Yönetici olmak, hele hele bir ucu siyasete dayalı bir yönetici olmak bu memlekette yürek isteyen bir iştir.
Siyasete ucundan kıyısından bulaşan herkesin bir basamak sonrası hep aklında olmuştur. Yönetimler, başkanlıklar, vekillikler, bakanlıkar...
Buralara gelmenin muhtelif yolları vardır. Bu yollar partilerin dünya görüşüne göre değiştiği gibi, parti içersin de ki uygulamalara göre de değişir.
Karaman İl olmadan önce Konya adına vekiller çıkardı. Çoğunun bu çabalarında yanlarında olduk. Destekledik, güç verdik. Amacımız bu Şehr-i Karamana bir çivi çakılsın idi.
İl olduktan sonra siyaset biraz daha kızıştı. Fikret Ünlü, Yüksel Çavuşoğlu, Hasan Çalış, Ali Pınarbaşı, Zeki Ünal, Goca Osman (Biz öyle bildik öyle de bileceğiz) gibi isimleri sayabiliriz. Hizmet eden herkesten Allah Razı olsun.
Bu gün de TBMM de iki isimle temsil ediliyoruz.
Bu isimlerden Sayın Mevlüt Akgün siyasete ucundan kıyısından bulaşıp da bir anda kendisini Meclis kürsüsünde and içerken buluverdi.
Siyasetçinin ayağı çarıklı cinsindendir. Her karış toprağı gezer, her muhtarı tanır, her köyün sorununu o köylü kadar bilir. Bunlara kafa yorar, çözüm arar,
Ankara’ya taşır. Deneyim kazanmıştır. Lütfi Bey ile de sıkı bir işbirliği yapmışlar ve birbirleri ile hizmet yolunda beraber yürümüşlerdir.
Lütfi Elvan ismini ise ilk defa DPT ile birlikte duyduk. Planlamacı olarak başladığı DPT teşkilatında başarısı ile Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemlerde Karaman işleri için Ankara’da canla başla çalışması ve giden her soruna çözüm bulması ile tanındı. Övgüler aldı.
Bu gün de Kabinenin önemli bir Bakanlığının koltuğuna oturdu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Hükümetin iddialı projelerinin olduğu bir Bakanlık. Duble yollar, hızlı trenler, limanlar, boğaz projesi gibi kapsamlı ve Türkiye’yi geleceğe taşıyacak çok büyük işler onu bekliyor.
Elvan’a bu görev neden ve nasıl verildi?
Bu O’nun hayat hikayesini bilmeyenler için gerçekten sorulabilecek bir sor. Ancak Sayın Bakanı yakından çok yakından ve özellikleri ile tanıyan birisi olarak şu denmelidir: Neden bu kadar geç verildi.
Tahsil hayatındaki çabalarını, kendisini yetiştirmek için katlandığı zorlukları, Etibank’ta Yüksek Mühendis olarak gösterdiği performansı ve özellikle DPT döneminde mesai, saat, ücret, görev kriterlerini düşünmeden, günde 18 saati bulan çalışmalarla azmini bilmek gerek.
Bir imkan olsa Değerli Elvan’ın ağzından dinlerken hayran olduğum o mücadeleli yıllarını, hayata hazırlanan gençlerimize “örnek bir hayat” olarak anlatabilsek.
Siyaset kelimesinden çok uzak bir çizgide; Türkiye’nin büyük beyinlerinden, azimli bir hizmetkarı olarak, yatırım-porje-gelişme-kalkınma-kırsalı değerlendirme-toplumun refahı gibi konularda canla başla koşarken bir anda siyasetin tam da göbeğinde kendisini buluverdi.
Adam her yerde ADAM dır. Sayın Elvan da bu yapısı ile sadece partisi içinde değil, halkın gönlünde de geniş bir yer buldu.
Karaman Milletvekili olarak Hükümet kendisine AB Koordinatörlüğü, Bütçe ve Plan Komisyonu gibi önemli görevleri yükledi. Buna rağmen Karaman’dan kopmadı. Her fırsatta EVİM dediği Karamana attı kendisini. Halkın arasına karıştı. Mahalle mahalle, köy köy gezdi, dinledi not aldı, sorunlara çözüm buldu. Teşkilatı ile ve
Belediye ile koordinesini hiç eksik etmedi. En büyük yardımlaşmayı da Sayın Akgün ile gerçekleştirdiler.
Bu gün kendisini Karaman Bir Bakan olarak ağırladı. Ama o bir Bakan olarak değil hep O Lütfi Elvan olarak sıcacık geldi. EVİM dediği Karaman’da kardeşleri dostları arkadaşları ile mahallemizin, sokağımızın bir adamı olarak, getirildiği görevin mutluluğunu paylaştı.
Elbette bu başarısında O’nu yetiştiren cennet mekan Babasının ve Muhterem Annesinin rolü kadar, kaleyi içerden yöneten Muhterem Eşlerinin de büyük rolü ve desteği olduğunu biliyoruz. Geleneksel aile yapımız içinde mütevazı bir yaşantının ne kadar verimli ve başarılı olabileceğinin bir örneğidirler.
Kendisine yardımcı olan Bakanlık kadrolarının yanında bu memleketin yine çok vefalı ve başarılı iki evladı olan Ahmet Vehbi Bey ve Hidayet Beylerin de katkılarını görmemek vefasızlık olur.
Sayın Lütfi Elvan bugünkü yüklendiği bu ağır görevi çok verimli bir şekilde başaracak güçte ve bu görevi hak edecek bir geçmişe sahip liyakatte bir hemşerimizdir.
Hayırlı olsun, Allah Yar ve Yardımcısı olsun...