Değerli okuyucularım, bu hafta sizlere hem dünyamızı hem de ülkemizi çokça ilgilendiren bir konu olan "çevre okuryazarlığı"ndan bahsetmek istiyorum. Çevre okuryazarlığını anlamak için ilk önce çevre eğitimi kavramını anlamalıyız, çünkü çevre okuryazarlığı çevre eğitiminin en önemli amaçlarından birisidir. Çevre eğitimi bireylerde çevreye yönelik doğru ve kalıcı izli davranış değişikliğine sebep olmaktır. Bu sebeple de çevre eğitimin insanlarda davranış değişikliği ve bireylerde bilinç oluşturmak amacıyla çevre okuryazarı olan bireylere ihtiyacı vardır.

Çevre okuryazarlığının tanımı ise şudur: Bireyin parçası olduğu ekosisteme dair bir kavrayışını geliştirmek, böylece hem doğa hem de toplum ve gelecek kuşaklar için sorumlu tercihler yapabilecek bilgilerle donatılmasıdır. Çevre okuryazarlığı; tarihsel, kültürel, ekolojik ve ekonomik birçok husustan etkilenmektedir. Çünkü kazandırılacak kavramlar kişilerin düzeylerine ve daha birçok faktöre göre şekillenmektedir. Çevre okuryazarı bireyler çevrelerine duyarlı ve en önemlisi de pozitif tutum içerisinde olanlardır.

 Çevre okuryazarlığı küresel ısınmanın dillendirildiği şu süreçte Marmara Denizi ve Müsilaj Sorunu'yla birlikte yeniden gündeme geldi. Günümüzde maalesef ki herkes çevre sorunları hakkında bilgi sahibi olduğunu iddia etmesine rağmen çevre sorunları gün geçtikçe daha da gün yüzüne çıkıyor. Buradan anladığımız gibi sadece çevre konusunda bilgi sahibi olmamız yeterli değildir. Kişilere çevreye yönelik olumu tutum kazandırmamız da altın değerindedir. Bu durum da çevreyi ve doğayı korumak isteyen bizlerin niçin çevre okuryazarı olmamız gerektiğinin bir göstergesidir.

Peki çevre okuryazarı olan bir bireyde hangi özellikleri görebiliriz? Çevre okuryazarı olan bir birey çevre konusunda bilgi sahibi olup, öğrendiği bilgi dahilinde yeteneklerini de kullanarak çevre yararına uygun bir iş ortaya koyabilmelidir. Çevreye karşı kendisinin olumlu bir tutum geliştirmekle birlikte insanları da bu konuda tutum geliştirmeye davet edebilmelidir. Çevreye karşı sorumluluklarının olduğunu bilip buna yönelik davranışlarda bulunup, insanlara davranışlarıyla rol model olabilmelidir. Bu durum hem toplumsal anlamda düşünüldüğünde bir görev hem de gelecek nesillere daha temiz daha güzel bir dünya bırakmaya yönelik bir uğraştır. Çevre okuryazarlığı, doğaya zarar verenlere karşı hem kendimizin duyarlı olup hem de duyarsız bireylerin daha duyarlı olabilmesi için emek verebilmektir.

Çevre okuryazarlığı veyahut çevre eğitimi konularına veya çevresel duyarlılık gerektiren etkinliklere aktif katılım sağlanmalı ve destek olunmalıdır. Çünkü çevreye karşı ne kadar doğru tutuma sahip insan birlik olabilirse o oranda daha güzel ve faydalı işler ortaya çıkacaktır.  Bir sonraki yazımda çevre okuryazarlığı bizlere neler katar ile devam edeceğim.