Program Osmanlı Türkçesi Öğrenci Topluluğu Başkanı Nihat Bayram’ın açılış konuşmasıyla başladı. Hayrat Vakfı Adana Temsilcisi Mustafa Topöz’ün konuşmacı olarak katıldığı konferansı öğrenciler ilgiyle takip etti. “İnsan Cenab-ı Hakk’ın sanat harikasıdır” Topöz, imanın cennet kapısının anahtarı olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: “İman; kişinin cüzi iradesini sarf ettikten sonra Allah’ın kulunun kalbine indirdiği nurdur. Kalbine iman nuru giren insan Cenab-ı Allah ile irtibata geçer. Kalbine giren iman nuru ile dünyaya bakan insan etrafı da nurlu görür ve imanın altı şartına inanır. İnsanoğlunun hem maddi hem manevi değeri vardır. Rabbimizin bin bir ismi insan üzerine nakşedilmiştir. İnsan etten kemikten maddi bir varlık olmasının yanında Cenab-ı Hakk’ın sanat harikasıdır. İman noktasında yaratılmışların en değerlisi, en şereflisi ve en seçilmişidir.” “İmanın en temel şartı tevhid” İmanın en temel şartının tevhid olduğunu, Peygamber Efendimizin de tevhid konusu üzerinde çokça durduğunu belirten Topöz, “İman kök salmazsa ameller ortaya çıkmaz, çıkarsa da kötü şekilde ortaya çıkar. Geçmiş dönemlerde imanın temelleri sorgulanmadan kabul ediliyordu; çünkü itikat vardı. Günümüz insanında yüzeysellik belası var. Fakat güzellik, hikmet detaydadır. Pozitivist düşünce yapısı ortaya çıktıktan sonra maneviyat, ahiret, sevap, günah anlayışı geri planda kaldı. Materyalist felsefe insanların imanını uçurdu. Akıllar göze inince ve 'gözümle görmediğine inanmam' anlayışı hakim olunca fizik de ilahlaştırılıyor. Fizikte ve biyolojide anlatılanlar doğru fakat bilimin servis ediliş şekli yanlış. Her olay, sebep-sonuç ilişkisi şeklinde Allah’ın kudretinden bahsedilmeden anlatılıyor. Sonuç olarak insanlar Rabbini anmadan bir ömür geçiriyor.” dedi. “İman İslam’ın binası, cennetin anahtarıdır” Topöz, “İman zaten gaybi olan şeye inanmaktır. İman İslam’ın binası, cennetin anahtarıdır. Amel ise inandığımız şeylerin pratikte karşılığıdır. Amelsiz iman noksandır. Peygamber Efendimiz on dört asır önce bir Hadis-i Şerif’inde ‘İmanı elde tutmak, kor ateşi elde tutmak gibi olacak’, yani ahir zamanda imanı kaybetmek kolay olacak demiştir. 21'inci yüzyılda iman tehlikede; bize düşen imanımızı kuvvetlendirecek delilleri elde etmektir. İmanın tehlikede olduğu bu asırda Rabbim bizleri korusun.” diyerek sözlerinin noktaladı.