Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, en sık görülen kemik hastalıklarından osteoporozun, en fazla menopoz dönemine giren kadınlarda görüldüğünü, erken teşhisle önlenebildiğini, bu nedenle de menopoza giren kadınların belli dönemlerde mutlaka kemik ölçümü yaptırmasının önerildiğini ifade etti.Osteoporozun görülme sıklığı giderek artıyorEn sık görülen kemik hastalıklarının başında osteoporozun geldiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, yaşam süresinin uzaması ile osteoporoza bağlı kırıkların sayısının ve sıklığının, özellikle yaşlılarda her geçen gün giderek arttığını, fazla ilaç kullanımlarının da etkisi ile hastalığın tabiatı olarak da beklenenin üzerinde artış yaşanmaya başladığını ifade etti.Kemik erimesine bağlı kırıklarla en fazla bel ve kalça bölgesinde karşılaşılıyorOsteoporozun kadınlarda menopoz döneminden sonrası başladığını ve yaşlanma ile arttığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, erkeklerde ise yaşlanmaya bağlı olarak artış gösterdiği gibi, ayni zamanda birçok hastalığın seyri sırasında gelişebildiğini de belirtti. Osteoporoz kaynaklı kemik kırıklarının en çok bel ve kalçada yaşandığını, bel kırıklarının ameliyat gerektirmese de, kişilerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci şöyle devam etti: “Kırıklar belde olduğu zaman bel ağrısı, boy kısalmasına neden olabilmektedir. Kalçada kırık oluşması durumunda özellikle yaşlılarda daha fazla ameliyat gerektirmekte; ameliyat öncesinde, sırasında veya sonrasında ölümcül bazı komplikasyonlara neden olmaktadır.”“Kadınların menopoz sonrası iki yılda bir kemik dansitesi ölçümü yaptırması gerekmektedir”Kadınların menopoz sonrası iki yılda bir, osteoporoz tedavisi almakta ise tedavinin şekline göre altı ay ya da yılda bir kemik dansitesi ölçümleri yaptırması gerektiğini ve aslında osteoporozun yalnızca kadın hastalığı olmadığını, 70 yaşından itibaren erkeklerin de iki yılda bir kemik dansitesi ölçümü yaptırması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, osteoporoz tanısı konulduktan sonra hastaya ait risk faktörlerinin saptanarak, hastanın yaşayacağı on yıl için kırılma riskinin belirlenmesi gerektiğini belirtti.Osteoporozda tedavi şeklinin yaşam stili değişiklikleri ile başladığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, osteoporoz hastalarının diyet, egzersiz, sigara ve alkol kullanım alışkanlıklarını bırakması gerektiğini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci sözlerine şöyle devam etti: “Gerektiğinde, varsa D Vitamini eksikliğinin giderilmesine, yeterli kalsiyum alınmasına ve kırıkları önleyebilecek ilaçların kullanılmasına dikkat edilmesi gerekir. Bu konularda yardım almak için bir endokrinoloji veya iç hastalıkları uzmanına danışılması önemlidir.”