Özbekistan Türk-İslam dünyasının önemli devletlerinden biri. Kazakistan, Afganistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile komşu olan ülke; “poyitaht” Taşkent’ten başka Semerkant, Buhara, Nemengan, Endican gibi büyük ve önemli şehirlere sahip. Ülke sınırları içinde kalan Fergana, Ürgenç, Tirmiz, Hokand, Hive gibi kültür merkezleri de sosyokültürel özellikleriyle ülkenin taşıdığı tarihî ve stratejik konumun baş aktörleri arasında yer alıyor.

Özbekistan, sahip olduğu değerlerle Türk ve İslam âleminin kalbi olarak anılmayı fazlasıyla hak eden bir ülke. Büyük Türk hükümdarı Emir Timur, bu coğrafyanın dünyaya takdim ettiği bir lider. Yalnızca Çağatay edebiyatının değil umumi Türk edebiyatının da güçlü kalemleri arasında sayılan Ali Şir Nevayi, Hüseyin Baykara, Ebulgazi Bahadır Han, Babür Şah gibi şahsiyetler de bu toprakların içinden çıkmış. Keza ilmî faaliyetleriyle bölgeyi bir bilim merkezi hâline getiren Uluğ Bey ve Ali Kuşçu ile yüzlerce bilim adamı aynı iklimde yetişmiş. Buhara doğumlu büyük hadis âlimi İmam Buhari, Semerkantlı müfessir ve fakih İmam Maturidî, Nakşi gelenekte altın silsilenin birer halkasını teşkil eden Emir Külal, Bahaüddin Nakşibend ve onların rahle-i tedrisinden geçen pek çok gönül eri, Özbekistan’ın hem değerleri hem de manevi sahipleri arasında yer alıyor.

Halkının büyük çoğunluğu Sünni Müslüman olan ve tarihî İpek Yolu’nun durak noktaları arasında bulunan Özbekistan, hem sahip olduğu zengin yer altı kaynaklarıyla hem yukarıda sayılan hususiyetleriyle her zaman Rusya’nın özel olarak ilgilendiği bir saha olmuş. Bu ilginin günümüzde Amerika, Fransa, İtalya gibi ülkeleri de içine alarak genişlediği görülüyor.

Özbekistan 20 Haziran 1990’da egemenliğini, 1 Eylül 1991'de bağımsızlığını ilan etmiş. Çok köklü bir devlet geleneğine sahip olan ülke, bağımsızlığını elde ettikten sonra gelişmiş devletlerle ekonomik ilişkiler kurmuş. Münasebetlerin gelişmesine bağlı olarak zamanla ülkede çok sayıda üniversite açılmış. Bugün başkent Taşkent’te bir kısmı Sovyetler döneminden kalma, bir kısmı yeni çok sayıda üniversite bulunuyor. 2022’de kurulan Alfraganus Üniversitesi bunlardan biri. Üniversite, adında bu coğrafyanın yetiştirdiği büyük bir âlimin hatırasını yaşatıyor.

Alfraganus, Ebu el-Abbas Ahmed bin Muhammed bin Kesir el-Fergani isimli Türk-Müslüman astronomun isminin Batı dillerindeki şekli. El-Fergani künyeli bu zat, 9. asırda yetişmiş en ünlü astronomlardan biri. Ay’daki “Alfraganus” kraterinin adı ona ithafen verilmiş. Onun ismini taşıyan bu üniversitenin filoloji, turizm, tıp, spor, iktisat gibi çok sayıda fakültesi var. 10’dan fazla lisansüstü programa sahip olan Alfraganus Üniversitesi, hayli genç yaşına rağmen hızlı ve aynı zamanda planlı büyüyen bir kurum. Kısa sürede uluslararası bir bilimsel dergi ile bir öğrenci gazetesi çıkaran üniversitenin, 20 civarında ülkeden üniversiteyle eğitim öğretim alanında iş birliği anlaşması bulunuyor.

Rektörlük görevini Maxmudov Muhammadismoil Muxitdinovich’in yürüttüğü Alfraganus Üniversitesi, 03-06 Ekim 2023 tarihleri arasında “Bir Yol Bir Kuşak” isimli büyük ve görkemli bir kongreye ev sahipliği yaptı. Necmettin Erbakan Üniversitesi öncülüğünde Balıkesir Üniversitesi, Eğitim Kalitesi Değerlendirme Hizmetleri (Londra), İstanbul Ticaret Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Perfect Üniversitesi (Özbekistan), Prag Yönetim ve Teknoloji Enstitüsü (Çekya), Lund Üniversitesi (İsveç) ve Samsun Uygulamalı Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen “İpek Yolu ve Ötesi Kongre Serisi” (SIRCON 2023) “Bir Yol Bir Kuşak: Göç, Turizm ve Ekonomi  Politik” başlıklı kongrede çok sayıda akademisyen bir araya geldi. Organizatörlüğünü Konya Necmettin Erbakan Üniversitesinden Prof. Dr. Birol Mercan’ın yaptığı bilgi şöleninde Türkiye’den giden akademisyenler oradaki öğrencilere ders anlatma fırsatı da buldular.

Akademide çalışan yahut türlü vesilelerle kongre, sempozyum, çalıştay gibi ilmî toplantılara katılanlar iyi bilirler. Kapsamı, konusu, katılımcı sayısı ne olursa olsun, yurt içinde bile böyle bir etkinlik tertip etmek zordur. Büyük emek, fedakârlık ister. Düzenleyen kurulun motivasyon ve heyecanının her zaman üst düzeyde olmasını gerektirir. Karşılaşılan onca zorluğu sabırla, güler yüzle aşmayı ilzam eder. Ulaşım, konaklama ve iaşe fasıllarının her biri ayrı bir planlama ve dikkat gerektirir. İşin bütçe kısmı ise başlı başına bir meseledir. Bunlar dikkate alındığında böyle geniş katılımlı, maliyetli bir faaliyetin yurt dışında düzenlenmesinin ne anlama geldiği daha iyi anlaşılacaktır.

İşte Alfraganus Üniversitesi ve “hamkorları” (<hem-kâr), yani ortakları sadece ilmî faaliyetlerin değil içinde birkaç günlük gezi, düğün, maç vb. sosyal faaliyetlerin de bulunduğu yoğun bir programı başarıyla tamamladılar. Hem “hurmetli” Rektör M. Maxmudov ve kendisinin güler yüzlü, çalışkan ekibi hem de saygıdeğer hocamız Birol Mercan ve arkadaşları teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.

Henüz ikinci yılına giren Alfraganus Üniversitesi, böylesine geniş katılımlı bir kongreye kusursuz ev sahipliği yaparak rüştünü ispat etmiştir. Eğitim alanında attığı adımlarla geleceğe yürüyen Üniversite, ülkenin parlayan yıldızı olarak Türkistan illerinde bundan sonra adından sıkça söz ettireceğe benziyor.