Panel öncesinde Rektör Akgül’ün de katılımıyla 15 Temmuz Darbe Girişiminde şehit düşen kadınların fotoğraflarından oluşan sergi ile kadın çevirmenlerin sergisi açılışı yapıldı. “Kadın; kolaylaştıran, güzelleştiren ve her şeyden önce yuvadır, vatandır” Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte başlayan program, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül’ün açılış konuşmasıyla devam etti. Kadınların hayatı mayalandıran bireyler olduğunu söyleyen Rektör Akgül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadın; yaşamı doğuran, besleyen ve büyütendir. Kadın, kolaylaştıran ve güzelleştirendir. Kadın; her şeyden önce yuvadır, vatandır. Kadın aynı zamanda annedir, abladır, eştir, evlattır, kardeştir. Elinden yediğimiz içtiğimiz, güvendiğimizdir. Kadının yokluğunu hiçbir zaman yaşamadığımız için varlığının değerini de yeterince takdir edememekteyiz.” Açılış konuşmasının ardından KMÜ Hukuk Müşaviri Dr. Öğretim Üyesi Ebru Tüzemen Atik’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde sırasıyla Reyhan Yiğit, Ahsen Toktay, Dr. Öğretim Üyesi Sefa Şahan Birol ve Nuriye Karagöz birer konuşma yaptı. İlk olarak söz alan Reyhan Yiğit, köy muhtarlığı yaptığını ve bu mesleği yaparken çeşitli zorluklarla karşılaştığını dile getirerek, “Meslekteki üçüncü yılımı doldurdum. Başardıklarım da oldu başaramadıklarım da fakat her zaman işimi severek yaptım. Kadınlarımızla el ele köyümüzde çalışıyoruz ve köyümüzün ihtiyaçlarını karşılamak için uğraşıyoruz. Çocuklarım bu mesleğe başlamamı hiç istemediler fakat ben inatla bu işi yapmayı sürdürdüm ve çok mutluyum.” dedi. Ahsen Toktay ise kadınların genel manada hak ettikleri değeri bulamadıklarını hatırlatarak şöyle konuştu: “Kadınlar olarak ayrıcalık değil, eşitlik istiyoruz. Eminim ki hepinizin güzel projeleri vardır. Genç yaşlı demeden hepimiz üretken ve girişimci olmalıyız. Türk kadını kendine hedef belirlerse dünyayı devirir. Kadın hiçbir zaman yılmamalı ve inandığı değerlerin peşinden koşmalıdır.” Dr. Öğretim Üyesi Sefa Şahan Birol ise Karaman’da yaşanan boşanma olayları ve bu olaylardan etkilenen kadınların hayatları ile ilgili yapmış olduğu çalışma hakkında bilgi verdi. Slayt eşliğinde TUİK verilerini paylaşan Yrd. Doç. Dr. Birol, 2016 ve 2017 yılları arasında evlenme sayısının düştüğünü bunun yanı sıra boşanma oranlarının da bir önceki yıla göre arttığını söyledi. Çalışma süresince ziyaret ettikleri evler ve tanık oldukları hayatlar hakkında anlatımlarda bulunan Dr. Öğretim Üyesi Birol konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim pek çok imkâna sahip olduğumuz günümüzde, hayatında hiç lunaparka gitmeyen, sinemaya gitme ve seyahat etme hayali kuran kadınlarımız var. Hayat büyük bir yangın yeri olabilir fakat bir kadın küllerinden yeniden doğabilecek güçtedir. Pes etmek asla bir kadına yakışmaz. Şunu da unutmayalım ki; başarı hiç hata yapmayanların değil, asla vazgeçmeyenlerindir.” Panelin son konuşmacısı olan Nuriye Karagöz de kadınların ve genç kızların okuryazarlık oranlarına değinerek, “Kadınlarımızın okuma oranları günümüzde halen çok düşük seviyelerde. ‘Benim eşimi bayan doktor muayene etsin’ diyen bir beyin kendi kızını okutmaması anlaşılmaz bir durumdur. Kadınlarımız okurlarsa ezilmişlikleri de azalacaktır. Kadınlarımızın okuma oranlarının arttığı, şiddet görmediği bir dünya temennisi ile tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum.” şeklinde konuştu. Dr. Öğretim Üyesi Ebru Tüzemen Atik’in panele ilişkin değerlendirmesi ve panelistlere sorulan sorularla devam eden program çiçek ve teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.