ELBETTE!!!
Diyenleri duyar gibiyim :)
Bir bakalım gerçekten seviyor muyuz ve ne kadar seviyoruz?
Bütün anne-babalar bütçeleri nispetince çocukları için barınma, giyim ve yiyecekleri konusunda masraf yapar.
Yemez yedirir, giymez giydirir. Kendisi için almaya kıyamadıklarını çocukları için hiç düşünmeden alıverirler. 
Tek istedikleri, sağlıklı ve başarılı olmalarıdır. Kendilerinin yapamadıkları her şeyi çocukları yapsın isterler. 
Ancak, bu arada unutulan ya da hiç bilinmeyen bir şey vardır ki; 
O da, çocuğunuzun bambaşka bir birey olduğudur. 
Öncelikle sizlerden gelen genetik huylar ve yıllar içinde sizlerden öğrendiği davranış modelleri.
Yani sizin modeliniz :)
Arada bir çıkan istisnalar (ki bunlar farkındalığa ulaşanlardır) kaideyi bozmazlar.
Onlar için pek çok şeyi yapmaya çalışırken, başarıyı görememek bizi üzer ve sinirlendirir.
Farkına varmadan kızgınlığımız artar ve bunu dışa vururuz. Ortam gerilir, nankörlük ettiği düşüncesi yüreğinizi sarar.
Oysa sizden anne-baba olarak istenen tek şey vardır; SEVGİ ve GÜVEN!
Genellikle söylenen “biz sevgiyi görmedik, böyle öğrenmedik. Zaten sevmesem bütün bunları yapar mıyım, o sevdiğimi bilir!.” Şeklinde ifade edilir.
Hayır, sevildiğini söylenmediği ve davranışlarınızla göstermediğiniz sürece bilmez. Ona zaman ayırmadığınız sürece aldığınız hiçbir şeyin önemi yoktur onun gözünde. 
Bu konuya devam edeceğiz, çocukluk, ergenliğe geçiş sancılı dönem ergenlik ve sonrası. 
Kendini sevmeyi bilenlerin bunu ifade etmekte sorunları olmadığını bilmenizi isterim. 
Sevgiyle kalın, 
Nevin Tümene