ANTALYA (AA) - Antalya Valisi Muammer Türker, turizm kenti Antalya'nın Suriyeliler için bir cazibe merkezi olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi.
Türker, Antalya Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli'nde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Herkesin Antalya'nın imajına, ekonomisine, sosyaline, kültürüne katkıda bulunması gerektiğine işaret eden Türker, çalışmalarında istişareye çok önem verdiğini ancak Antalya'nın yoğun programı nedeniyle kendi programlarını yeterince hayata geçiremediğini belirtti.
Sorunların diyalog halinde çözülmesi gerektiğini ifade eden Türker, basın mensuplarına Antalya'nın potansiyelini yansıtma noktasında çok fazla karamsar tablo çizmemelerini önerdi.
Gazetecilerin Antalya'da yaşayan Suriyeliler ile ilgili sorularını yanıtlayan Vali Türker, Antalya'da yaşayan Suriyelilerin resmi kayıtlara göre bin 500'ün üzerinde gözüktüğünü ancak 10 bin civarında olduklarının bilindiğini kaydetti.
Antalya'nın turizm konumundan dolayı Suriyelilerin yaşayabileceği kentler arasında bulunmadığını vurgulayan Türker, "Antalya'da tespit ettiğimiz Suriyelileri mümkün olduğu kadar kent dışına göndermemiz gerekiyor ama özellikle tarım sektöründe asgari ücretten daha az ücret almaları ve çok çalışmalarından ötürü bir talep var. Biz de elimizden geldiği kadar birlikte yaşamaya çalışıyoruz" dedi.
Suriyelilere karşı eğitim, sağlık gibi alanlarda istisnalar uygulandığını dile getiren Türker, kayıt dışılık, rekabet gibi sorunların ise sadece Antalya'da değil, ülke genelinde yaşandığını, bunlara karşı da geçici tedbirler uygulandığını belirtti.
Antalya'ya gelen Suriyelilerin ülke genelindeki kamplara yönlendirildiğini, kendiliğinden de gidenlerin çoğunlukta olduğunu söyleyen Türker, "Bizim üzerinde durmamız gereken Antalya'yı Suriyeliler için bir cazibe merkezi olmaktan çıkarmak. Antalya'da yaşama şartlarının çok iyi olduğunu gören buraya yöneliyor, biz ise kriz olmadan sorunun aşılmasını istiyoruz. Prensip olarak gelecekler engellenecek, gelenler gidecek ama şartları yumuşatıyoruz, açıkçası tolerans gösteriyoruz" diye konuştu.
- "Tedavi merkezlerinin sayısı artırılmalı"
Antalya Valisi Türker, Antalya'daki uyuşturucu ile mücadele çalışmalarına da değindi. Uyuşturucunun Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu ifade eden Türker, bu doğrultuda ulusal düzeyde tedbirler alındığını belirtti.
Antalya için de ocak ayında ilgili tarafların katılımıyla sorunun masaya yatırılacağını anlatan Muammer Türker, sorunun asayiş, ailelerin durumu, ekonomik, eğitim, dini ve ahlaki gibi farklı boyutlarının olduğuna işaret etti. Bu doğrultuda görev dağılımı yapacaklarını dile getiren Türker, meseleyi sadece güvenlik, ekonomik ya da sağlık sorunu olarak görmediklerini bildirdi.
Uyuşturucu ile mücadelede tedavi merkezlerinin azlığından yakınan Türker, "Uyuşturucu bağımlısı olup da kurtulmak isteyenler var, aileleri var, devlet olarak buna yönelik tedbirleri artırmamız lazım. Alkol ve Madde Bağımlılar Araştırma Tedavi Merkezi'nin sayısını artırmalıyız. 18 yaş altındaki çocuklar için merkezler yetersiz, bunların sayısını artırabiliriz" diye konuştu.
- "Antalya, alternatif turizme yönelmeli"
Antalya'ya Rusya'dan 3,5 milyon civarında turist geldiğini ve Rus ekonomisindeki sıkıntıyı turizmin başkenti Antalya'nın da hissedeceğini anlatan Vali Türker, turizmcilere hizmetin kalitesinden taviz vermemelerini önerdi.
Turizmin darbe yememesi için alternatif alanlara yönelinmesi gerektiğini dile getiren Türker, "Rusya'daki krizden turizm sektörünün etkilenmemesi mümkün değil ancak tabirimi hoş görün, turizmden çok ciddi gelir elde eden kent olarak kuyruğu dik tutmak zorundayız" dedi.
Türker, ekonominin küreselleştiği bir dönemde, Irak'ta, Suriye'de, Rusya'da ya da farklı bir ülkede yaşanan krizden Türkiye'nin de olumsuz etkileneceğine işaret etti.
Alternatif potansiyeller arasında kongre turizminin geliştirilebileceğini anlatan Türker, EXPO, G20 zirvesi gibi çalışmaların Antalya'nın turizminin yanı sıra altyapı çalışmalarına da önemli katkılar sağlayacağını söyledi.
Taş ocakları sorunlarına değinen Türker, görselliğin ön planda olduğu Antalya'da bu tür çalışmalara daha dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.