NATUREL KAZIK
Son 10 yıldır ama en çokta 3-4 yıldır bir doğal beslenmedir aldı başını gidiyor. Doğal besinler, ekolojik sebzeler, her derde deva bitkiler, yüzde yüz sağlıklı ürünler her gün artan bir biçimde arz-ı endam etmeye başladı.
Hepsi büyük iddialarla her gün karşımıza çıkıyorlar hem de bir "çevreye ve sağlığımıza katkıda bulunduklarının bilincinde olarak, topluma ve yaşadığımız gezegene zarar vermeyen, tersine koruyan ve gelişimini destekleyen ürünleri tanıtmak gibi bir misyonu üstlenerek; (aslında bunlar yakalarına taktıkları rozetle ve TV'lerde tanıtım seanslarıyla aslında biz satıcı değiliz, bir görevi bir misyonu yerine getirmeye çalışıyoruz diyorlar) ve her gün virüs gibi yayılıyorlar. Bir kayboluyor, hemen diğeri ortaya çıkıyor.
Bu güne kadar hep kendimden uzak tutmayı başardığım bu guruba geçen ay hazırlıksız yakalandım. Hanımla bir markette alışverişe gitmiştik, reyonları gezerken bu naturel ürünler kısmına geçtik tam ekmeklerin oradan da geçerken tutturdu "çavdar ekmeği alalım" diye neden diye sordum lifli olduğunu sağlık açısından önemli olduğunu söyledi.
Ben kabul etmedim, hanıma valla hatun "eskiden köyde ben küçükken ekmek bittiğinde annem ödünç ekmek aldırmaya gönderdirir ve ısrarla "oğlum şu komşudan ödünç ekmek alma onun ekmeği çok çavdarlı olur" der aldırmazdı, şimdi göz göre göre tamamı çavdarlı olan bir ekmeği hem de normal ekmeğin 10 katı fiyat vererek almam, illaki sen alacaksan ben görmeden al ve yine ben görmeden bitir, hayatta ben bu ekmeği almamda yemem de dedim."
Fakat ben ne kadar direnirsem direneyim biliyorum ki benimde bir gün evime natürel ürünler girmeye başlayacak, sabahları bin derde deva yeşil Çin çayının yanında, çavdar ekmeklerimize kalbimize dost doymamış yoğ oranı ve omega 3 ve 5 oranı yüksek margarinimizi sürerken, yüzde yüz doğal peynirimizden bir dilim alacağız.
Lise dönemlerimde (80 yıllar) köyde domatesimizi, buğdayımızı, elmalarımızı, fasulyemizi, nohut'umuzu, vesair bilumum zerzevatı doğal hayvan gübresiyle gübrelerken ziraatçılar gelip illa Sünni gübre kullanmamız için yıllarca mücadele ettiler. Uzun uğraşlardan sonra tüm köylü Sünni gübreye geçmişi, ve tarım ilaçlarını da kullanırken, bu sefer aynı kurumun memurları ısrarla ekolojik tarım konusunda köylüleri ikna etmeye çalışıyor. Yirmi yılda ne değişti de bize zorla kabul ettirdiğiniz ürünleri kullanmamız konusunda bizi aksine ikna etmeye çalışıyorsunuz.
Merak ettim ufak bir çaplı araştırma yaptım kendi çapımda Türkiye genelinde irili ufaklı 50 kadar mağaza olduğunu ayrıca marketlerin hemen hemen tamamında naturel ürün reyon bulunduğunu gördüm, ayrıca buna lokantaları, zayıflama ürünlerini ve kozmetik ürün satanları eklemedim hatta önümüzdeki hafta Ankara'da bir de naturel ürünler fuar açacaklarmış. Bunlar sadece insan için olanlar ayrıca ev hayvanları için naturel mamalar, naturel gübreler, vsleri saymıyorum.
Kozmetik kısmından fazla anlamadığım için o konuya girmeyeceğim ama losyondan kreme, şampuandan tüm güzellik ürünlerine kadar geniş bir yelpazede sayısız ürün saymak mümkün,
Hepinizin yakından şahit olduğu zayıflama ürünleri ayrı mevzu, her gün yeni bir mucizeyi bitki, veya bitki grubundan oluşan karışımlar, sağlıklı ve hızlı zayıflamayı garanti ediyorlar. Bir ürün aylarca piyasada dolaşıyor ve artık gına getirtecek kadar gündemimizi meşgul ettikten sonra, ortadan kayboluyor bu sefer başka bir mucizevî ürün! hayatımıza giriveriyor
Ne oldu da yıllarca bitkilerden ilaç hazırlayıp sağaltım yapan insanları tukaka edip kocakarı ilaçları diye dalga geçerken, aradan 10 yıl geçmeden tıbbi bitkiler bölümü veya Fitoterapi üniversite sistemi içinde okutmaya başladık. Bu iş akademik kariyer yapmış insanlarca okutulunca birden bire bilimsel mi oldu? Eskilerin yaptıkları ilaçların hiç mi bir değeri yoktu, yıllarca sağaltım yapan insanların bu yapıklarını elimizin tersiyle bir kenara atarken, ne değişti de birden bire el üstünde tutulmaya başlandı?
İşin sağlığı, doğallığı, vs hakkında söz söylenebilecek çok şey var bu sektör aldı bayını gidiyor nereye varır bu işin sonu bilinmez ama çok komplo teorisi saymazsanız birileri bizim cebimizle fena oynuyor gibi geliyor bana.
Ne dersiniz: Toplum olarak birinin gazına mı geliyoruz acaba? Birileri bize naturel kazık mı atıyor,