Merhaba kıymetli okurlar, Bu hafta Ünlü Röportajları Köşemizde konuğumuz bugüne kadar reyting listelerini adeta alt üst eden, ciddi izlenme oranlarına sahip günlük televizyon dizilerinin başarılı yönetmenlerinden, Bergüzar Demiroğlu ile sizler için keyif dolu bir röportaj gerçekleştirdik.

1-)Öncelikle sezon arası veren Sevdim Seni Bir Kere dizisi, kısa sürede sevilen ve ilgi ile takip edilen bir proje haline döndü, seyircilerinizin görüşleri ve özellikle sizin bu projeye karşı olan düşünceleriniz nelerdir?

Bir şeye inanarak başlamak o heyecanı yaşamak Öyle büyük bir mutluluk ki... ve bunu yanındaki her insanda görmek müthiş bir enerjiye dönüşüyor. Böyle bir ekibi düşününce başarı kaçınılmaz oluyor. Biz bu heyecanı bizi izleyenlere hissettirebiliyorsak ne güzel  onların izlerken hissettiklerini bizimle paylaşmaları da çok güzel onların yorumları önemli çünkü başarımızı onlar belirliyor tepkileri olumlu ya da olumsuz olsun hikâyeye onlar yer veriyor aslında.

2-)Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Kendimden nasıl bahsetsem ki  ilkokulda çok da başarılı bir öğrenci değildim:) ortaokulda değişti öğrencilik hayatım:) çalışkan çocuk olmaya karar verdim:) iletişim okumaya karar verdim ve istediğim okulu ve bölümü kazandım Ankara üniversitesi iletişim (İLEF) 12 yıldır bu sektördeyim Bakalım zaman daha neler gösterecek

3-) Yönetmenlik maceranız nasıl başladı?

Öncelikle ben radyo TV sinema mezunuyum ama ilk hedefim muhabir olmaktı. Ama şartlar el vermedi aslında mezun olduktan sonra nerden nasıl başlarım bilemedim. Kanallara başvuru yaptım olmadı tam bitti demiştim ki bir oyuncu arkadaşım yeni bir günlük diziye başlıyoruz seni de tanıştırayım yapımcımızla başvuru yaparsın dedi ben de gittim tanıştım reji asistanlığına başla dedi başladım:) sonra işte asistanlık yardımcı yönetmenlik derken beni afetle yönetmenlik kariyerim başladı:)

4-) Bu mesleği seçmenizde çevresel bir takım etkenler ve bu mesleği seçmenizde sizi yönlendirenler oldu mu?

Aslında mesleğe yönlendiren pek olmadı ben iletişim okumayı bu bölümü kazanmayı çok istedim çok severek okudum. Sonra şartlar beni bu sektöre yönlendirdi ve sonra dizi setlerini çok sevdim yönetmenlik hayalim oldu ve bu hayal için çok çalıştım bütün enerjimi bu işi yapmak için harcadım ve emeklerimin karşılığını aldım galiba

5-) Biliyoruz ki, her biri en az 7, 8 sezon süren dizilerin yönetmenliğini yaptınız, izleyiciyi her gün aynı saatte ekranlara kitlendiniz, bu gerçekten büyük bir başarı, bunun bir sırrı var mı?

Aslında diziler insanlar için bir gereksinim ihtiyaç aslında yani çok eskileri düşünürsek Brezilya dizileri vardı bir ara sonra yalan rüzgârı Dallas furyası sonra televizyon sektörü kendisini geliştirdi Ferhunde Hanımlar, Bizim Evin Halleri derken Ankara ekibi bu işi iyi yaptığını kanıtladı Ankara’da çok iyi oyuncular var ve bizim şirket yeni oyunculara da şans veriyor yani sonuç olarak iyi bir hikaye iyi bir ekip iyi bir cast bunlar varsa başarı kaçınılmaz oluyor. Ama bence en büyük sırrı samimiyet yani bu tempo içinde güzel bir aile güzel arkadaşlıklar kuruyorsunuz tek bir kişi mutsuz olsun herkes onu gülümsetmeye çalışır işte bu samimiyet işe yansıyor ve insanlar da bu güzel enerjiyi hissediyor bence.

6-) Günlük dizi olması ile, yoğun bir çalışma temponuz var, kendinize zaman ayırabiliyor muşunuz? Nasıl geçiyor zamanlarınız?

