye yalnız bu bölgelerle bilinmemelidir ve her yöre kendisini tarihiyle, kültürüyle, gelenekleriyle tanıtarak turizmin gelişmesini sağlamalıdır.

Av. Baha Bey’in yazıhanesinde 1954 yılında sık sık oturup çeşitli konularda konuşup bilgi alışverişinde bulunurduk ki bu sıralarda Karaman tarihini ve kültürünü çok iyi bilen 14 adet basılmış (Karaman’la ilgili) kitapları olan Durmuş Ali Gülcan amcamız bu derneğin kurulduğunu duyunca yanımıza ve canımıza can katarcasına gelip fikirlerini söyleyerek yardımcı olacağını ifade etti. Bu teklif kaçırılır mu hiç hemen başladık çalışmalara.

Kendisi bir araştırmacı yazar, kütüphaneci ve aynı zamanda da gazeteci idi. Bizlere söylediği ve çalışmak istediğimiz ilk konunun “Türk dili ne zaman, kimin tarafından nasıl yazım ve ifadeyle başlanmıştır” idi. Kendisinin bu araştırmalarının olduğunu ve bizlerinde geniş katkılarıyla Türkiye ve dünyaya Türk dilinin başkentinin Karaman olduğunun vurgusunu yapmıştır. Bu çalışmalarımız Karaman, Konya, Ankara ve İstanbul olmak üzere birçok kütüphaneler, araştırmacı ve yazarlarla çalışarak ve Türk dilinin 13 Mayıs 1277’de Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından ilan edildiğini belgelerle belirlenmiştir.

Bu uzun çalışmalarımızın yanında Karaman tarihinde eski yıllarda kimler yaşamış, eserleri, yapıtları, mezarları gibi konuları eğilerek Karaman’ın tarihte birçok medeniyetlere hizmet ettiğini bilmekte iken bizler Hristiyanlığı başlangıç ve gelişme merkezi olan Binbir Kiliseler’in bulunduğu bu medeniyet ve yaşam yerinin Karadağ ve çevreleri üzerinde çalışmalarımızı ve araştırmalarımızı genişlettik.

Bu çalışmalarımızın semeresini hemen görmesek de büyük neyle bizlere katılanlara ve fikirleriyle, buluşlarıyla hizmet eden kişiler olmuştur. Ben bu çalışmayı yalnız bu yönetime mal etmem bütün emek verenlerindir derim. Bunu da kısa ifade etmek istedim. Konuyu fazla dağıtmayalım gelelim etkinliklere. Türk Dil Bayramı Karamanoğlu Mehmet Bey’in Türkçe fermanı üzerine 1956-1957 ve 1958 yıllarında Karaman ve de Ankara’da çeşitli araştırmacı profesörle birlikte konferanslar geliştirdik. 1959 yılında derneğimizin ismini “Karaman Yunus Emre Kültür ve Turizm Derneği” olarak değiştirdik. Çünkü bu yıllarda da Mevlana’nın Türk dünyasına isim ve değerleri anlatılırken Yunus Emre’nin de felsefeleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Yunus Emre’yi şuanda sahiplenen 16 şehit bulunmaktadır. Yunus Emre 16 şehrin değil Karaman’ın bağrından koparak bütün dünyanın Yunusu olmuştur. Çünkü UNESCO 2021 Yılını “Yunus Emre Yılı” olarak ilan etmiştir.

Karaman’da ilk Türk Dili ve Yunus Emre Bayramı (13-15 Mayıs 1961) Türkiye ve dünyada Türk dilinin ve Yunus Emre’yi geniş yankıları ve ilgileri karşısında derneğimiz faaliyete geçerek ilgili kurumlarla işbirliği yapma kararı aldı ve bayramı 13-15 Mayıs 1960 yılında yapılması için çalışmalara başladık.

