Balkona çıkar kışın ayazını çekersin içine hem de diyaframdan. Yutkunamaz susarsın. Ağlayamaz yutkunursun. Ne bileyim öyle işte.

Geçmişe bakar susarsın, yarınlara bakar yine susarsın. Kelimeler yetmez haleti ruhiyyeni anlatmaya. Tevekkül düşer tevekkül gönlüne ruhuna. Öfke düşmesin aman. Muhabbetini taze tut Allah de Ya Hakk de sus ve taze tut muhabbetini.

Keşmekeş yaşanmışlıkları at bir kenara yarınlara umutla bak. Umut İmanını taze tutar muhabbettir imanını dinç tutan. İmandır seni ayakta tutan benliğinden kurtul. Enaniyetle bakma hayata. Bir dua yeter inan kilitli kapıları açmana.

Yaşarken şehrin kargaşasında özünü unutma. Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz ne bu ifadesi zor çığlığın.

Topraktan yaratıldık mayamızda her mevzuyu sindirecek kabiliyet var unutma. Sen toprağını önce temizle çakıllardan, dikenlerden sonra tohumunu ek gayretini göster neticeyi Allah’a bırak tevekkül et. Toprak dört mevsimi kaldırabilme kabiliyetine sahip onu düşün. Sende topraktan geldin üzerine sağanak sağanak gelen olaylara isyankâr bakma imtihan o imtihan. Sabır kalkanını kuşan elinden geleni yapmışsındır e o halde bir çırpınma. Çırpındıkça batarsın biraz sükut biraz sebat biraz teslimiyet ve dua ile sığın Âlemlerin Rabbin’e.

Umudun bittiğinde direncini asla yitirme umudunu tazeleyecek zaman, inancın ölçüsünde.

Hayatımızda olayların önüne geçme gibi bir lüksümüz yok. Olayların neticesini hafifletebiliriz başımıza geçmez zannettiğimiz nice badireler gelir gelebilir. Sonucunda ilk verdiğimiz tepkide mühim sonralarda vereceğimiz tepkilerde… Dünyevi gaflete aldanıp, çok konuşan boş konuşanların ipi ile kuyuya inme, hayat senin hayatın unutma.

O kuyularda başkasının ipi ile inen kaç kimse inmiş te kurtulmuş ki muhtemelen ipi bırakmışlardır zamanla ahkam kesenler. Elalem ne der diye yaşamak yerine Allah ne der demeli, sorumluluğunda olan evladın ne der demeli insan.

Ayrılıklar bizim için olduğu gibi ayrılık sonrası hayatta bizim, bırakma kendini. Başka hayata yelken açan ayrılıklarımız da var ahirette göç edenlerimizde…

Üzgünüm dostum olacak ile öleceğin önüne geçilmiyor. Olanı bırak olduğu yerde öleni an rahmetle hayırla… Sabırla göğüsle yalnızlığını dost bil dost, eninde sonunda alışacaksın hayatı zindan edecek eylemlerle yorma kendini. Film izle, kitap oku, çocuğunla ilgilen, sohbet et çekilme kabuğuna. Mutfağa geç pasta, kurabiye, poğaça yap. Yarın hangi mahkeme kapısını açayım da geçmişin intikamını alayım gibi boş işlerle uğraşmaktan iyidir. Yaptığın pasta kurabiyeye çay eşlik etsin çocuğuna da bir süt kâfi.

 Rızkı veren Allah’tır Allah. Neyin intikamını alıyorsun kardeşim; olmamış olmuyor işte bırak, su aksın yolunu bulsun. Adamlığın cinsiyetle alakası yok malum Adam olan vesile olacaktır sonuçta rızkı veren Allah. Adam sandığın ciğerini mi yaktı, işte bırak kaldığı yerde kalsın olan olmuş sen bundan sonra hayatını nasıl hakkı ile yaşamalısın yeni bir yol çiz.  Biten bitmiş giden gitmiş Azizim. Olacak kadar öleceğinde önüne mi geçilir sandın.

 Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz Ya Hakk deyip sükut edeceğiz. Bir kaza bir hastalık bir bir …birçok neden olabilir ölüm geldiyse ne çare…Ertesi güne yapılan balık tutmaya gitme planı suya düşüverir de elinden ne gelir. Payına biraz acı biraz kor düşer derken inan dostum o da geçer lakin arada yoklar unutma.

Velhasıl bu yazı burada bitmez vesselam.