Mensubiyet ve diploma ile izah edilemeyeceğini, zihniyetin ve misyonun tezahürü olduğunu ifade ederek açıklıyordu Hayrettin Karaman hocam imam hatipliyi ve camiasını. Bende parmak kaldırıyorum bu evrensel çağrıya.
Masumiyetin kol gezdiği yüzlerinde; birilerinin el uzatmasına  muhtaç olan bu ümmetin yavrularına her zaman kucak açan Ensar Vakfının,  Karaman Şubesinin de aynı ideallere en üst düzeyde hizmet vereceğine inanıyorum. Bir Öğrencinin sırtında elbise olmak, çantasında kitap defter olmak, cebinde harçlık olmak ve yüreğinde ideal olmak kendisi için yaşamayı zul kabul eden her insanın üzerine borçtur.
Zira bir Allah Dostunun ifadesiyle “Kendisi için yaşayanlar ancak kendileri kadardır” sözünün dışında gezinmek lazım. Hayat kendisi için yaşayıp ölümüyle birlikte sadece kendisini alıp giden insanların geride bıraktıkları “keşke” feryatları ile dolu. Keşkeler çukurunda bir ömür geçirilmez.
Evrensel Kelam olan Kur-an’ı Kerim’in tarif ettiği insan profiline, günümüzde daha bir ihtiyaç var. Bu profili yakalamada vakıflarımızın çatıları altında Allah’ın onayladığı ideallerin etrafında birleşmek lazım. İdeal birlikteliğinin altına imza atan gönül erlerinin ise yürüyecekleri yolda kendilerine rahatı ve huzuru haram etmeleri lazım. Zira bir yere huzur gelecekse elini kolunu sallayarak gelmeyecektir elbet. Mutlaka ödenmesi gereken bir bedel vardır. Bu bedelin adı her alan da en üst düzeyde yapılacak fedakarlıklardır. Yapılan fedakarlıklar ise acilen unutulmalı ve kendisine erişilmeyecek kadar şımarık  bir görüntü oluşturulmamalı. Zira Muhterem “Zeki SOYAK” hoca efendinin dediği gibi “Fedakarlıklarının hesabını yapanlar bu davaya asla hizmet edemezler” sözüne muhatab oluruz maazallah.
Türkiyede ortam yeniden asli unsurlarıyla buluşma yolunda. Durum böyle olunca bu aziz vatanın her coğrafyasında ki müslümanları tarih, bir kez daha sahneye davet ediyor. Kadim medeniyetimizle insanlarımızı buluşturma yolunda Karaman Ensar Vakfı’na da büyük bir vebal yüklemektedir bu teşebbüs.
Anadan yardan serden geçipte davasından dönmeyen bir gençliğe söyleyecek çok sözü var hizmete talip olan bu kardeşlerimizin. Sade sözde kalmayacak elbet. Öncelikle geçmişi engin hizmetlerin çiçek bahçeleri ile süslü olan bu  vakfın Karaman’da ki kurucularının çileye talip olmaları gerekmektedir. Çile peygamberinin ümmeti olduğumuzu bir an bile unutmamak lazım. Zira O’nun çektiği çilenin binde birine talip olsak vallahi dünya dize gelecektir.
Muhterem Necati Hocam’ın, engin bilgi ve samimiyetinin çevresinde bir araya gelen yönetimdeki kardeşlerimizin,  ümmete uygun bir atmosfer oluşturmak için gece gündüz koşturmaları ve islama hizmet edecek gönüllerin yıllardır uzak bırakıldıkları yitikleri ile buluşa bilmeleri  için  yatak olmak, yorgan olmak, yastık olmak, bir lokma ekmek olmak, üzerinde kıyafet olmak, cebinde harçlık olmak gibi salih amellere kapı aralayacak çalışmalara imza atma  mecburiyetleri  vardır.
Evet bu eylem  bir mecburiyettir. Zira cennet ucuz değil cehennem dahi lüzumsuz değil. Düşünen, üreten, hizmete talip olan kardeşlerim bilsinler ki; arkalarında büyük bir dua ordusunun desteğini her zaman göreceklerdir. Yeter ki yapılan işler ıhlasla ve doğru ellerle, liyakat  gibi değerin ehliyle buluşturulmasına özen göstersinler. Yakın zaman göstermiş ki nice hayırlı hizmetler liyakatsız insanların elinde kurumuş gitmiştir. Vakıf çalışmalarında basiretin ve ferasetin çok önemeli olduğunu bilen bir ekibi görüyorum Karaman’da. Dumura uğratılmadan her gün ileriye ve güzelliklere doğru yelken açan çalışmalarınızı sabırsızlıkla beklediğimizi arz ederken; başta Necati Hocam’a olmak üzere yönetimdeki diğer kardeşlerime teşekkür ediyor, bu birliktelikten güzel hizmetlerin zuhur etmesini Cenabı Haktan Niyaz Ediyorum.
HAMİT ZEKİ

 

DİĞER RESİMLERİ GÖRMEK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