Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ni görüşmek üzere MEB Müsteşarı Yusuf Tekin ve MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu ile bir araya geldi.Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ni görüşmek üzere MEB Müsteşarı Yusuf Tekin ve MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu tarafından Bakanlığa davet edildi. Görüşmede Koncuk ile birlikte Rehberlik ve Denetim Bölümü Başkanı Atıf Ala, Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş ve Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar Şahindoğan da hazır bulundu. Görüşmede Koncuk, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmelik Taslağı’nda yer alan eşi özel sektörde çalışanlar için 3 yıl kesintisiz sigorta primi yatmış olma şartını gündeme getirerek, “3 yıl sigorta şartının yanlış olduğunu, birçok insanın mağdur olacağını, ‘kesintisiz’ ifadesinin değiştirilmesi gerektiğini söyledim. Müsteşar Yusuf Tekin çerçeve yönetmeliğe rağmen bir yönetmelik hazırlamaları durumunda bunun Devlet Personel Başkanlığı’ndan döneceğini söyleyerek, çerçeve yönetmeliğin iptal edilmeden ellerinden bir şey gelmeyeceğini ve normlar hiyerarşisine aykırı davranamayacaklarını ifade etti. Ben daha önce çıkan yönetmeliklerde çerçeve yönetmelikte olmayan bazı konuların olduğunu, bunu denemelerinde bir sakınca olmadığını söylesem de ikna olmadılar. ‘3 yıl sigorta şartı maalesef aynen devam edecek. Açtığınız davayı kazanmanız lazım. Biz bir şey yapamayız. Çünkü Çerçeve Yönetmelik bizi bağlıyor’ denildi. Dolayısıyla burada tek şansımız açtığımız davayı kazanmaktır. Bu konuda olumlu bir haber veremediğim için üzgünüm. Bu taslağın yakında hazırlanacağını ve uygulanacağını düşünüyorum. Burada gördüğüm kadarıyla en büyük problem 3 yıl kesintisiz sigorta şartıdır. Bürokratlar bize davayı kazanmaktan başka yol bırakmıyorlar. Çerçeve yönetmeliği delmekten kaçıyorlar, risk almak istemiyorlar. Yani bile bile hata yapıyorlar. Bunu kabul ediyorlar ama çerçeve yönetmelik engelini atlamaya çekiniyorlar” diye konuştu.Eşlerin ihtiyaç olan yerde birleşmesi ile ilgili Türk Eğitim-Sen’in teklifinin kısmen kabul gördüğünü de bildiren Koncuk, “Şöyle ki, ihtiyaç olan yer illa eşlerden birinin çalışacağı yer olmayacak. Eşlerin istekleri dikkate alınacak. Mesela eşlerden biri Ankara’da, diğeri Şırnak’ta ise üçüncü bir il tercihinde bulunabilecekler; mesela Denizli ilini tercih edebilecekler. Düzenleme bu şeklide yapılacak” ifadelerini kullandı.İkinci il dışı ile yer değiştirenlere geçici bir madde ile isteklerinin dikkate alınmasını da talep ettiklerini kaydeden Koncuk, “Bu konuda bir değerlendirme yapabileceklerini ifade ettiler” dedi.Şube müdürlüğünde yargı kararının uygulanmasını isteyen Koncuk, şunları söyledi:“Bir kanun çıkararak yargı kararını by-pass etmenin doğru olmayacağını ifade ettim. Sayın Müsteşarın B planının kanunla bu işi halletmek olduğunu, bunun yanlış olacağını, hem atananların hem de atanamayanların huzursuz olduğunu, kanun çıksa dahi bunun Anayasa Mahkemesi’nden dönme ihtimali bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin verilen yargı kararını dikkate mutlaka alacağını, bu durumda yaşanan huzursuzluğun devam edeceğini söyledim. Müsteşar Sayın Yusuf Tekin bunu kabul etmedi. Biz de bu konuda Müsteşarı eleştirmeye devam edeceğimizi ifade ettim. Müsteşar ‘Eleştirebilirsiniz’ dedi. Bu konuda ayrıca Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Mersin Milletvekili Sayın Ali Öz’e de düşüncelerimi anlattım. Bu kanunun çıkmaması gerektiğini ve yargı kararına aykırı olduğunu söyleyerek, şube müdürlerince hazırlanan kanun taslağını kendisine gönderdim. Ümit ederim, Sayın Müsteşar da daha aklı selim düşünür ve geç olmadan yanlıştan döner.”Öğretmenlere getirilmesi planlanan rotasyon konusunun da ele alındığı görüşmede Genel Başkan Koncuk, rotasyon konusundaki çekincelerini anlatarak, “Anladığım kadarıyla ilk yıl kademeli bir rotasyon uygulanabilir. İlk yıl 15 yıl, sonra 12 yıl olabilir; ilçe sınırları esas alınabilir; rotasyon uygulanmadan önce isteğe bağlı yer değiştirme hakkı verilebilir. Bu konuda tam bir olgunluk oluşmadığını ve uygulamayla detayların tam netleşmediğini gördüm. Biz uyarılarımızı yaptık” şeklinde konuştu.Koncuk, norm kadro fazlası öğretmenlerin 2 yıl kadrosunun bulunduğu okulla ilişkisinin devam etmesini, 2 yıl içinde norma girmesinin mümkün olması halinde norm kadro ile ilişkilendirilmesini, başka okullara görevlendirme yapılmasını, kadrosunun okulunda kalmasını istediklerini kaydederek, “Bunun yapılabileceğini söylediler. Atama yetkisinin Bakanlıkta kalması gerektiğini de bildirdik. Bunun kabul göreceğini düşünüyorum” dedi.Memur öğretmenlikle ilgili hizmet puanı dikkate alınarak öğretmenliğe atanması tekliflerinin ‘suiistimale açık olur’ gerekçesiyle kabul görmediğini ifade eden Koncuk, “Açıktan atamada kontenjan oranının yüzde 3’e çıkması teklifimiz değerlendirilecek. Alan değişikliğinin bu ay içinde yapılacağını söylediler ancak çerçeve hala belli değil” diye konuştu.