Başkan Koz, İdlib şehitlerini anarak başladığı açıklamasında dış politika ve ekonominin bağlantısına dikkat çekti.

BİR ŞEHİTTE CANIMIZI YAKAR, BİN ŞEHİTTE

Saadet Partisi İl Başkanı Yasim Koz şehit sayısı tartışmalarının yersiz olduğunu belirttiği açıklamasına “Öncelikle Geçtiğimiz hafta sonunda İdlib’te gerçekleştirilen hain saldırı sonucu şehit olan kardeşlerimize rahmet, ailelerine sabr-ı cemil, gazilerimize acil şifalar niyaz ediyorum Rabbimizden. Şehit sayısı tartışmalarının da yersiz olduğu kanaatimizi bildirmek isteriz. Bir şehitte canımızı yakar, bin şehitte.” diyerek başladı.

ENERJİ TEDARİKİNDE AZERBAYCAN VE İRAN DAHA FAZLA KULLANILMALI

Dış politikada ekonomik gücün çok önemli olduğu vurgulayan Başkan Koz; “Suriye’de ki gelişmeler ekonominin dış politikaya etkisini gün yüzüne çıkarmıştır. Tüm uyarılarımıza kulak tıkayan iktidarın 18 yıldır ekonomiyi getirdiği nokta sayesinde ülkemiz kendi bölgesinde bile figüran rolüne razı olmuştur. Ekonomimizin acı gerçekleri, Suriye’deki son gelişmeler sonrası iç politikadaki popülist yaklaşımların, açıklamaların bir tür tribünlere oynama, bir tür gaz alma manevrası olarak kalacağını göstermektedir. Bakınız Ekonominin temel unsurlarından iki tanesi enerji ve finansman. Enerji kaynaklarımızın son derece kısıtlı olması enerji ihtiyacımızı ithal etmemizi mecburi kılıyor. Enerji kaynaklarından doğal gazda ithalat oranımız %99, Petrolde ise ithalat oranımız %92’dir. İşte burada enerji tedarik stratejisi ön plana çıkmaktadır ve bu strateji maalesef yanlış belirlenmiştir. EPDK verilerine göre 2019 Aralık ayında doğal gaz ihtiyacımızın %34,80’ini, petrol ihtiyacımızın 37,12’sini Rusya’dan karşılamaktayız. Diğer manayla bu alanda yanlış strateji belirleyen iktidar ‘Dostum Putin’ demeye mecbur kalmıştır. İktidara önerimiz derhal bu yanlış stratejiden vazgeçmesi ve enerji tedarikinde Rusya’nın payını %5 civarına indirip, Azerbaycan, Türkmenistan ve İran’ın payını %40’lar seviyesine çıkarmasıdır.” dedi.

SADECE BORÇ VERMEDİLER

Hazinenin, Devletin borcunun yeni parayla 1 Trilyon 336 Milyar TL. olduğunu açıkladığını belirten Koz; “Ekonominin temel unsurlarından bir diğeri ise finansman. İktidar, göreve geldiği 2002 yılından bu yana ekonomide borçlanmayı adeta temel politika olarak belirlemiş. Üreten ne varsa satmış, Ülke kaynaklarını üreticiye değil rantçıya yönlendirmiştir. Üretmeyen yatırımların finansmanını üreterek değil borçlanarak temin etmiştir. Üretimi değil tüketimi önceleyen bu yanlış politikanın finansörlüğünü ise Siyonist, evangelist kuruluşlara yaptırmış, ülkemizi borç batağına saplamıştır. Öyle ki Hazine Bakanlığının açıkladığına göre Devletimizin, Ocak 2020 sonu itibariyle 1 Trilyon 336 Milyar TL borcu var. Borçlanılan bu uluslararası kuruluşlar ABD ve İsrail’e bağlı. Yani yanlış ekonomi politikası da bizi maalesef ABD’ye adeta mahkum etmiştir. Hatırlayın Rahip Brunson olayını. Bir twittle başlayan süreçte bu Siyonist kuruluşlar iki hafta borç vermedi. Evet sadece borç vermediler ve ekonomimiz ciddi bir sarsıntı geçirdi.

Brunson ise, son bir gülücük atarak gitti. Karşılığında papazda gelmedi. İktidar ekonomimizin borçlanarak güçleneceği hayalini unutmalıdır. İktidar lüksü, şatafatı, israfı terk eder; yolsuzluğu önler, 3 liralık işi 13 liraya yaptırmaktan vazgeçerse borçlanmasına ihtiyaç kalmaz. İktidar bu adımları atar, kendi lüks yaşamlarından fedakarlık yaparsa; vatanı için evlatlarını feda eden bu necip millette gereğini yapar.” İfadelerini kullandı.

AZERBAYCAN, TÜRKMENİSTAN, İRAN, MALEZYA İLE STRATEJİK İŞBİRLİĞİ YAPIN

Türkiye’nin, Suriye’deki muhatapları Rusya ve ABD değil, bölge ülkeleri olmalı diyen Başkan Koz açıklamasını şöyle bitirdi. “Saadet Partisi olarak yıllardır uyardığımız ekonomideki yanlış politikalar ülkemizin timsahın Üst çenesi (ABD) ile alt çenesi (Rusya) arasında kalmasına sebep olmuştur. Suriye konusunda yürütülen ve vizelerin kaldırılması ile başlayan yanlış dış politika ise şehitler vermemize kadar ilerlemiş daha nereye kadar ilerleyeceği de bilinmemektedir. Biz Saadet Partisi olarak hükümete çağrı yapıyoruz. Derhal ekonomimizi dış güçlerin elinden kurtarın bunun için D-8’i canlandırmanız ve Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Malezya gibi ülkelerle stratejik işbirliği yapmanız ilk olarak bir can simidi olacaktır. Tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçmeli, borçlanma ile kalkınma masalından vazgeçmelisiniz. Ancak üreterek, ihraç ederek reel kalkınma sağlanabileceğini artık anlayın. Suriye konusunda Rusya ve ABD’yi muhatap almayın. Bölge ülkeleri olarak bu işi kendi aramızda halledebiliriz” ifadelerini kullandı.