Konuya ilişkin açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Gazi Alkan, şunları aktardı;

“Türk çocuğunun Andı ve misyonu geri gelmiştir. Danıştay 8.Dairesi üst mahkeme olarak bu yönde karar vermiştir.

Türk Eğitim-Sen olarak, doğru olmayan, eğitimin milli karakteriyle çelişen, andımızın kaldırılması uygulaması için  bir dava açmıştık. Açtığımız dava milli meselelerin daha da önem kazandığı şu zamanlarda sonuçlandı. Adalet, Türk çocuklarına ve yöneticilerimize bir şevk oldu. Çocuklarımıza Milli birlik ve şuuru küçük yaşlarda aşılayan bu kısa ve özlü yemin, her çocuğun kendine, büyüklerine, küçüklerine, vatan toprağına, ait olduğu millete, bu devletin kurucu önderi Atatürk'e bir teşekkür, saygı ve hatırlatma metnidir.

Ülkemizin içeride ve dışarıda yaşadığı bütün sorunlar bu bakış açısıyla çözülecek ve gelecek kuşakların bu ülküyle yetişmesiyle bertaraf edilecektir.

Bu yargı kararı açıklanır açıklanmaz dış ülkeler ve kadim düşmanlarımızdan önce, bazı sivil toplum kuruluşları ve yöneticileri bütün illerde protesto etmiş, yani Türkiye'de Türküm denemez böyle denirse direniriz anlamına gelecek çıkışlar yapmışlar ve bu içerikte metinler yayınlamışlardır.

Bu ve benzeri çıkışlar yapanların geçmişte terör örgütleri lehine methiyeler yağdırdıkları görsel ve yazılı basında kol gezmektedir. O yüzden Türklük, vatan, milli değerlerimiz ve Atatürk konusundaki şaşı bakışlar bizi şaşırtmamıştır. Güya Andımız metni ırkçı söylem içermekte, güya demokratik toplumlarda bu gibi uygulamalar bulunmamakta, güya bilimsel yanı yok vs.

Anayasamızdaki ve Andımızdaki ve Türklük ifadesinin bir ırkı, bir soyu değil; büyük bir milleti temsil ettiğini bilmez misiniz? Tek Millet mefkuresiyle Türk Milletinin vurgulandığını anlamaz mısınız? 

Güya Danıştay’ın bu kararıyla inanç özgürlüklerinin bile tehdit altında olacağını beyan etmek Türk Milletinin aklıyla dalga geçmektir.

Bu sivil toplum kuruluşlarında üye olup destek veren milli hassasiyetleri çok yüksek binlerce vatan evladını düşünmeye davet ediyoruz. Çünkü bazı meseleler normal bir mesele olarak algılanamaz. Biz tarihe not düşerek bütün kamu çalışanlarına bir çağrıda bulunuyoruz ve bu tarihi çağrıyı tefekkürle yorumlamalarını istirham ediyoruz.

Ülkenin ve milletin en üst kademesinden milli birlik çağrısı her gün vurgulanmakta, ülkemizin geçeceği badirelerden ancak milli bir ruh ve çözümlerle atlanabileceği izah edilmekte iken, bu sorumsuz sivil toplum anlayışıyla milletimize ancak pranga takılabilir.

Milli yemin ve mefkurelere hakaret öyle demokrasi sözcüğüne sığınarak yapılmaz. Çünkü devletsiz demokrasi ancak sömürgecilerin ezberlettiği masaldır.

Bizim sendikacılığımız "Türkiye Sevdamız Ekmek İçin Kavgamız" parolasıyla milli eğitimde yıldızlaşmıştır.

Türk Eğitim-Sen olarak; "Varlığımız Türk varlığına armağan olsun" diyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını Türkiye ve Dünya gerçeklerini tekrar okumaya davet ediyoruz.”