Düzenli, tertipli ve işbirlikçi kişilerle Karaman şehri içinde ve diğer şehirde bulunan hemşehrilerimizle işbirliği içerisinde bu çalışmalarımızı devam ettirdik. Bizler çalışmalarımızı devam ettirdik. Bizler çalışmalarımızı yaparken önümüzde bulunan çok engeller vardı. Bunları nasıl aşacağız veya yapacağız diye fikir testlerinde bulunuyorduk. Bunlar nelerdi? Otelde yama işi, yemek işi, nakil işi, nakil işi, sahne ve salon işi, gibiydi. O yıllarda şehrimizde Selamet Palas, Yıldız Palas ve Kervansaray otelleri var idi ama onlarda Ankara ve dışından gelecek olanları memnun etmezdi. Bütün bunları düşünürken Av. Baha Bey ve öğretmen Ali Ünlüer fikirlerini söyleyerek bazı konularda komiteler kuralım o arkadaşlar o işlere uğraş versinler dendi ve kabul edildi. Komiteler şöyle idi; 1- Karşılama ve Ağırlama Komitesi (Ali Ünlüer, Abdurrahman Erdal, Ekrem Zeren, Cengiz Tartanoğlu, Ömer Kayserilioğlu) 2- Yemek be İaşe Komitesi (İbrahim Savran, Tarık Özkor, Cemal Ayyıldız, Ahçı Hafız Cicibıyık ve Şaban Uysal) 3-Basın ve Yayın Komitesi (Mustafa Koçak, Birol Kuytan, Abdullah Sertan, Dr. Mehmet Armutlu, Sıtkı Soylu) 4- Protokol ve Davetiye İşleri ( Av. Baha Kayserilioğlu, Orhan Tosun, Yücel Atalayer, Refik Eriş, Rafet Sayın, Mustafa Koçak) 5 Spor ve Folklor Komitesi (Muzaffer İnekçioğlu, Mesut Demirayak, Ali İhsan Albayrak, Ali İmançer ve Mustafa Aslan) 6- Ara İşler Yardım Komitesi (Kemal Bayat, Osman Babaoğlu, Muhtar Sart, Mehmet Ali Koçak, Behçet Özkaraman) 7 – Mali İşler Komitesi (Ecz. Necmi Özpeynirci, Ecz. Nejat Zeyneloğlu, Rafet Sayın, Muzaffer İnekçioğlu, Yılmaz Babaoğlu, Nevzat Küçükoğlu) 8 – Salon ve Sahne İşleri Komitesi (Ali Ünlüer, İbrahim Sarvan, Kerim Kuru, Halit Tanrıöver, Fehmi Harani , Ziya Kayserilioğlu, belediye fen işleri işçileri).

Bütün bu komite çalışanlarına yardımcı olarak çalışan Karamanlı hemşehrilermiz vardı. Gelelim çalışmalarımıza. Bütün bu işlerin içerisinde bizlere en çok düşündüren otel meselesi idi. Onu da belediye başkanı Kemal Kaynaş çözdü. Şöyle ki belediye hoparlöründen yayın yaparak “ Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Etkinliklerine gelecek olan misafirleri ve konukları evlerinde ağırlamak isteyenlerin belediye de bulunan ağırlama komitesine gelip kayıtlarını yaptırsınlar” diyerek hakikaten çok değerli bir buluş ve kaynaşma oldu.

Bizler bütün hazırlıklarımızı tamamladık artık bayramın yapılacağı günü bekliyorduk. Bize daha doğrusu komite başkanımızca (Av. Baha Kayserilioğlu) Ankara’dan Turizm Bakanlığından ve Konya Valiliğinden bir yazı gönderildi. Bu yıl bütün yurtta bu gibi etkinliklerin iptal edildiğini ve de yapılamayacağı hakkındadır. O yıllarda ortalık siyasi yönden baya karışıktı ve nitekim 27 Mayıs 1960’de ihtilal oldu ve bizler bu bayramı bir yıl sonrasına izinli olarak erteledik.

