Merhaba kıymetli okurlar, Bu hafta Ünlü Röportajları Köşemizde konuğumuz

bugüne kadar birçok televizyon dizisi ve sinema filminde yer almasının yanında

müzik çalışmaları ile de kariyerine yön veren, şimdilerde Tv8,5 ekranlarında

yayınlanan ‘Walkshow’ isimli televizyon programının değerli sunucusu

Sergio Gürlek ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

1-) Öncelikle çok teşekkür ediyorum, okurlarımız ile buluştuğunuz için.

Ülkemizin ve Dünyanın da gündeminde olan Covid-19 salgını ile mücadelede neler yapıyorsunuz? Günleriniz nasıl geçiyor?

Ben teşekkür ediyorum. Bildiğin gibi Dünyayı gezen bir adamım. Virüsle belki

de çok burun buruna geldim ama şükürler olsun ki temizim  Genelde ev de

vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Günlerim video montajı ve müzik

çalışmalarımla geçiyor. Böyle de çok mutluyum…

2-) Uzun yıllar sektörün içerisindesiniz, Uluslararası İlişkiler bölümünden

mezunsunuz. Aynı zamanda da Radyo Tv bölümü, nasıl oldu medya alanında çalışmaya yöneldiniz?

Medya benim çocukluk ve gençlik rüyam. Daha ortaokul son sınıfa giderken

merak salmıştım bu işlere ve Radyo da program yapmaya başladım. Lise de

Yerel bir TV Kanalında yine program yapıyordum. Sonrasında birden kendimi

seslendirme yaparken buldum. Bir de baktım ki sektörün içine çoktan girmişim

bile…

3-) Müzik dünyasında da çok güzel işleriniz var, son olarak da Seda Sayan ile düzetiniz ‘Keten Helva’ çok beğenildi. Kimin fikriydi düet, oldukça ses getiren bir çalışma oldu neler söylemek istersiniz?

Aslında Son veya ilk işim bu değil müziğe dair. Seda Sayan sultanımı

küçüklükten beri çok severim. O Ses Türkiye’ye katıldığım sene, Seda Sayan’ın

ilk senesiydi. 4 jürinin 4 ünü de döndüreceğimden emindim ki nitekim de öyle

oldu. Seda Sayan’ı seçtim. Halktan ve yardımsever bir kadın olduğunu

biliyordum. Yarışmadan çok sonra ona teklifi ben götürdüm beraber bir şarkı

yapalım diye. Oda kırmadı kabul etti. Rock ve Arabesk i birleştirecektik ve öyle

oldu. Mutluyum. İyi ki de yapmışız dediğimiz işlerden birisi oldu. Daha farklı

düetler de gelecek yolda….

4-) ‘Walksow’ tv programınızda her hafta farklı ülkelerden bizlere

sesleniyorsunuz eminim çekimleriniz de en az izlediğimiz gibi sıcak ve eğlenceli geçiyordur. Nasıl gidiyor program? Bilmeyenler için programdan da bahseder misiniz biraz.

Program formatı gereği, dünyayı gezdiriyor malum. Ancak her şey göründüğü

kadar eğlenceli değil. Birçok zorlukla mücadele ediyoruz. Farklı kültürler farklı

ülkeler farklı yemekler hepsi çok zor ama öğrenmek keyifli. Çok yorucu bir

süreç zamana karşı yarışıyorsunuz resmen. Millet tatil yaptığımızı sanıyor ama

yanılıyor. Çekimi bitirip direk kaçıyoruz o ülkeden çünkü kendi ülkemiz gibisi

yok !!!

5-) Sürekli farklı yerlerden gezerek keşfederek mesleğinizi icra etmek nasıl bir duygu?

Aslında bu soru bir öncekine benzer nitelikte ama kısaca şöyle özetleyeyim; Çok

gezen mi çok okuyan mı bilir dediklerinde küçükken hep “okuyan” derdim.

Ama son 10 yıldır anlıyorum ki “GEZEN” daha iyi bilir. 10 yıldır 40 a yakın

ülke gezdim. Hedefim ölmeden Tüm Dünya yı gezmek!

6-) Bildiğim kadarı ile kendinize ait bir yapım şirketiniz var ne tür hizmetler sunuyorsunuz burada?

Şirketimiz hem TV Yapımları, Hem Müzik Yapımları üzerine hizmet vermekte

sadece yapım şirketim de değil bir de organizasyon şirketim var. Kendi

mutfağımızda güzel eserler çıkartıyoruz ortaya. Sadece kendim için de değil

yetenekli gençleri de değerlendiriyoruz.

7-) Meslek hayatında mesleğini icra eden her insan için kuşkusuz tüm

çalışmaları kıymetlidir. Sizin özellikle içerisinde bulunmaktan keyif aldığınız

işler nelerdi? Nerede daha çok bulunmak isterdiniz?

Sahnelerden gelme olduğum için, Sahneler benim en çok mutlu olduğum

yerlerdir. Tiyatro, Müzik ve Müzikal anlamda birçok oyunda sahnede yer aldım.

Tv ekranından sa Sahnelerde olmak daha keyifli ama karın doyurmuyor

maalesef

8-) Gelecekte yapmayı planladığınız projeleriniz var mı? Nedir bunlar biraz bahseder misiniz?

Tek hedefim Dünyayı Gezmek, Öğrenmek ve Öğretmek. Barış Manço’nun

çeyreği olabilirsem mutlu ölebilirim.

9-) Gelişen teknoloji ile beraberinde gelen dijital platformlarda fazlasıyla

içerikler üretilerek aynı hızda da tüketilmeye başlamıştır. Sektöre karşı bakış açınız nedir? İleride nasıl bir sektör görebiliyorsunuz?

Eskiler derdi ya hani “Delikli demir çıktı mertlik bozuldu” diye, Şimdide aynısı

bence Youtube denen bir illet var. Bu illetin de bir çetesi var. Sen bireysel olarak

ne yaparsan yap ne kadar kaliteli iş yaparsan yap maalesef olmuyor izlenmiyor.

Ama o çetenin saçma sapalak işleri milyonları etkisi altına alıyor ve yeni

jenerasyonu çok etkiliyor. Son dönemki programda Tv ye geçiş sebebim de bu

aslında.

10-) Günlük hayatınızda dışarıya çıktığınız zamanlarda sizi tanıyan insanların nasıl bir tepkileri oluyor? Unutamadığınız bir anınız var mı?

Henüz öyle ahım şahım bir tanınmışlığımız yok tabii ki. Ama ila çok tanıyan

çıkıyor. Hele hele konuşmaya başladıysam bir diyalog halindeysem sesimden

bile tanıyıp dönenler oluyor; Abi o sen değil misin diye  Güzel duygular

tabii ki. Unutumadığım ve sürekli başıma geleni seninle paylaşayım; Ekranda

beni gören en başta uyuz oluyor ama sonra 2-3 kelime ettiysek karşılıklı, yaaa

ben çok ön yargılı davranmışım özür dilerim Hakkını helal et diyen çok oluyor.

Gayri Müslüm sanıp sonrasında ne kadar dinine bağlı bir adam olduğumu gören

şok oluyor. Helallik istiyor. Adımdan dolayı beni Ermeni yada Yahudi Sananlar

oluyor onlardan daha Türk olduğumu anlayınca özür diliyorlar. Toplum olarak

ön yargıyı aşmalıyız bence.

Son olarak sana başarılar, okurlarına da keyifli dakikalar diliyorum. Sergio ile

Walk Show izlesinler ve beni sürekli takipte kalsınlar diye de alta instagram

hesabımı bırakıyorum… @sergiogurlek

Zaman ayırdığınız ve beni kırmadığınız için çok teşekkür ediyorum.