Yaklaşık yirmi yıldır Karaman’da yaşıyorum. Karamanlı değilim ama bu şehirde yaşadığım

sürece mümkün olduğunca güzel şeylerin içerisinde bulunmaya çalıştım. Öğretmenlik, okul

yöneticiliği, fakülte yöneticiliği, köşe yazarlığı, sunuculuk, kitap yazarlığı, konferans, imza

günleri, kermes, dernek, vakıf işleri...

Neyse konu ben değilim Konu Karaman. Mevzu Karaman Futbol takımı... Mesele ise

şampiyonluk!

İlk kez spor temalı bir yazı yazıyor değilim ama bu Karaman Futbol takımı için ilk olacak ve

inanıyorum ki son da olmayacak.

Farkında mısınız bilmiyorum ama Karaman’da Karaman’ı tanımlayan ifadeler arasında kahir

ekseriyetle dillendirilen bir şey vardır hep. Yerel ağızla söylenen ve de şehir sakinlerinin diline

pelesenk olan o söz “Karaman olmaz abi, burası ilden çok ilçe gibi, dedikodudan başka bir şey

yok, şurda konuş şora varmadan çıkar karşına, dışarıdan misafirin gelse gezdirecek yer yok ya

da ağız tadıyla yemek yedirecek şöyle bir mekân ne arasın...” Ben demiyorum şehirde mekin

olan ahali diyor, hafta sonunu şehir dışında geçiren entelijansiya diyor, patronlar diyor, avam

diyor, kısacası herkes diyor. Ama ben yine demiyorum.

Kimin ne dediği umurumda değil. Ben diyorum ki bu şehirde dijital bile olsa uluslararası bir

televizyon kanalı olmalıydı. Hele ki yüz binlerce gurbetçisi olan bir şehir hüviyetine sahipken.

Kültürel mirası yaşatan Karaman’a özgü bir sanat müzesi olmalıydı. Daha çok şey olmalıydı.

Bütün bunların yanında alanı ne olursa olsun sık sık adından söz ettiren bir kulübü olmalıydı.

Yanlış anlaşılmasın, kulüp yok demiyorum, adından söz ettirecek kadar kurumsallaşmış

sağlam bir kulüpten söz ediyorum. Var mı tabi ki yok. Olmaz mı tabii ki de olur. Pekâlâ nasıl

olur?

Coğrafya kaderdir sözü son zamanlarda çokça zikredilir oldu. Özellikle sosyal medya

mecralarında... Elbette ki doğduğunuz hem doyduğunuz yer sizin için bir kaderdir fakat bir

gerçek var ki o da mecazen de olsa söylenir olan ve “kaderi değişti” söylemi ile bitirilen

cümlelerdir. Hani vardır ya “Bir işe atıldı kaderi değişti. Biriyle tanıştı bir anda kaderi değişti

gibi...”

Bu sözü yakında herkes bir şey için kullanır olacak ki o da Karaman futbol Kulübü... Çok değil

şunun şurasında 2022 yılının Şubat ayında başlayan serüven daha beşinci ayını doldurmadan

karşılık bulmuşa benziyor. En azından benim zihnimde ayakları yere basan bir gelişme olarak

yer edindi. Almanya gibi bir ülkede 4. Ligde bile olsa bir futbol kulübünün hatta tesislerine

varana dek ciddi bir organizasyonun sahibi olan ve yurt dışında ticari bir işletmenin sahibi

olan Mehmet Ali Han ve Süleyman Han kardeşler, memleketlerine vefa borcunu ödemek

adına sıra dışı bir güzelliğe imza attılar. Oradaki işlerini güçlerini bırakıp kimsenin inanmadığı

bir gerçeği yeşertmek adına kalkıp Karaman geldiler. Oradaki yaşantılarını bırakmış değiller

ama görünen o ki memleket aşkına Karaman-Berlin arası mekik dokuyacağa benziyorlar.

O kupa bu şehre gelecek!

