Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 1977 yılı mezunları, dönemin şartlarından dolayı gerçekleştiremedikleri mezuniyet töreni için 40 yıl sonra bir araya geldi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhiddin Erel Amfisinde düzenlenen törende konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “İnsanoğlu ana rahmine düştüğü andan itibaren bakıma muhtaç durumdadır. Toplumumuzda her meslek grubunun ayrı önemi ve yeri vardır. Ancak sizler ‘Hipokrat Yemini’ ile her şartta ve her zaman hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağız diyerek bu ulvi ve bir o kadar da zorlu göreve başlayan doktorlarımızın bizler için yeri bir başkadır. Bu törende fakültemize ve üniversitemize toplum sağlığı konusunda bu güne değin yapmış olduğu katkılar için teşekkür ediyoruz. Ege Üniversitesi, Türkiye yüksek öğrenim tarihinde her zaman üst sıralarda yer almıştır. Tıp fakültemiz ise her zaman göz bebeğimiz olmuştur. Bu töreni bugün 40 yıl sonra yapıyor olmamızın nostaljinin ötesinde gerçekçi bir nedeni var. Ne yazık ki Cumhuriyet tarihi boyunca darbe ve girişimleri yaşıyoruz. O gün sizler öğrenciyken yaşadığınız karanlık günleri unutmuyorsunuz. İnanıyorum ki arkadan gelen gençler Cumhuriyetimize sahip çıkacaklar. Bu değerlerimize daha çok sahip çıkmalı ve değerini bilmeliyiz. Tüm 1977 yılı mezunlarına insanlığa yapmış oldukları katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.

"İnsanların yüreğine dokunan doktorlar yetiştiriyoruz"

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün “1977 yılı ülkemiz için sıkıntılı bir süreçti. Bu sürecin uzantısı olarak yapılamayan mezuniyet töreni için 40 yıl sonra bir araya geldik. Günümüzde tıp eğitimi için en büyük korkumuz teknoloji. Çünkü giderek makineleşerek insanlardan uzaklaşıyoruz. Ancak biz bilgisayarın tuşuna değil insanların yüreğine dokunacak doktorlar yetiştirmek istiyoruz. Atatürk’ün ‘Cumhuriyet sizden fikri hür vicdanı hür irfanı hür nesiller ister’ sözünde dediği gibi biz de böyle hekimler yetiştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Tıp müzesi müjdesi

Törende konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek “Ben hekimliği bir meslek olarak görmüyorum. Bunun bir yaşam biçimi olduğuna inanıyorum. Ne mutlu size ki bu harikulade yaşam yolculuğunda 40. yıla ulaşmışsınız. Tabip Odası olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bir tıp müzesi kurmak hazırlığındayız. Oranın hepimiz için buluşma noktası olacağına tüm kalbimle inanıyorum” dedi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Kültürsay 1977 mezunları adına yaptığı konuşmasında Tıbbiyeliler Derneği’nin yaptığı yardımlar hakkında bilgi vererek, “Tıp Fakültesi mezuniyetimizden bu yana 40 yıl geçti. Bugün o zamanın koşullarında yapılamayan diploma ve kep giyme törenimizi sembolik de olsa yapmak ve hep birlikte hekimlik andımızı etmek üzere ülkemizin dört bucağından gelerek toplandık. Heyecanlı ve gururluyuz. Bizi yetiştiren hocalarımıza minnettarız. Ve ülkemize birer sağlık neferi olarak dağıldık. Hepimiz yıllarca hastalarımıza moral, şefkat ve şifa dağıttık. Çoğumuz sivil toplum kuruluşlarında da önder rol üstlendik. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi her konuda ülkemizin geleceğine ışık tutan vizyonuyla tanınır. Bizlerin ardından gelen kuşakların da insanlık ve ülkemiz için aynı özveriyle çalışacaklarına inancımız sonsuz. Hepinize saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.

Tören 1977 mezunlarına mezuniyet belgesi takdimi ve Hipokrat Andı ile devam etti. Mezunların yakınları ve torunlarının da katıldığı tören, Prof. Dr. Sait Eğrilmez’in ‘Türkülerle Hekimlik’ sunumu ile sona erdi.