Bugünkü yazımda yıllar önce yaptığım bir uçak yolculuğunda yan yana oturma şansı elde ettiğim ve bana Afrika’daki bir şirkette teknik sahada birkaç yıl çalıştığını söyleyen, ülkemiz vatandaşının o Afrika ülkesinden aktardığı aklımda kalan o manzaraları anlatmaya çalışacağım.

Maalesef bu ülkede demokrasi hiç yokmuş, insanlar çeşitli kumpaslarla, düzmece senaryolarla rahatlıkla hapse atılabiliyormuş. 

Bu ülkede mahkemeler tek yanlı çalışıyormuş.  Ayısı, dayısı olanlar istediği gibi sonuçları alabiliyorlarmış.

Bu ülkede toplumsal kuruluşlarda seçimle işbaşına gelen başkan ve ekipleri Afrika çöl develeri gibi   o kuruluşun imkânlarını; geviş getire getire    yiyip, içiyorlar ve bu makamlardaki nüfuzlarını kullanarak   kendi şahsi işlerini   ve ranta dönük arsa  ,  imar  vs. işlerini  rahatlıkla  halledebiliyorlarmış.

Bu ülkede nüfusun büyük çoğunluğu maalesef ağzıyla kuş tutsa ve isterse altın değerinde diplomaya ve donanıma sahip olsa da   önüne düşecek etkili torpil  bulamazsa  hiçbir  resmi  kuruma  giremiyormuş ve  hiçbir  yerde de  işini  diğer  azınlıktaki  torpilli   etkili  kişiler  gibi  halledemiyorlarmış.

YÜCE RABBİM; ülkemizi böyle bir manzaradan koru  ve  bu  tür  dünyadaki  bütün  kan  emici, devlet malı ve yetim malı soyguncularını  gahru  gazab  et.