İSTANBUL (AA) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, bazı iş adamları ile gazetecilerin dinlenilmesi ve takip edilmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) hakkında yürütülen "VIP dinleme" soruşturması kapsamında gözaltına alınan 21 kişiden 19'u tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. <br> <br>İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen, FETÖ/PDY'nin 2007-2012 yılları arasında yaptıkları "yasa dışı dinlemelere" yönelik soruşturma çerçevesinde harekete geçen Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, 12 Mart'ta İstanbul merkezli 15 ilde yaptığı operasyonda gözaltına alınan 21 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. <br> <br>Şüphelilerden 1'i emniyetten serbest bırakılırken 20'si sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 20 şüpheliden 1'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalırken, 19'u ise tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. <br> <br>"VIP dinleme" soruşturması çerçevesinde, Fetullah Gülen ile 44 istihbaratçı polis hakkında "silahlı örgüt kurmak ve üye olmak", "örgüt faaliyetleri kapsamında resmi belgede sahtecilik", "görevi kötüye kullanma", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından işlem başlatılmıştı. <br> <br>Soruşturma kapsamında, aralarında eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın da bulunduğu 16 şüpheli polis hakkında, FETÖ/PDY'ye yönelik başka davalardan tutuklu oldukları için gözaltı kararı verilmediği, ancak adliyeye getirilerek ifadelerinin alınacağı, söz konusu soruşturmanın 1 numaralı şüphelisinin ise Fetullah Gülen olduğu öğrenilmişti. <br> <br>FETÖ/PDY şüphelilerinin, suç örgütüyle irtibatları olmayan iş adamı ve gazetecileri, "suç örgütleri" ile irtibatı varmış gibi 5 yıl boyunca izledikleri, telefon konuşmalarını sahte isimle karar almak suretiyle kayıt altına aldıkları ve bunu da mağdurları baskı ve etki altına almak amacıyla gerçekleştirdikleri iddia edilmişti.