Değerli eğitimcilerin değerlerinden biri de sorumluluk sahibi olmalarıdır. Bir öğretmenin sorumluluk değerine sahip olup olmamasının öğrencilerine olumlu/olumsuz yansımalarının neler olabileceğine geçmeden önce sorumluluk duygusunun ne olduğunu tarif etmek istiyorum. 

İnsanoğlu olarak bizler geçmişten günümüze  toplumlar içerisinde hayat bulan sosyal varlıklarız.  Sosyal bir varlık olma durumunun bize yüklediği büyük sorumluluklar oldukça büyük kazanımları da beraberinde getirir.

Kendimize, ailemize, yaşadığımız topluma hatta tüm insanlığa karşı yerine getirmekle yükümlü olduğumuz görevlere sorumluluk denir.  Sorumluluklarımızı bireysel ve toplumsal anlamda sorumluluklar olarak kategorize edebiliriz. 

Peki nedir Bireysel sorumluluk örnekleri:

Çevremizi temiz tutma

Ev işlerine yardım etme

Yaşlılara ve küçük çocuklara yardım etme

Ders çalışma ve ödevlerini yapma

İsraf etmeme

İyi bir insan olmak

Toplumsal sorumluluk örnekleri:

Kendimizi ve toplumumuzu geliştirmek için farklı görüşteki insanlarla bile birlikte çalışıp güzel şeyler üretmek

Topluma yararlı bir insan olmak (Örneğin yaşlılara yoldan geçerken yardım etmek)

Diğer insanlarla ortaklaşa hareket edip dünyamızı, doğayı, canlıları koruyan tedbirler almaya çalışmak Doğayı çöplerden temizleme etkinliği yapmak

Görüldüğü üzere Kişisel ve toplumsal olmak üzere birçok yükümlülüğümüz vardır. Her insanın kendi kişisel ve toplumsal yapısına göre az ya da çok sorumluluk aldığı durumlar vardır.  Burada esas önemli olan sorumluluklarımızın ne kadar çok olduğu değil ne kadar yerine getirdiğimizdir.  Kişinin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik yaşama göre değişebilir. Zaman zaman sorumluluklarımız artabilir ya da azalabilir.  Sorumluluklarımız arttıkça üzerimizdeki yük artacaktır. Bu durumda daha dikkatli ve daha çok çalışmamız gerekir.  Bireysel ve toplumsal olarak ayrılan sorumluluk duygusu yani bir şeylerin sorumluluğunu alıp onları başarabilmiş olmanın verdiği özgüven ve mutluluk hissi bireylerin karakteristik özelliklerini, psikolojik iyi oluşlarını, çevresine ve insanlara daha da önemlisi hayata karşı olan bakış açısında büyük değişiklikler meydana getirir.  Birtakım şeylerden sorumlu olan bireyler hayata daha ciddi ve profesyonel bakar. Bu da bireylerin duygusal ve psikolojik olgunluğa erişmelerine destek olur.  Özellikle çocukluk yıllarından itibaren ebeveynlerin çocuklarına verecekleri sorumluluklar başarıyla yerine getirildiği taktirde çocuğun birey olarak büyüdüğünü hissetmesine, daha çok sorumluluk sahibi olup bunları da başararak birey olmayı istemesine yol açar ve bu olması gereken bir durumdur .

Sosyal bir varlık olan insanoğlu doğumundan itibaren birtakım insanlarla iletişim kurarak kendini geliştirir ve bununla birlikte çevresindeki insanlar gittikçe çoğalır.  Okul çağına geldiğinde ise öğretmen, bireylerin karakter gelişiminde ve değer eğitiminde çok büyük önem arz etmektedir.   

Bir öğretmenin en büyük sorumluluğu çocuklara sorumluluk duygusunu aşılamaktır.  Bunu yaparken sadece bireysel sorumluluk değil toplumsal sorumluluğu da aşılaması gerekir.  Böylece öğrenci hem toplum içerisinde hem de bireysel olarak var olabildiğinin farkına varmalıdır ve büyük resimde kendisine bir yer bulabilmeyi başararak “BEN” duygusundan “BİZ” duygusuna geçebilmelidir. Buna doğan Cüceloğlundan bir örnek verecek olursak:

Köy okulunun bahçesine mevsimlik sebzeler diktirmek, her haftanın belirli bir günü tarım dersi yaparak bu sebze ve meyvelerin bakımını çocuklara vermek ayrıca her çocuk için bir ağaç dikmek ve bu ağaçların sorumluluklarını öğrencilere vermek imkanların hiç elvermediği yerlerde bile öğrencilere sorumluluk duygusunu aşılamaya yardımcı olabilir.

Şimdi bir öğretmenin sorumlulukla mesleğinin gerekliliklerini icra ederken farkında olması gereken en önemli hususların başında gelen şeylerden birisi, öğrencilere rol model olması gerektiğini bilmesidir.  Çocuklar gelişim çağlarında anne-babalarını rol model alırlar ve onların yaptıkları her şeyi doğru kabul ederler daha sonra okul çağına geldiklerinde ise onlar için rol model artık öğretmendir.  Yani öğretmenin yaptığı her şey doğrudur taklit edilmesi gereken şeylerdir mesleğinin sorumluluklarının farkında olan öğretmen rol model olabildiği taktirde derste öğrettiği, anlattığı, gösterdiği davranışları öğrenciler de benimserler.  Diğer taraftan öğretmen sorumlulukla mesleğini yerine getirdiğinde hem mesleki hem de ruhsal doygunluğunu sağlamış olur.  Ve aynı zamanda bu doygunluğu sağlayan öğretmenler öğrencileri ile sağlıklı ve kuvvetli bir iletişim kurmuş olur bu da öğrencilerin başarısına büyük katkıda bulunur.

Ya da tam tersi sorumsuzca davranışlar sergilediğinde ders içerisinde öğrencilere aktardığı şeylerin çoğu havada kalmakla beraber öğrencilerle arasında bağ kuramaz.  Ve doğal olarak öğretmen rol model olamaz.  Bunların yanı sıra öğretmen mesleki doygunluğunu sağlayamadığından belki de öğretmenlik mesleğini sevmeyip zorunlu yaptığından dolayı öğrencilere karşı yapmaması gereken davranışlar veya söylememesi gereken sözler sarf edebilir ki bu en istenmedik durumlardan bir tanesidir.