Karaman Sivil Toplum Platformu’ndan yapılan açıklamada, ‘’Karaman’da yaşanan vahim hadisenin sonucunda ismi geçen çocuk istismarcısına savcılık tarafından 350 yıl hapis istemiyle dava açılmış. Biz Karaman STK Platformu olarak, bu işten en fazla rencide olan bir şehir olarak 350 yıl yetmez diyoruz: Katışıkşız, indirimsiz ölümüne müebbet istiyoruz ve hatta böyle sapkın suç işleyenlerin alemi ibret için asılmasını istiyoruz. Yeter artık! Bu tür sapkın kişilerin önce müebbet denilip sonra indirimlerle 15-20 yıl hapis yatıp, milletin vergileriyle içerde beslenip sonra tekrar toplumun arasına salıverilip, potansiyel bir suç makinasına dönüşmesinden bıktık. Bunun en tipik örneğine yine yakın zamanda tanık olmadık mı: Sapık herifin biri yıllar önce bir çocuğu istismar edip kafasını ezerek öldürdükten sonra müebbet yiyip sadece 16 yıl içerde yattıktan sonra tekrar salıverildiğinde polis takibinden kurtulur kurtulmaz yaşlı bir kadına tecavüz edip öldürmedi mi. Bu insan müsveddelerinin toplumdan temizlenmesi gerekiyor. Maalesef cezalarımızın caydırıcılık özelliği yok. Ne zaman bu tür  adi vakıalar basında çokca duyulmaya başlansa bu hadiselerin istatistiksel olarak arttığına şahit oluyoruz. Demek ki sapık ruhlu insanlar pis adlarını duyurabilmenin bir yolu olarak bu tür sapkınlıklara yönelmeye başlıyorlar. ‘İçerde paşa paşa on-onbeş yıl yatarım sonra nasıl olsa çıkarım’ diye düşünüyorlar olsa gerek ki bu tür hadiselerin önü maalesef alınamaz hale geliyor. Öyleyse öyle bir ceza olmalı ki bu tür adi şahıslar bu cezayı duyduklarında tüyleri ürpermeli, elleri titremeli, ödleri kopmalı, ne elleri ne ayakları suça tevessül edemez hale gelmeli. Hele buradaki olayda olduğu gibi bazı kılıfların altına gizlenerek kepazeliklerini gizleyenlere alemi ibret için iki müebbet verilmeli ve iki defa asılmalı. Biri işlediği suçun karşılığı olarak, diğeri dini milli fikri veya daha başka bir takiyye kisvesiyle bütün bir insanlığı “aldattığı” için. 
 Bu tür sapkın hadiselerin toplumda oluşturduğu travmayı hiçbir psikiyatri kliniği tedavi edemez. Toplumda ciddi bir güven bunalımına, herkesi potansiyel suçlu görme eğilimine götürür ve de bu adi insanların ait olduğu meslek grubunda müthiş bir erozyona sebebiyet verir. Hele ki toplumun muteber kabul ettiği ve herkesin bir şekilde, kendisinin veya çoluk çocuğunun yolunun geçtiği müesseselerde öğretmenlik ve benzeri türde meslek icra edenlerde yarattığı tahribatı kim tamir edebilir. Velilerin ve öğrencilerin endişesini, korkusunu, itimatsızlığını kim giderebilir. Bunun dışında samimi niyetlerle vakıf, dernek veya başka bir sivil toplum kuruluşunda dini-milli değerlere sahip talebe ve adam yetiştirme gayreti içerisinde olanlarda ve oralara çocuklarını gönderenlerde yaratılan tahribat nasıl giderilebilir. Maalesef mümkün değil. Fakat hiç değilse bu tür sapıklar toplumdan temizlenmeli ki çocuklarımız veya kadınlarımız sokağa rahat çıkabilsin okuluna veya başka bir kuruma rahatça gidebilsin
Peki bunu fırsat bilip bütün bir camiayı töhmet altında bırakma gayreti içinde olan basın kuruluşlarına, sosyal medya silahşörlerine ne demeli. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki bumerang gibi dönüp yine kendisine gelecek olan silahı ateşlemekten geri durulmuyor. Geminin kaptanı ben değilsem bu gemiyi batırırım, varsın içinde ben de batayım mantığı, nasıl bir hissiyatdır acaba. Maalesef toplumun fabrika ayarlarıyla oynanıyor ve bu tür hadiseler bazı meslek erbabına, yönetici ve kurumlara operasyon yapmanın bir kılıfına dönüşüyor. 
Sapığın dinlisi-dinsizi, sağcısı-solcusu, milliyetlisi- milliyetsizi yoktur. Sapık sapıktır ve topu birden cibilliyetsizdir. Bunun kişisel tercihle, özgürlükle, cinsel yönelimle filanla da ilgisi ve alakası yoktur. Herkes yaradılış maksadına ve çerçevesine uygun davranmalıdır. Sapkın eğilimler tarih boyunca olduğu gibi bugün de ciddi yıkımlara sebep olmaktadır. 
Ne acı bi tarafta dini kisvede etrafını aldatanlar….bir tarafta hizmet adı altında paralel devlet oluşturanlar.. bir tarafta da bu tür münferit hadiseleri şahsın mensup olduğu bütün bir camiaya mal ederek bunun üzerinden operasyonel vuruş yapmaya çalışanlar…
Bu sapıklıklara maruz kalan bir çocuğun, ailenin, velinin psikolojisine çağlar boyunca sürecek bir yıkım ve deprem etkisi yaratmaz mı. Basın kuruluşlarımız bunları düşünmez mi, bunu umursamazlar mı. Yoksa başka bir hesap derdindeler mi. İnsaf edin demek istiyoruz ama görüyoruz ki insafı olanlar da pek az. Bu konuda hassasiyet gösteren bu karalama kampanyasına dahil olmayan basın kuruluşlarımızın da hamdolsun sayısı oldukça fazla. Onlara teşekkür ediyoruz. Ama hiçbir sınır tanımadan herkesi ve her şeyi aynı torbanın içine koyup öldürün bunları kapatın yakın yaygarasına çanak tutanlara diyecek bir sözümüz yok. Çünkü söz onun kıymetini bilenlere söylenmelidir. Sizi muhatap almıyoruz. Her ne yapmaya çalışıyorsanız şimdiye kadar olduğu gibi bunda da başarısız olacaksınız.
Son olarak bu vahim olayı tekrar lanetliyor ve bu tür sapıklara 350 yıl yetmez diyoruz. Afsız, indirimsiz ölünceye kadar müebbet hapsini, hatta alemi ibret için asılmasını istiyoruz.’’ denildi.