1961 yılında Türk Dili ve Yunus Emre’yi Anma Bayramı hazırlıklarını 1960 Mayıs ihtilalinden sonra 1961 yılı Ocak ayından yeniden yukarıdaki komite ve şahıslarla Karaman Halk Kütüphanesinde toplayarak çalışmalarımıza başladık. Her komite çalışmalarını 15 günde bir aynı yerde (kütüphane) toplanarak anlatıyor ve eksiklerini gideriyordu. Fazla uzatmayalım Konya vilayetinde bizler yardımlar talep ediyorduk. Vali bizlere çok yardımcı oldu. Birinci ordu komutanlığından bando ve mızıka ekibini talep ettik olur aldık. Konya’da bize basın olarak yardımcı olan Rıdvan Bülbül ve Gücüyener kardeşler, Müze Müdürü Mehmet Önder, Turizm Müdürü Fevzi Halıcı, gibi arkadaşlarında yardımları ile yavaş yavaş aydınlığa çıkmaya başladık. O yıllarda da siyasette yavaş yavaş durulmasına rağmen bizlerin de çalışmaları fiyasko olmaması için tedbirli olarak çalışıyorduk.

Bütün zorluklar aşıldı. Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası ve bale grubu da davet edilmişti onlarında olurları ilgili makamlardan alınarak ilgili komitemizle Karaman’a geldiler. Bu meydan da çeşitli şehirlerden de folklor ekipleri yavaş yavaş gelmeye başladılar. Şehir gün geçtikçe bayram havasının coşkusuna girmiş her işlerimiz ve bütün komitelerin çalışmaları meyvesini vermeye başlamıştı. Bu meyanda bizlerin sesini yazıp duyuracak olan büyük basın kuruluşlarının yazar ve foto muhabirleri de gelmişti. (Hürriyet, Millyer, Akşam, Tercüman, Cumhuriyet, ve Ulus gazeteleri)

Gündüz program şöyle idi Atatürk anıtına çelenk kondu (Tabi ki Karaman’a gelen yazarlar ve misafirlerle beraber) günün mana ve önemi hakkında komite başkanı Av. Baha Kayserilioğlu bir konuşma yaptı. Arkasından Belediye Başkanı Kemal Kaynaş konuştu, Türk Dil Kurumundan bir profesör konuştu ve son olarak Konya Valisi konuşarak törenlere geçildi. Törenler Cumhuriyet alanında Birinci Ordu Bandosu eşliğinde okul temsilcileri, öğrenciler, askerler ve sanatkarlar yürüyüşlerini tamamlayarak merasim sona erdi. Merasim sonrası protokol ve halk Yunus Emre (Kiriş) Camisinde giderek Yunus Emre’ye dualar okudu ve burada hayatı hakkında iki profesör konuşma yaparak protokol askerlik şubesindeki gazinoya giderek dinlendi.

Akşam yemeği şehrin çeşitli lokantalarına gelen misafirlerle ikram edildi. Bu arada onu atlamış olmayalım yatma işi. O da gündüzden gelen misafirleri bütün aileler evlerine götürdüler akşam görevleri başına getirdiler. Akşam etkinliklerinden sonra tekrar evlerine götürdüler. Akşam etkinlik yalnız bir yerde yapıldı orda Gazi Mustafa Kemal İlkokulu bahçesinde idi. Burada Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası “Saraydan Kız Kaçırma” senfonisi çalacaktı ama sahne durumu yok idi. Bunun için yeni sahneyi kurmak için petrollerden boş variller ile belediyenin gazhanesinde bulunan aynı büyüklükteki variller toplanarak Gazi Mustafa Kemal İlkokuluna getirildi. Varillerin kaymaması içinde gerekli çalışmalar yapıldı. Üstüne de düz tahta ve diğer malzemelerle sahne perde yapıma kadar hazırlandı. Belediye hoparlöründen de sık sık konsere küçük çocuk getirilmemesi ve konser sırasında kuruyemiş yenilmemesi, konuşulmaması gibi anonslar yapılıyordu.

