Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Esin Kurt Çelik, öğretmenin çocuğa uyguladığı her türlü şiddete tepki göstererek, "Çocuklara karşı işlenmiş istismar ve ihmal içeren zihinsel, fiziksel, ahlaki, ruhsal gelişimi tehlikeye sokan her türlü eylemde savcının harekete geçmesi gerekir" dedi.

Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Esin Kurt Çelik ve üyeleri baro binasında düzenledikleri basın toplantısıyla öğretmenlerin çocuklara şiddet uygulamasını kınadı. Esin Kurt Çelik, kentte ilköğretim üçüncü sınıf öğrencisinin öğretmeni tarafından uygulanan şiddet nedeniyle fiziksel olarak yaralandığını hatırlatırken, çocukların ikinci evleri okullarda öğretmenleri tarafından şiddete maruz kalmalarından büyük acı ve endişe duyduklarını dile getirdi. Çelik, fiziksel istismarın okullarda cezalandırma yöntemi olarak sıkça kullanıldığını savundu.

İĞNE BATIRMA, AŞIRI EGZERSİZ RAHATSIZ POZİSYONDA UZUN SÜRE DURMAYA ZORLAMA

Fiziksel istismarın içinde, dayağın yanında, sarsma, çimdikleme, kulak çekme, iğne batırma, rahatsızlık verecek pozisyonda uzun süre durmaya zorlama, aşırı egzersiz yaptırma gibi davranışlar olduğunun altını çizen Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Esin Kurt Çelik, "Fiziksel ceza öğrencinin okuldan korkmasına, özgüvenini yitirmesine neden olurken, davranışı daha kötüleştirmekte, saldırgan ve yıkıcı tutumları artırmaksa, sınıf düzenini bozma, eşyalara zarar verme, öğretmenlere karşılık verme, yalan söyleme gibi olumsuz davranışları artırmaktadır. Bugün şiddet uygulanan çocuk yarın şiddet uygulayan bir birey haline gelecektir" dedi. Çocuklara yönelik şiddetin önlenmesinin bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, yasa ve yönetmeliklerle şiddet uygulayan öğretmenlere karşı yaptırımların olduğunu kaydetti.

VELİ RAPOR ALMALI

Fiziksel istismarın önlenmesinde etkili çözümün cezaların ağırlığının yanında uygulanabilir olmasının önemini işaret eden Çelik, "Çocuklara karşı işlenmiş istismar ve ihmal içeren zihinsel, fiziksel, ahlaki, ruhsal gelişimi tehlikeye sokan her türlü eylemde savcının harekete geçmesi gerekmektedir. Velilerin bilinçli olması, okul idarecilerinin daha dikkatli ve bulundukları makamın gereklerini yerine eksiksiz getirmeleri gerekir. Fiziksel istismar ihbarı alan bakanlık ilgili incelemeyi başlatmalıdır. Okulda öğretmeninden şiddet gören bir çocuğun velisi hemen devlet hastanesinden fiziksel veya psikolojik muayene ile doktor raporu almalıdır. Sonra yakındaki savcılık ve polis merkezine bir dilekçeyle başvuru yapmalıdır" diye konuştu.

TOPLUMDAKİ YANLIŞ DÜŞÜNCELER

Toplumdaki yanlış düşünceleri eleştiren Çelik, "Artık ’Kol kırılır yen içinde kalır’ dönemi sona ermek zorundadır. ‘Eti senin kemiği bizim’, ‘Azıcık dövmeden terbiye mi olur?’, ‘Öğretmenin vurduğu yerde gül biter’ gibi toplumdaki yanlış kanının değişmesi gerekir.Şiddetin kanıksanmasının önlenmesi gerekir" dedi.

ÖĞRETMEN ÇOCUK İÇİN ROL MODEL

Çelik, okul ve evde disiplini sağlamak için dayak dışı seçenekler bulunması gerektiğini anlatan Çelik, "Öğretmen çocuk için rol modeldir. Öğretmen çocuğun yolunu aydınlatacak en önemli ışık ve önderdir. Öğretmenlik kutsaldır. Şiddet uygulayan bir öğretmen bu mesleğin kutsallığına zarar veren kişidir. Bu durum görmezlikten gelinir ve gerekli önlem alınmazsa toplum için tehlike çanlarının çaldığı bir gerçektir."

Eğitim kurumlarında çocuklara uygulanan disiplin yaptırımlarında şiddetin kaldırılması gerektiğini öneren Çelik, "Okullardaki fiziki eğitim ve çalışma şartlarının hem öğrenci hem de öğretmenler için sağlıklı hale getirilmesi görevi Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünündür. Bu noktada ilgilileri göreve davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.