Şeker Pancarının stratejik öneminen değinen Şahin; “Eskiden ülkemizde şeker, sadece şeker pancarından üretilirdi. 2000 li yıllarda, Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) tanımıyla sağlıklı olmayan şeker üretimine başlandı.  Pancardan üretilen şeker, beyni baskılamadığı ve tokluk hissi verdiği söylenir. NBŞ’den üretilen glikoz, özellikle izoglikoz ve yüksek fruktozlu nişasta şurupları insan sağlığında kanserojen etkisiyle kronik hastalıklara ve doygunluk vermeyen zararlarından bahsedilir.

NBŞ’nin üretim maliyetleri çok daha düşüktür. Bundan dolayı kârlı bir sektördür. NBŞ üretimi yapan firmaların kökü daha çok okyanus ötesine dayanır. 28 Ocak 2004 tarihinde dönemin Başbakanı Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile görüşmesinde konu Bursa’daki CARGİLL idi. Bush, Erdoğan’dan NBŞ ile üretim yapan ABD’ye ait Cargill firmasının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyordu.

Şeker Pancarı stratejik bir öneme sahiptir. Ülke ekonomisine yerli, büyük bir katma değer sağlıyor… Şeker Pancarından, şeker üretiminin yanı sıra entegre bir biçimde küspe ve melas üretimi yapılıyor. 250 bin çiftçi, 20 bin şeker çalışanı başta olmak üzere yan sektörlerle birlikte besicisi, taşıyıcısı şekerli mamul ihracatçılarını da kapsayan yaklaşık 10 milyon ülke insanını yakında ilgilendiriyor. Böylesine önemli bir sektör korunup kollanacağı yerde ülkemizde maalesef yok edilmeye çalışılıyor.

Uluslar arası firmaların kontrolünde ki NBŞ’nin önünü açmak için sürekli NBŞ kotası artırılmakta ve pancarda kota kısıtlamasına gidilmektedir. NBŞ kotasının her yıl yüzde 50 oranında artırılması pancar şekeri üretiminde 120 bin tonluk daralmaya neden olmaktadır. Bu durum 210 bin dekar alanda pancar tarımının yapılamamasına bununla beraber 300 bin ton besi hammaddesi küspe ve kozmetik, ilaç, alkol gibi sektörlerde kullanılan 50 bin ton melasın yok olması anlamına gelmektedir. Böylelikle; 20 bin tarım çalışanının işsiz kalmasına ve Milli ekonomide 300 milyon TL kayıp oluşturmaktadır..

YANLIŞ ÖZELLİŞTİRME DEĞİL DOĞRU ÖZELLİŞTİRME

NBŞ’ciler şeker piyasasını ele geçirmek için zarar ettiği gerekçesiyle şeker fabrikalarının özelleştirilmesini istiyorlar. Gerçekte; şeker fabrikaları zarar etmiyor, zarar ettiriliyor. Yanlış özelleştirme kapsamında kalifiye eleman alımı yapamaması, kalifiyesiz teşeronluğa gidilmesi ve  makinelerin modernize edilememesi Şeker fabrikalarının rekabet gücünü zayıflatmaktadır.

NBŞ ciler doğru özelleştirme politikası olan işçi-çiftçi modeline karşı çıkarak engellemektedirler. Mevcut şartlarda Şeker fabrikalarının girdi fiyatlarının artmasıyla birlikte devam edebilmesi çok zordur. 25 tane şeker fabrikasının 20 tanesi kapanma tehlikesi altındadır. Böyle olunca kaybeden ülke insanı ve Türkiye olacak,  kazanan NBŞ ciler olacak…

AKP hükümeti NBŞ cilere özel ayrıcalık getiren, NBŞ’yi teşvik eden yeni bir yasa hazırlığı içerisindedirler. Pancar ülkesi olmamıza rağmen pancardan elde edilen şekerin ihracatını yasaklıyorlar… NBŞ ile üretilecek kristal şekerlerin ihracatı devlet desteği kapsamına alınıyor. Kotalar getirilerek ve sürekli daraltılarak bitirilmeye çalışılan Şeker Pancarı yeni yasa ile büyük bir yara alacak. Böylece; büyük bir iş sahası kapanmış olacak. İşsizler ordusuna yeni ordular katılacak.

SAADET PARTİSİ İKTİDAR OLUNCA NE OLACAK

Öncelikle Şeker Pancarında kota kalkacak. Şeker fabrikaları modernize edilerek kalifiye teknik eleman alımı yapılacak. Gerektiğinde doğru özelleştirme politikası yapılarak işçi-çiftçi modeline geçilmesi sağlanacak. Sağlığa zararlı glikoz türevleri olan izoglikoz ve yüksek fruktoz üretimi olması gereken standartlarda kotası düşürülecek” ifadesinde bulundu.