30 Ağustos Zaferi’nin ülkeyi parçalamak ve milleti esaret altına almak isteyen devletlere karşı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde tüm imkânsızlıklara rağmen; halkın büyük çabası ve kahramanlığı ile kazanıldığını kaydeden Ünver, mesajına şu sözlerle devam etti: “26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandı. Onca imkansızlığa rağmen kazanılan bu zafer, Mustafa Kemal'in askeri dehasının ürünü olmanın yanı sıra kayıtsız, şartsız milletin olacak ‘egemenliğe’ kavuşmanın yolunun açıldığı dönüm noktasıdır. O gün; din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bir araya gelen yüce Türk milleti, 30 Ağustos zaferi ile bağımsızlığımıza el uzatanlara gereken cevabı vermiş, kazandığı özgüvenle 1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros ve Sevr Antlaşmalarının getirdiği dayatmaları bertaraf ederek Lozan’a başı dik gitmiştir. Başka devletlerin boyunduruğu altına girmeyi kabul etmeyen Anadolu insanının ulus olmaya giden yolda kendi kaderini tayin edebilme iradesini gösterdiği bu büyük kurtuluş mücadelesi, pek çok mazlum millete da esin kaynağı olmuştur. Bizler, tarihin hiçbir döneminde esareti ve işgali kabul etmemiş bir ulus olarak, 30 Ağustos zaferinin 100’üncü yılında; bu zaferin coşkusunu yaşayacak ve Kuvayı Milliye ruhumuzla dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz! Bize miras bırakılan Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yarınlarının inşası için mücadele veren; adalet, huzur, kardeşlik, barış ve refah içinde yaşamak isteyen hiç kimsenin; ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık dönemde, ‘vazgeçtim, yoruldum, inanmıyorum…’ deme lüksü yoktur. Bu zor günleri, milletçe birlik ve beraberlik içinde atlatacağımıza olan inançla, 100 yıl önce olduğu gibi bugün de el ele verip güzel günlere ulaşma umudumuzu büyüteceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarken, başta Ulu Önderimiz Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için canını veren tüm şehitlerimiz ile hakkın rahmetine erişen tüm gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum."