NEVŞEHİR (AA) - Alevi dedesi Hüseyin Dedekargınoğlu, şehirlerde yaşayan genç Alevi nüfusunun bazı yanlışlara sürüklendiğini belirterek, "Şehirlere baktığımızda bazı gençlerin Alevi anlayışı, anti Sünnilik hatta anti İslam üzerine kurulu olduğundan Sünniler ile ortak paydalarımıza bile karşı çıkmaktalar. Sünnilerin 'Allah bir' dediğine dahi haşa 'Allah kaç' diyecek durumdalar" dedi.Dedekargınoğlu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Balım Sultan Salonu'nda düzenlenen "1'inci Uluslararası Hacı Bektaş Veli Hoşgörü, Barış ve Gençlik Festivali" ile "2'nci Uluslararası Hacı Bektaş Veli Hoşgörü ve Barış Sempozyumu" kapsamında "Bazı Alevilik Kavramlarının Kullanılmasındaki Karışıklıklar" konulu sunum yaptı.Aleviliğe ait olmayan bazı kavramların yeni nesil tarafından sıkça kullanıldığını belirten Dedekargınoğlu, "Bize ait olmayan, başkalarının bize yapıştırdığı, örneğin 'Kızılbaş' gibi kelimeleri kullanmaya çok hevesli olanlar, bize ait olan terimleri de reddetmekte başkalarının terimlerini kullanmaya eğilim göstermektedir. Son zamanlarda popüler olan 'Hakk'a yürümek' kelimesi Mevlevilik'ten geçmiştir. Zamanla da severek kullanılmaya başlanmıştır. Bu kelimeye karşı değilim ama bugün tatlıyı yediren yarın da acıyı bize dayatır" diye konuştu.Dedekargınoğlu, şehirlerde yaşayan genç Alevi nüfusunun bazı yanlışlıklara sürüklendiğini dile getirerek "Kendisini Alevi olarak tanımlayanların büyük bir bölümü özellikle kırsal kesimlerde yaşayan 50 yaşın üzerindeki Alevileri incelediğimizde 'Hak-Muhammed-Ali' kavramının ön planda olduğunu görüyoruz. Şehirlere baktığımızda bazı gençlerin Alevi anlayışı, anti Sünnilik hatta anti İslam üzerine kurulu olduğundan Sünniler ile ortak paydalarımıza bile karşı çıkmaktalar. Sünnilerin 'Allah bir' dediğine dahi haşa 'Allah kaç' diyecek durumdalar" ifadesini kullandı.Erciyes Üniversitesi Araştırma Görevlisi Faruk Aşlakçı ise "Alevi Haber Ajansı İnternet Sitesinin Alevilik ve Medya Bağlamında Analizi" konulu sunum yaptı.Alevilik ile medya ilişkisini doğru anlamak gerektiğini vurgulayan Aşlakçı, "Türkiye'nin pek çok etnik, dini, mezhepsel sorunlarından bir tanesi de Alevilik sorunudur" dedi.Aşlakçı, bu konunun medya tarafından son günlerde sıkça dile getirildiğine dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:"Medyadaki tartışmalarda meselenin bütününe ışık tutulduğunu, derinine incelendiğini buna bağlı olarak da meseleye çözüm üretildiğini söylemek çok da doğru sayılmaz. Gündeme getirilen Alevilik meselesi layıkıyla bilinmemektedir. Toplumda Aleviliğe, Hazreti Ali ile Muaviye arasındaki çatışmaya, Hazreti Hüseyin'in Yezid güçleri tarafından Kerbela'da şehit edilmesi olaylarına dayandırılarak bakılıyor. Bu bakış açısının yanlış olduğu söylenemez ancak buradan hareketle meselenin önündeki engellerin aşılması zor oluyor."