YÖNETİLEMEYEN TÜRKİYE

Her geçen gün ülkemizde her alanda sorunlar artmaktadır. Günler geçtikçe çığ gibi büyüyen sorunlar varken yine gündem başka yönlere çevrilmektedir. Hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz.

Bitmiş bir ekonomi var. Esnafı, çiftçisi, işçisi, emeklisi, öğrencisi geleceğe dair umudu kalmamış, yaşayamaz hale gelmiş durumda.

Esnaf batıyor,

Çifti üretemiyor,

İşçi zor koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyor,

Emekli geçinemiyor,

Öğrenci sürekli değişime uğrayan bir eğitim sistemi içinde, gelecek kaygısı taşıyor.

Ve bitmek bilmeyen sorunlar sıralamayla bitmiyor.

Görüyoruz artık yönetemiyorsunuz.

İnsanımızın geçim sıkıntıları her geçen gün artmakta, sorunlar silsilesi içinde boğuşmaktadır. Kendisine çıkış yolu arayan insanımız, yaşamına son vermeyi, intihar etmeyi seçiyor. Günlerdir intihar haberleri ile karşılaşır olduk.

Yanlışlıklar sadece ekonomide mi? Hayır tabi, en önemli sorunumuzdan diğeri de eğitim, karmaşık hale getirilmiş bir eğitim sistemi ortada, bugüne kadar 16 kere değiştirilmiş bir eğitim sistemi, güvenilmez bir hale gelmiş yine değişecek mi diye beklenir hale gelmiş bir eğitim sistemi geleceğimizi çalıyorlar, yönetemiyorsunuz.

Gençler gelecek kaygısı içinde, ülkesinden gitmenin çare olduğunu kurtuluş olduğunu düşünür hale gelmiş. Geleceğe dair umutlarını yitirmiş bir gençlik ile karşı karşıyayız.

Toplumun her kesimi zorlukların, sıkıntıların, sorunların altında kalmış duruma gelmiş yaşam mücadelesi veren bir toplum var ve bitmek bilmeyen sorunlar sıralamayla bitmiyor. Bunlar yaşanırken halâ kayıtsız kalıp, hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edip “güllük gülistanlık “Bir durum sergilenmeye çalışılmaktadır. Görüyoruz artık yönetemiyorsunuz.

Tabi bu sorunlar yaşanırken daha başka neler oluyor, öyle bir ülkeyiz ki her an her şey olabilir bunu da biliyoruz.

Adaleti olmayan, hakkın, hukukun üstünlüğü yerle bir edilmiş bir ülkedeyiz. Geldiğimiz bu duruma en önemli örnek olarak; suç örgütü liderleri, kendine devletim diyenler, bunlarla bağlantılı siyasiler, siyasi iktidar ile birlikte aralarındaki ticari ilişkileri, faili meçhul ilişkileri ve buna benzer daha birçok ilişkiler, ülkemizin geldiği durum.

Eğer bir ülkede adalet yoksa işte o zaman mafyalaşmış bir devlet vardır, mafyalaşmış devletinde devletleşmiş mafyaları olur. Bugün ülke olarak tam da bunu yaşıyoruz.

Şimdi gelelim sıralamayla bitiremediğimiz sorunlara karşı her dönem ortaya çıkan, sorunların üstünün örtülmesi için kullanılan karanlık perdeye...

Yıllardır anlatılan, gizemli, bilinmez ama hakkında sürekli konuşulan şey nedir bu tabi ki “Derin Devlet" başka alternatifleri de var tabi, onlardan bir diğeri de “Dış Güçlerdir”

Bütün bu sorunların sorumluğunu taşıyamayan iktidar mensuplarının ortaya çıkardıkları bilinmez ve gizemli perde, her türlü sorunları, devleti yönetenlerin iş birliği ile yapmış oldukları kirli işlerini, arkasına sakladıkları kendi uydurdukları derin devlet perdesidir. Bu gizemli perde bu işe yarar. Her siyasi iktidar kendisinin derin devletidir.

Derin devlet, devleti yönetenlerin gölgesidir.

Şimdi yine bunu ortaya çıkardılar. O kadar yanlışlıklar var ki, büyüyen sorunlar, ekonomik sıkıntılar bunları saklamanın yolu olan derin devlet perdesi ile kapatma çabası iktidarın elini ayağını birbirine dolaştırır hale getirdi.

Görüyoruz artık yönetemiyorsunuz.

Fakirleşen, açlık ve sefalete sürüklenen milletin tek bir derdi var geçim sıkıntısı, ülkenin başlıca sorunlarına çözüm üretmek yerine hamaset yapmayı bırakın.