Hayır diyebilmekte zorlanırız çoğu zaman. Özellikle sevdiğimiz ve kırılmasından korktuğumuz insanlara karşı. Ancak hayır diyemedikçe biz kırılırız ve bizim sınırlarımız daralır. Kendi alanımıza zarar veririz.

Hayır demenin bencillik olacağını düşünürüz. Aman kırılmasın diye gitmek istemediğimiz yere gideriz, hiç vermek istemediğimiz bir eşyamızı paylaşırız, bir şeyler istendiğinde hayır dersek kötü hissederiz ya da istemediğimiz halde hayatımıza birini dahil ederiz. Oysa hayır demeyi seçtiğinizde etrafınızdaki insanların nasıl gittiğini göreceksiniz. Küstüğünü, darıldığını ve kırıldığını. Bırakın kırılsınlar, eğer sizi gerçekten seviyorlarsa yanınızda kalırlar. Bu hayat sizin hayatınız öyle değil mi? Neden istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda kalasınız ki?

Hayır diyebilmenin gücüne gerçekten inanıyorum. İnsan hayır diyebildikçe kendi alanını keşfeder aslında. Kendine alan açar. Şimdi düşünün, yapmak istemeyip de yaptığımız ve sırf kırılmasından, küsmesinden korktuğumuz ne kadar çok evetlerimiz var bizim. Yapmak istemediğimiz halde sırf seviyoruz diye neden evet diyelim? Bu, yardım etmeyelim, içimizden gelse de bir şeylere elimiz ve yüreğimiz değmesin demek değil.

Kişisel alanınızın farkında olun ve başkaları için bu alanı daraltmayın. Bu hayat sizin hayatınız ve yalnızca bir kez yaşama hakkımız var. Kendi kararlarınızı rahatlıkla ifade edebilin öyle değil mi? Başkaları kırılmasın diye yaşanan bir hayatta ne kadar mutlu olabilirsiniz ve ne kadar doyum sağlayabilirsiniz?

Bize sunulan bir hayat var ve bu hayat bizim hayatımız. Bu bencillik değil. Kendi kararlarınızı kendiniz alıp sonuçlarına katlanabilirsiniz. Hayatınızdaki evetlerin ve hayırların yerini ölçün. İçinizden gelmiyorsa evet demeyin. Hayır diyebilmek sizin için var.