Davulcuların;

Merhaba ey rahmet ayı ramazan

Seni haber verdi bize Kur’an 

manisiyle başladığımız bir ruh şöleninin daha sonuna ulaştık. Mevla ibadetlerimizi kabul etsin. Atamız Dede Korkut’un ifadesiyle “Kâdir Tanrı”, hepimizi sıhhat ve afiyet içinde tekrarına eriştirsin.

Arapça “yakmak, şiddetli sıcak olmak” anlamlarındaki “ramz” kökünden gelen ramazan, Arabi ayların dokuzuncusudur. Dinî literatürde Şaban ile Şevval arasında kalan ve oruç tutularak geçirilen ayı ifade eder.  Kaynaklarda oruçlu geçirilen bu günleri anlatmak için “oruç ayı, şehr-i itikâf, şehr-i ramazan, şehr-i savm” gibi terimler de kullanılır. Bu kutsal günler, halk arasında “üç aylar” diye bilinen ve özel bir ihtimam gösterilen ay silsilesinin son halkasını teşkil eder. Kelime anlamı ise “çok sıcak gün, güneş kumları”dır.  

Dil; dinî, sosyal ve kültürel değişmelerin yansımalarının en hızlı şekilde takip edilebildiği bir ortamdır. Türkçenin söz varlığına bakıldığı zaman Türklerin tarihte yaşadığı köklü din ve kültür değişmelerinin, bütün unsurlarıyla dillerine sirayet ettiği görülür. İşte İslam inancında önemli bir yere sahip olan ramazan; Türk toplumunu muhtevasındaki inanç, ibadet ve kültürle ilgili onlarca unsurla buluşturmuştur. Bu esaslar atalarımızın elinde yeni anlam ve şekiller kazanmış, böylece arka planında dinî, tarihî, sosyokültürel bilgi ve birikimin bulunduğu hatırı sayılır bir kelime ordusu Türkçeye kazandırılmıştır. Kutadgu Bilig, Yunus Emre Divanı gibi dil ve edebiyatımızın kurucu metinlerinden itibaren ilk örneklerini gördüğümüz bu unsurlar; söz ustalarının dilinde, nüktedanların zekâsında işlene işlene hem gelişmiş hem de bugünlere ulaşmıştır. İnsanlara

Benden öğüt istersen eydiverem bildiğimden

Budur Çalap’ın buyruğu tutun oruç kılın namaz

diye öğüt veren Yunus Emre’den (1241-1321),

Gönderdi Huda çün bize mihman ramazanı

Hoş tutmaya niyet edelim biz dahi anı

dizesinde görüleceği üzere ramazanı Allah’ın gönderdiği bir misafir olarak telakki eden divan şairi Zati (ö. 1546) ve

Derenin kenarında

Kalayladım kazanı

Kız ben senin yüzünden

Tutmadım ramazanı 

diyen bir halk âşığına kadar birçok şair, ozan ve yazar; ramazan ve oruç temaları etrafında yeni kavramlar, sözler, deyişler meydana getirmiş, kelimelerin bilinen anlamlarına yenilerini kazandırmıştır. Başlı başına akademik bir çalışma yapmayı gerektiren bu konuda “ramazan” merkezli olarak zikredilebilecek kelime, deyim ve terimlerden bir kısmı şöyledir:

ağız kirası: Ramazanda yemek veren kimsenin yemek sonunda verdiği para; diş kirası.

ağzının mührüyle: Oruçlu olarak.

aralık: Ramazan ve kurban bayramları arasında kalan ay; zilkade.

dünyalık: Sahur yemeği.

ertelik: Sahur yemeği.

iftarlık: 1. İftar için hazırlanmış yemek, çerez. 2. İftarda davetlilere verilen hediye, bahşiş.

kişilik: Bayram veya bir konuk yanına çıkarken giyilen daha temiz ve düzgün kıyafet.

kadir gecesinde doğmuş: Çok talihli (kimse).

küçük bayram: Ramazan Bayramı.

niyetli: Oruç tutmak üzere niyet etmiş olan; oruçlu.

ramazan keyfi: Oruç tutan bazı kimselerde iftar saatine yakın görülen sinirlilik; oruç tutanlarda görülen kolay öfkelenme ve sinirlilik durumu; oruçluların dalgınlık, suskunluk gibi hâlleri.

ramazan tiryakisi: Sinirli, asabi.

ramazaniyye: 1. Ramazana mahsus, ramazanda alınan, verilen veya yapılan şey. 2. Ramazan münasebetiyle padişaha, sadrazama ve zamanın ileri gelenlerine takdim edilmek üzere yazılan, ramazan ayının faziletini anlattıktan sonra sunulacak kimseye ait övgülere yer verilen kaside. 

ramazaniyelik: 1. Ramazana mahsus olan, ramazan ayına has, ramazana ait. 2. Ramazan sofrasında yenmek üzere önceden hazırlanan yiyecekler. 3. Oruç açmak için hazırlanmış sofra.

ramazanlık: Ramazan için alınmış veya hazırlanmış olan (yiyecek).

sahurluk: Sahur vaktinde yenen ve yenmesi âdet olan şeyler.

Mevcut güncel sözlükler üzerinde hızlıca yapılan bir taramayla ortaya çıkan örnekler; kapsamlı tarama ve derlemeler neticesinde daha geniş bir listenin elde edilebileceğini, dahası Türkçede “Ramazan Sözlüğü” isimli tematik bir lügatin bile hazırlanabileceğini gösteriyor. Birkaç gün önce validemizden duyduğumuz ramazan sofrası ile bu yazıyı hazırlarken bir arkadaşımızın kulağımıza fısıldadığı ramazan harçlığı, hâlen insanımızın dünyasında buna benzer pek çok kelimenin, deyimin bulunduğuna işaret ediyor.

Yazının son örneği, Muş’un Varto ilçesinden derlenen bir deyim ve orada geçen bir ramazan kelimesi olsun.

Ramazandan razıyım, bir de altılıkları tutayım.

(Altılık, “Ramazan Bayramı’ndan hemen sonra başlanarak 6 gün tutulan oruç” demektir.)