Erişilebilirlik komisyonu olarak haftanın her Çarşamba gününde toplanıyoruz. Sosyal Hizmet Uzmanı Recep Bey, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden Arzu Hanım, Özel İdareden Ayçin Hanım Karayollarından Güngör Bey, Karaman Gündem Gazetesinden Önder Hoca, Kaptanımız Davut Bey yer almaktadır. Her birine teşekkür ediyoruz engelliler adına ellerinden ne gelirse yapmaya gayret ediyorlar. Bu hafta 30 metrelik yolda tespitlerimizi yaptık yolun ve kaldırımların yapılmamış kısımlarını rapor ettik. Bu yolun ismi de tuhaf değil mi? ismi 30 metrelik yol farklı bir isim konulamaz mı? Kaldırımlarda görme engelliler için yapılan hissedilebilir yüzey yok tekerlekli sandalyeli engellilerin kaldırımdan rahatça inip çıkabileceği rampalar yok varsa da yüksekliği uygun değil. Engellilerin araçlarını park edebileceği yerlere normal araçlar park etmiş biz oradayken normal araç sahibi birisi aracını almaya geldi biz komisyon olarak bu araç sahibine burası engellilerin park yeri siz niye park ettiniz aracınızı diye sorduk aldığımız cevap şu oldu; gözlüğümü takmamışım görememişim dedi. Biliyor musun bilmiyorum engeli araç park yerlerine park etmenin para cezası var. Komisyon üyeleri olarak biraz yorulduğumuzu hissettik ismi tuhaf olan bu yol üzerinde Önder Hocanın tanıdığı Medikalci Elif Hanıma konuk olduk. Dinlendik çayımızı içtik sohbet esnasında Elif Hanımın söyledikleri dikkatimi çekti. Birisi Elif Hanımdan bacağına 20 gün önce aparat almış 20 gün sonra tekrar gelmiş bu aparat bacağımı sıkıyor, acıtıyor gibi bahanelerle iade etmek istemiş. İade etmek istediği aparatı bacağında takılı getirmiş Elif Hanımın tabi ki tuhafına gitmiş Bunun kutusu nerede diye sormuş kutusu attım siz başka bir kutu uydurun demiş Elif Hanım bunu alamayacağını söylediği halde adamın ısrarlarına dayanamayıp almış başka birisi kullanamayacağı içinde çöpe atmış ve 150 TL’sini iade etmiş. Toplum olarak bu iade konularında maalesef bilinçsiziz. Başka bir zamanda birisi marketten yoğurt almış eve götürmüş aldığı 1 kg’lik yoğurttan 200 gr kadar yoğurt kalmış bunu markete geri getirmiş bu yoğurt bozuk iade etmek istiyorum demiş. Başka bir zamanda da bir kişi marketten karpuz almış eve götürmüş kesmiş yarısını yemiş yarısını da markette getirmiş bu olgunlaşmamış diyerek iade etmek istemiş yoğurdunda karpuzunda iadeleri kabul edilmemiş Şimdi isterseniz erişilebilirlik konumuza devam edelim. Komisyon üyeleri olarak belediye otobüslerini denetledik çokta fena değil otobüslerin yerden yüksekliği 30 cm kaldırım hizasında neredeyse biniş ve inişlerde engelliler çok zorlanmıyor. Otobüsün orta kapısında rampa var. Tekerlekli sandalyeli engeli rahatlıkla inip binebiliyor. Otobüsün sağ ön oturakları engellilere ait oturaklar böyle olduğu halde engelsiz vatandaşlar bilinçsizce bu oturaklara oturuyorlar. Ben zaman zaman otobüslere biniyorum engelli oturakları normal yolcular tarafından kullanılıyorsa şoför arkadaşlar engelli oturaklarını boşaltın diye uyarı yapıyor otobüse bindiğim anda şoför arkadaşa hangi durakta ineceğimi söylüyorum unutmasın diye birkaç kez daha söylüyorum sağ olsun şoför arkadaşlar ineceğim durakta indiriyorlar durak harici istediğim yerde de indiriyorlar çok anlayışlılar hepsinden Allah razı olsun. Otobüslerde sesli uyarı sistemi yok bu sesli uyarı sisteminin muhakkak olması gerekiyor. Sayın valimiz engelli birkaç kişiyle ismet paşa caddesinde yürüyüş yapmış engellilere yönelik eksiklikler tespit etmiş biz komisyon üyelerine rapor tutmamızı söylemiş bizler komisyon üyeleri olarak raporumuzu tuttuk ilgili yerlere gönderdik. Ben Kurban Bayramı arifesinde mezarlıkta vefat etmiş yakınlarımı ziyaret ederken Sayın Belediye Başkanı Savaş Kalaycı mezarlıkta halkla tokalaşıyor ve selamlaşıyordu. Aşure Gününde parklarda ve devlet dairelerinde aşure dağıtıldı. Bu derece duyarlı Belediye Başkanımızın engellilere yönelik somut adımlarda atacağına inanıyoruz. İnşallah bu duyarlılık seçim yaklaşırken değil de hemen gerçekleşir diye inanıyoruz. Allah kimsenin başına vermesin fakat herkes bir engelli adayıdır insanın başına ne geleceği hiç kimse tarafından bilinmez unutmamalıyız ki ne oldum değil ne olacağım demeli.