Ali İhsan Karahasanoğlu köşe yazısında şu sözlere yer verdi;<br /> Babasını medyadan tanırdım da..<br /> Kızının varlığından yeni haberdar oldum..<br /> Sevinç Erbulak imiş adı soyadı.<br /> Babası gibi tiyatrocu imiş..<br /> Babasının özel tiyatrosu vardı diye hatırlıyorum ama..<br /> Bu hanım kızımız, kapağı Şehir Tiyatroları’na atmış..<br /> Zamane solcularının adeti üzerine..<br /> Karaman’daki olayı bahane edip, dindar insanlara çakmış..<br /> Tacizci zata yaptığı hakaretler beni ilgilendirmez.<br /> Ama onun derdi, tacizci değil..<br /> Onun derdi, “dindar insanlar..”<br /> Onun için de, yakaladıkları tacizci üzerinden..<br /> Mağdur çocukların ailelerine, ahlaksızca saldırıyor..<br /> “Ben evladını satışa çıkarmış aileler gözlemliyorum 10 bin liraya” diyerek, sanki aileler, çocuklarına yapılan tacizi 10 bin lira karşılığında yaptırmışlar/razı olmuşlar gibi, edepsizce, namussuzca bir söylem içine giriyor..<br /> Devamında da..<br /> “Değil 10 bin liraya, 10 trilyona düşüncelerimi satmam” diyor..<br /> Merak ettim, “bu hanım abla, emeğini kime satıyor” diye..<br /> Alışık olduğumuz üzere, AK Partili belediye çıktı..<br /> Kendileri üç tane koyunu gütmesini bilmezler..<br /> AK Parti, İstanbul belediyesini devir aldığı 1994’den bu yana tıkır tıkır işletiyor..<br /> Bu hanım abla da..<br /> Girmiş Şehir Tiyatroları’na..<br /> AK Partili belediyenin tiyatrosundan para kazanıp.<br /> AK Partililere küfür ediyor..<br /> Sonra da..<br /> “Değil 10 bin liraya, 10 trilyona düşüncelerimi satmam” diyor..<br /> Yapma be hanım abla..<br /> 10 trilyon değil..<br /> 3-5 bin liraya satmışsın bile..<br /> Git Kadıköy’ün tiyatrosunda oyna..<br /> Git Bakırköy’ün tiyatrosunda oyna..<br /> “Onlar bana küçük gelir” diyorsan.<br /> Git İzmir’de oyna..<br /> Başka CHP’li belediye bulabiliyorsan, oralarda oyna..<br /> Küfrettiğin partinin yönetimindeki tiyatroda niye oynuyorsun?<br /> Hiç mi onurunuz yok?<br /> Hiç mi kendinize saygınız yok..<br /> Seçimlere giriyorsunuz..<br /> Sabahtan akşama kadar sosyal medya paylaşımlarınızda, konuşmalarınızda, yazılarınızda göğe çıkarttığınız partiler, sandığa gömülüyor..<br /> Sizin eleştirdiğiniz, yerin dibine batırmaya çalıştığınız, gerici bulduğunuz, yobaz dediğiniz parti ise, sandıkları patlatarak iktidar oluyor..<br /> Sonra utanmıyorsunuz, geliyorsunuz, düşmanı olduğunuz partinin yönetimindeki tiyatroda oynayıp, para kazanıyorsunuz..<br /> Sesinizi kesip, sussanız yine iyi..<br /> Bir de çıkıp, “Değil 10 bin liraya, 10 trilyona düşüncelerimi satmam” efelenmesini yapıyorsunuz..<br /> “He he kızım.. O dediğinden!”<br /> Bu gazeteyi, ağırlıkla dindar insanlar okuyor..<br /> Diğer kesimden de okuyanlar olsa da..<br /> Benim ölçüm, “dindar insanların hassasiyetleri”ni göz önünde bulundurmak..<br /> Ama bugünlüğüne, bana bir izin versinler..<br /> Tacize uğrayan çocukların ailelerine bile sataşacak kadar ahlaksızlaşan bu kadının..<br /> Övgüler düzdüğü, kendi anne babası ile ilgili..<br /> Yorum değil.<br /> Bire bir kendi anlatımlarını buraya aktarayım..<br /> Bilmeyenler de öğrensin..<br /> Ben dindar mahallede bir taciz olayını bile çok görürüm..<br /> Ama şu da bir gerçek ki..<br /> Tekil bir taciz olayı üzerinden bizim tepemizde boza pişirenlerin mahallesinde yaşanan taciz ve diğer sapkınlıklar ise, bire 100’dür, 200’dür..<br /> Buyrun, bu hanım kızımızın kendi anne-babasından aktarayım..<br /> Hanım kızımızın annesi Füsun Erbulak, “60 Günlük Bir Şey” adlı bir kitap yazmış..<br /> Orda yediği haltı, bir maharetmiş gibi anlattığı gibi..<br /> Utanmamış, yıllar sonra da..<br /> Bir röportajda şunları söylemiş: <br /> “Benim canım eşim Altan çok zamparaydı. Sürekli aldatıldım.”<br /> Hanım kızımızın babasının bu yönünü, annesinden öğrenmiş olduk.<br /> Bitti mi?<br /> Hayır..<br /> Annesi devam ediyor: <br /> “Bir gün ben de yaptım. Altan’ı aldattım. Bunu da söyledim. ‘Seni aldatıyorum Altan, haberin olsun’ dedim.”<br /> Nasıl işler bunlar?<br /> O toplumda bolca olan işler..<br /> Bakmayın siz, “Karaman, Karaman, Karaman” dediklerine..<br /> Karaman’ın bin misli.. Onların mahallelerinde.. Sabah akşam tekrar tekrar yaşanıyor..<br /> Devam edelim, “anne” diyemeyeceğim o kadının anlatımlarına:<br /> “Ne dedi biliyor musunuz? ‘Ben de sana çok yaptım, bu acıyı çok çektirdim. Seni affediyorum karıcım’. İşte böyle bir adamdı Altan.”<br /> Vay canına sayın seyirciler..<br /> O, ona yapmış. <br /> O da diğerine.. Sonra da birbirlerini affetmişler..<br /> Kızı diyor ya, Karaman’daki mağdur aileler için, “10 bin liraya çocuklarını satıyorlar” diye..<br /> Şimdi anlatsın bakalım, hanım kızımız..<br /> Annesi ne yapmış, babası ne yapmış?<br /> Kim kimi, kaça satmış?<br /> Anlatsın da, ondan sonra söylesin: <br /> “Annem-babamdan aldığım görgü ve yaşam bilgisinin kaybolmaması gerektiğini düşünüyorum!”