Deyim yerindeyse şampiyonluk kupası bu şehre gelecek diye ant içmiş bu iki güzel insan

kolları sıvamış ve emin adımlarla yola devam ediyorlar. Önceleri uzaktan takip ediyorken

şimdilerde açıkçası bu duruma birçokları gibi bendeniz de mülaki olmuş vaziyetteyim. İlk kez

bu denli inanıyorum da ondan. Evet inanıyorum ve o kupa bu şehre gelecek. Akhisar gibi,

Karabük ve Alanya gibi, hatta ve hatta Göztepe, Karşıyaka, Kırıkkale, Sarıyer gibi takımlar

nasıl ki ilçe iken şampiyon olup en üst ligde boy göstermişlerse, inanıyorum ki Karaman’da

adına yakışır bir il olarak kupaya hatta ve hatta bir gün olup en üst lige uzanacaktır.

Zaferle adım adım zafere!

Mehmet Ali başkan ve ekibi görünen o ki çok güzel şeylere imza atacaklar. Kısa zamanda

yaptıklarıyla zaten bunu hissettirdiler. Kulübe yakışır bir otobüs tahsis edilmesi, takımın kamp

yapabileceği güzellikte lüks bir otelin uzun süreliğine kiralanması, hem antrenman da hem de

maçlarda giyilecek olan forma ve eşofmanlar yanında kullanılacak olan topa varana dek

kaliteli bir marka ile anlaşma sağlanmış olması buna en güzel örnek olsa gerek. Ebetteki

donattıkları ve daha da donatacakları bu güzel mutfak ortamında lezzete imza atacak bir

aşçıya ihtiyaç vardı ki onu da rüştünü ispatlamış bir teknik adam olan Zafer Hızarcı hocada

karar kılarak çözmüş oldular. Umuyorum ki takımın parolası “Zaferle adım adım Zafere”

olacak. Yazın bunu bir yere...

Bam bam bam!

Türk zekâsı ile hareket edip, Alman disiplini ile çalışan ve her defasında “Başarılı olmak

istiyorsak kesinlikle profesyonelliğe geçmemiz lazım.”diyen Mehmet Ali Başkan, attığı bütün

adımlarla bu söyleminin arkasında durmuş ve duracağa benziyor. Belki de Karaman, tarihinde

ilk kez her iki ayağını da çok iyi kullanabilen ve iki kez gol kralı olmuş bir gol makinesi ile

tanışmış olacak. Zannımca maç esnasında takım arkadaşlarına alan açan, rakip takıma baskı

yapan, top çalan, hava toplarına çıkabilen, sırtı dönük oynayabilen klasik bir santrafora

benziyor. Umut Dilek’ten sonra anlaşılan taktik maktik yok bam bam bam. İzleyip göreceğiz.

Bu sefer olacak!

Bitti mi tabi hayır. Şampiyonluk söylemleri için tabi ki çok erken ama bir gerçek var ki kâliniz

ne söylerse haliniz de ona göre yola revan olur. Yani şampiyonluk eylemi ancak hakiki bir

eylemin peşi sıra gelecektir. Şampiyon olacak bir takım oluşturmak için kolları sıvayan

Mehmet Ali Başkan ve kurmayları inanıyorum ki kaleye ve diğer mevkilere de bir birinden

değerli oyuncuları transfer ederek takımı sezona hazır bir biçimde çıkartacaklar. Sadece

oyuncu değil, aynı zamanda bir kulüpte olması gereken ne varsa sağlayacaklarından hiç

şüphem yok açıkçası. Konusunda uzman olan idari menajerden medya koordinatörüne;

kondisyonerden, sağlık ekibine; malzemecisinden alt yapısına; masöründen fizyoretapistine;

beslenme uzmanından çaycısına varana dek bu işe yüreğini koyacak koskoca bir ekiple yol

yürüyecekler.

Sizi bilmem ama ben iç saha maçlarında tribünde yerimi alacağım. Hatta şimdiden

sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Hem maçları hem de sezon sonunda Aktekke Meydanında

yapılacak olan o şampiyonluk kutlamasını. Haa, son bir şey. Karaman küçük yer diyor yine

şehrin asıl sahipleri. Hani ortada bir fidan yeşermeye başlamışsa, değil meyve vermek daha

ağaç olmadan taşlanır burada. Hani birileri şimdiden başladılar bile Mehmet Ali Başkan ve

ekibinden yana goygoy mesaisine. Ama gördüğüm kadarıyla Mehmet Ali Başkan kimseye

pabuç bırakmayacak kadar XXL vizyona ve ağır abi denilecek tarzda karizmaya sahip bir

adam. Kimse çenesini yormasın otursun oturduğu yerde. Hatta yaslanıp arkasına Karaman

Sporu izlemenin keyfine varsın bence.