Şubat’ta ek bir öğretmen ataması yapılmasını da isteyen Koncuk, “Şubat’ta öğretmen atamasının siyasi bir karar olduğunu ifade ettiler. Ben de Milli Eğitim Bakanı’nın Şubat ataması konusunda ısrarcı olması gerektiğini söyledim. Açık kalan kontenjanlara atamayı, boş kontenjan ihtiyaçları doğrultusunda düşüneceklerini ifade ettiler” ifadelerini kullandı.Öğrenim özrü konusunun değerlendirilmesi taleplerinin kabul görmediğini bildiren Koncuk, “Bu konudaki ısrarımız maalesef sonuç vermedi. Bununla ilgili ‘Parayı veren yüksek lisans yapabiliyor. İstismara açık’ şeklinde bir gerekçe öne sürüldü” diye konuştu.Koncuk, temel askerlik süresinin de zorunlu hizmetten sayılması, zorunlu hizmet bölgelerinde memurlukta geçen sürelerin de zorunlu hizmetten sayılması tekliflerinin kabul gördüğünü söyledi.Görüşmede Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerine öğretmen alımının sınavla olması gerektiğini de belirten Koncuk, “Müsteşar buna olumlu bakmadı. Biz de ‘O halde bu okulların sınavsız öğretmen atanmasından doğacak tüm sorumluluk size ait olacaktır’ dedik” ifadelerini kullandı.Yönetici atamada yaşanan torpilin ele alındığını bildiren Koncuk, Müsteşar Yusuf Tekin’in yöneticilerin genel idare hizmetleri sınıfında değerlendirilmesi için çalışma yapacaklarını bildirdiğini söyledi. Koncuk, şunları kaydetti:“Müsteşar, yöneticilerin genel idare sınıfına alınması konusuna nasıl baktığımı sordu. Ben de, bunun bizim yıllardır savunduğumuz bir anlayış olduğunu, ancak bizim arkadaşlarımız yöneticilikten ekarte edildikten sonra mı bunu düşündüklerini sordum. Müsteşar, mağdur olan yöneticilere de bu hakkı verebileceklerini söyledi. Bunun üzerine destek verebileceğimizi, ancak taslak halinde iken görüşlerimizin alınmasını, bu görüşlerimizin yansıtılmasını ve sınav şartıyla kabul edeceğimizi ifade ettim. Bu şekilde bir çalışma kabul görürse ve anladığımız anlamda sınavla olursa- mülakat değil elbette- yöneticilik ikinci görev değil, asıl görev olarak kabul edilecek. Özetle Müsteşar Yusuf Tekin yöneticilerin genel idare hizmetleri sınıfında değerlendirilmesi için çalışma yapacaklarını, görüşlerimize başvurulacağını, yani yöneticiliğin ikinci görev kapsamından asıl görev kapsamına alınacağını, bunun sınavla yapılacağını söyledi. Mülakatın tamamen kaldırılması gerektiğini, sağlam bir yönetici sistemi getirmeden MEB’in bir yere varamayacağını ifade ederek, yöneticiliğin ikinci görev kapsamından çıkarılması çalışmasına destek vereceğimizi söyledim. ‘Mağdur edilenlere de bu hak verilmelidir’ dedim. Şu an düşünce aşamasında. Bekleyelim, görelim.”Öğretmen olarak atanmada aranılan 40 yaş şartının kaldırılmasını isteyerek, ayrıca il ve ilçe emri yönetmeliği konusuna da değindiğini ve bunları değerlendireceklerini ifade ettiklerini bildiren Koncuk, şunları kaydetti:“Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışma yükümlülüğünü tamamlamış olan öğretmenlere fazla çalıştıkları yıllar için hizmet puanı yüzde 100 artırılmış olarak hesaplansın teklifimiz Müsteşar tarafından kabul edilebilir olarak karşılandı. İnşallah yönetmeliğe bu şekilde girer. Bu durum problemi tam olarak çözmese de bir haksızlığı kabuldür ve yer değiştirme dönemlerinde bu öğretmenlere bir avantaj sağlayabilir. Bunlar temel problemlerdir. Birçok konuda görüşlerimizi söyledik, tartıştık. Yönetmelik henüz yayınlanmadı. Dolayısıyla çıkmadık canda ümit vardır. Çıkacak yönetmeliğin bazı maddelerinin kazanılmış hak prensibi doğrultusunda uygulama tarihi daha sonraya bırakılabilir. Burası zorlanabilir. Sigorta şartı bir geçici maddeyle Şubat’tan sonraya bırakılabilir. Bunları konuşmaya devam edeceğiz. Yargı hakkımız da var. Tüm olumsuz maddeleri mutlaka dava ederiz. Siz sigorta şartının Şubat’tan sonra uygulanması için bir geçici madde düzenlemesi yapılmasını isteyin. Muhataplarınıza tweet atın. Bu arada açtığımız davayı da kazanabiliriz.”