Evet yoğun bir tempo altı gün çalışıyoruz elbette vakit ayırabiliyoruz sadece plan yapamıyoruz:) çünkü setin ne kadar süreceği belli olmuyor ya da çıkabilecek aksilikleri öngöremiyorsun. Bazen izin günü bile belli olmuyor yani kısacası bu iş çok planlı programlı olmayı gerektiriyor ama planlı programlı bir hayatın olamıyor :) Boş vaktimi de ailemle geçiriyorum çünkü çalışırken onlarla çok vakit geçiremiyorum.

7-) Sette yaşadığınız, unutamadığınız bir anınız oldu mu? Bizimle paylaşabilir misiniz?

Ooooo buna cevap çok zor 12 yıldır setteyim o kadar çok anı var ki onları her birini anlatsam ayrı bir kitap olur hep birlikte gülme krizine girdiğimiz sahneler etkisinden çıkamadığımız sahneler hep birlikte oynayarak çektiğimiz düğün kına sahneleri Çok anı var çok.

8-) Günümüzde özelliklede genç kesim tarafından gıpta ile bakılan ve çok kolay elde edilebilen bir meslekmiş gibi görülen oyunculuk için bu yola girmek isteyenlere önerileriniz neler olur?

Çok kolaymış gibi görünüyor ama öyle değil kastedilecek o kadar çok yol var ki dışardan bakıldığında herkes oyuncu olabilirmiş gibi geliyor ya da ne var ben daha iyi oynarım diyorlar ama kamera karşısına geçince öyle olmuyor oyuncuların işi öyle kolay değil düşünsenize çok güzel ya da çok yakışıklı olmak önemli değil yetenekli olmak gerekiyor size verilen karakteri anlayabilmek özümsemek onu bütün doğallığıyla seyirciye gösterebilmek insanı iyi bir oyuncu yapar tabi bir de şans yüzüne gülmeli. Genç adaylara diyebileceğim hafife almayın hiç bir mesleği çünkü oyunculuk da kendi içinde bir sistematiğe sahip. oyuncu olmak için de çok çalışmak gerekiyor iyi gözlem yapabilmek gerekiyor Analiz yapabilmek gerekiyor yani ciddiye almak gerekiyor.

9-) Gelişen teknoloji ile beraberinde gelen dijital platformlarda fazlasıyla içerikler üretilerek aynı hızda da tüketilmeye başlamıştır. Sektöre karşı bakış açınız nedir? İleride nasıl bir sektör görebiliyorsunuz?

Şimdi biz öyle bir nesiliz ki teknolojinin gelişimini adım adım izledik özel kanalların hayatımıza girişi cep telefonunun gelişimi internet... Hayretle izliyorum bu gelişimi westernler Yeşilçam dönemi eski diziler filmler... kıyaslarsak görüntü kalitesinin geldiği nokta inanılmaz neredeyse telefonlarla diziler çekilecek:) gençler artık her şeyi telefonlardan tabletlerden izliyorlar. E bir de biliyoruz ki televizyonlardaki diziler programlar her şeyde kısıtlama var bu da dijital platformları doğurdu dijital platformlarda daha özgün konular hikayeler senaryolara yer verildi tabi bir de süre sel bir gerçeklik var televizyonlarda zorunlu sürelere sığdırılmak zorunda yani televizyonda bir sezonda 40 bölüm 2 buçuk saat kadar (tabi tutarsa bi de o konu var biraz acımasız bir sektör) dijital platforma ortalama 10 12 bölüm 50 şer dakika... Geleneksel bir kesim var ki televizyonları tercih ediyor ama bir de yenilikçiler var onlar da alternatif arayışında haliyle digital platformları tercih ediyor. Bu çok tartışmalı bir konu ama bir gerçek var ki alternatifler çoğalmaya devam edecek bir gün gelecek bu da yetersiz gelecek bunu da tüketeceğiz. Çok mu konuştum çok dağınık da anlatmış olabilirim ya da anlaşılmamış da olabilirim

10-) Estağfurullah, çok güzel bir röportaj oldu, öncelikle çok teşekkür ediyorum. Benimle röportaj yaptığınız, sorularıma yanıt verdiğiniz için.  Son olarak buradan eklemek istediğiniz ve okurlarımıza iletmek istediğiniz bir şeyler var mı?

Ben de çok teşekkür ederim bu keyifli sohbet için. Umarım herkesin yolu dikensiz olur hayallerine giden yol ışıklı olur ve tabi senin de yolun açık olur umarım

İnşallah çok teşekkürler