Akşam o güne kadar Karaman’da böyle bir konser kalabalığı olmamıştı. Gazi Mustafa Kemal İlkokulu bahçesi tıklım tıklım dolu idi. Saat 21:00’da başlayan bu Saraydan Kız Kaçırma senfonisini halkımızı büyük bir dikkat ve sessizlikle dinlemiştir. En ufak bir gürültü ve öksürme dahi olmamıştır. Konser sonunda belki abartmıyalık çok uzun bir müddet seyircilerin alkışları durmadığı gibi arada gelen bazı seslerde vardı buda “Bir daha, bir daha” tempoları idi. Konser sonunda Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası şefi Sayın Hikmet Şimşek’e basın mensupları sorduklarında “Ben Anadolu’da böyle bir dinleyici ve ilgi yer ve topluluk görmedim çok teşekkür ederim” demiştir. Halk uzun bir müddet bahçeden ayrılmadı. Bazı kişilere sorulduğunda “Ne bekliyorsunuz diye?” “Hani kız saraydan daha kaçmadı, onu göreceğiz” dendi. Daha sonra mikrofonla anons edilerek halkımız dağıtılmıştır.

Ertesi gün bu gelen ekiplere yemek vermek (öğle) Karadağ’da meşe ağaçlarının bol olduğu tarihi Binbir Kiliselerin mekanında hazırlanan saç kavurması, bulgur pilavı, yoğurt, ayran, tokya çorbası, suböreği ve helvalar ile çeşitli meyveler ikram edilmiştir. Bu arada akşam saatlerine kadar gezildi, yenildi, içildi ve eğlenildi ve otobüslere binilerek misafirlerimiz Ankara’ya uğurlandı.

Bir grup Karadağ’da iken hale grubunda Gökçe çamlığında ve mesire yerinde ağırlandılar şehir merkezinde ise çeşitli şehirlerden gelen folklor ekipleri gösterilerini çeşitli alanlarda oynayarak bu bayramın değerlerine değer kattılar. Gelen ekipler ise Silifke, Bursa kılıç kalkan ekibi, Kastamonu folk. Aydın folk. Bozkır folk. Erzurum bar ekibi, Bolu Efeler ekibi, Antalya folk, Kayseri folk ekipleri katılmışlardır.

Türk Dili ve Yunus Emre’yi Anma Bayramının ikinci günündeki faaliyetleri en değerli bölümü de konferanslardır. Bu konferanslara önderlik eden e yöneten de Türk Dil Kurumu ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Edebiyat bölümü profesörlerin de katılımı ile “Türkçe ve Yunus Emre” panelinde gündüz ve akşamda yeni sinema ve eski sinema salonlarında kalabalık seyirciler huzurumda takdirlerle ve alkışlarla yapılmıştır. Toplantılar sonunda bir sonraki yıllarda da buluşmak temennisiyle son bulmuştur.

Bayramın ikinci gününde de ayrıca okullarımızın ve halkımız ile zanaatkarlarımızın ortak olarak hazırladıkları çeşitli sergiler açılmıştır. Etkinlikler, geziler de (yöre yerleri) tertip edilmiştir.

Etkinliklerin son günü ise spor idi buda şimdi Lise ve Erkek Sanat Lisesinin olduğu yer şehir futbol sahası idi. Maçlar orada yapılırdı. O gün yapılan maçlar Karaman İdmanyurdu, Konya Gençler Birliği, Akşehirspor, Ereğli Şümerspor, Silifke Gençlikspor, Konya İdmanyurdu kulüpleri “Dil ve Yunus” kupası altında iki gün devam etmiştir.

Artık Cuma günü başlayıp Pazartesi günü sona eren Türk Dil ve Yunus Emre’yi ama törenleri neticesinde halkımızdan yerli ve büyük gazetelerin yazarları, haberleri yorumları da çok olumlu olarak bizlere (komiteye) yansımıştır. Yapılan toplantılarda gelecek yıllarda da cevamı ile bu günlerde görülen aksaklıkları ve noktalar göz önünde alınarak Dil ve Yunus Emre etkinlikleri ayrı ayrı zamanlarda da ve zeminlerde yapılması kararı ile toplantılarımız sona ermiştir.