Karaman'da 30 senedir kadayıf imalatı yapan kadayıf ustası, gelişen teknoloji ve zamana direnerek mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kadayıfın tarihi, Selçuklular dönemine kadar uzanıyor. Selçuklu ve Anadolu Beylikleri zamanında imaretler ve aşhanelerde verilen yemekler listesinde bulunan kadayıfın, "Berayı Hassa" adındaki mutfak defterlerindeki kayıtlardan, sultanın tercihleri arasında olduğu anlaşılıyor. Sadece su ve unun karışımından elde edilen bulamacın ısıtılmış büyük bakır tepsiye, ince delikli özel bir kaptan dökülerek üretilen kadayıf, mutfaklarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Geçmişte özellikle bayramlarda ve ramazanda taze kadayıf alabilmek için önünde uzun süre kuyrukta beklenen iş yerleri artık yok olmak üzere. Anadolu Selçuklu ve Karamanoğulları döneminin önemli kentlerinden Karaman'da, 1990 yılından bu yana kadayıfçılık yapan Bahaddin Talip Akyürek, gelişen teknoloji ve değişmeye yüz tutan mutfak kültürüne rağmen mesleğini devam ettirmeye çalışıyor. Aktekke Camisi yanındaki iş yerinde eskiden olduğu gibi kuyruklar oluşmasa da taze kadayıfın lezzetini bilen müşterilerine hizmet etmeye devam eden Bahaddin ustanın en büyük üzüntüsü, yanında çalışıp mesleği öğrenecek ve sürdürecek birini bulamaması. "REKABET GÜCÜMÜZ KALMADI" Akyürek, yaptığı açıklamada, ekonomik zorluklara rağmen mesleklerini devam ettirmeye çalıştıklarını söyledi. Kentte zaman içinde el yapımı kadayıfa ilginin azaldığını belirten Akyürek, şöyle devam etti: "Karaman'ın nüfusu 40 bin iken kentte beş kadayıf imalatçısı vardı. Şimdi nüfusu 250 bin ama sadece iki imalathane kaldı. Şimdi fabrikalar çıktı. Bu işi yapan iki kişi kaldık. Yanımızda bu işi öğretebileceğimiz kimse de yok. Meslek bitmek üzere. Biz de yapacak başka bir işimiz olmadığı için sürdürüyoruz. Fabrikası olan saatte 300 kilo kadayıf üretiyor, biz ise saatte 15-20 kilo. Bir saat çalışıp, gün boyunca ürettiğimiz kadayıfı satmaya çalışıyoruz. Diğer şekilde akşam kadayıf fabrikada üretiliyor, ertesi gün markette. Bu sistemle rekabet gücümüz kalmadı." "İŞ YERİMİZİN ÖNÜNDE UZUN KUYRUKLAR OLUŞURDU" Eskiden iş yerinin önünde uzun kuyruklar olduğunu anlatan Akyürek, şunları kaydetti: "Geçmişte herkes evinde mutlaka ayda bir kaç kez kadayıf tatlısı yapardı. Bayramlarda, ramazan ayında iş yetiştiremezdik. Şimdi özel günlerde, soğuk havalarda, bir de yurt dışında yaşayan hemşehrilerimiz izine geldiğinde işlerimiz iyi oluyor. Kadayıf almak isteyen bakkaldan, marketten de alabiliyor. Tatlıcılarda hazır tatlılar var. Bilinen bir kaç çeşit tatlı vardı. Şimdi onlarca çeşit tatlı var. İnsanların alternatifi çoğaldı. Sadece taze kadayıf tüketmek isteyen ve bizleri bilenler tarafından tercih ediliyoruz." Akyürek, yaptıkları kadayıfların fabrikalarda üretilenlere göre daha taze ve lezzetli olduğunu dile getirerek, yapabildiği kadarıyla mesleğini sürdüreceğini ifade etti.