Özlemiştik çok olmuştu gideli, hem yolunu bekler olmuştuk. Şımarmıştı biraz da nefsimiz, arzuları artık durdurulmaz olacak gibiydi ki sen geldin. Hoş geldin, sefa geldin, sefalar getirdin. Gönlümüze kavuşmanın burukluğunu, kalbimize Rabbimizin sevdasını getirdin. Unutmuştuk kıymetini bir bardak suyun, sen varlık içinde yokluğu göstererek bir yudumun kıymetini hatırlattın. Açların halinden tokların anlamadığını açlığı yaşayınca anladık. Hoş geldin ey içinde Rahmeti ve Mağfireti bulunduran, Leylei Kadir’in habercisi Ramazanı Şerifimiz hoş geldin.

Ne çok nimeti varmış Rabbimizin sen hatırlattın, günlerin uzun olduğunu yeni anlamaya başladık, gecelerin sessizliğini yırtan ezan seslerini aydınlık ev ışıklarıyla dinlemenin mutluğunu yaşattın bize.  Kur’ani sevdalarla donattın haneleri, şimdi her yerde salat ve selamlar, dualar, methiyeler hep sen geldin diye.  Sen geldin diye sofralar kuruluyor aynı anda, sen geldin diye fakirlere yardım ediyor insanlar, sen geldin diye aç olanlar daha çok hatırlanıyor,  sen geldin diye dostların kıymeti artıyor muhabbetler tazeleniyor,  sen geldin diye geceler şenleniyor, gönüller şenleniyor, şehirler şenleniyor.

Şimdi bir başka güzel iftar sofralarında ezanı beklemeler, teravihli yatsı namazlarında avluda kalmalar, sabah namazlarında saf olup omuz omuza durmalar, Ya Rab diye başlayıp önce Müslüman kardeşlerimiz için yapılan dualar şimdi bir başka güzel.