Kendinle Hesaplaş!

Konuşmam lazımdı... Neyi kime neden anlatacağımı ne konuşacağımı bilmiyor olsam da… Aslında kelimelerimi bilmesem de içimdeki ağırlığı bilerek oturdum kalemin kağıdın başına…
Samimiyet ister, içini dökmek ister hani insan arada bir, her şey yoluna girecek sanki konuşunca…
Döktüm beynimi içime, düşündüm düşündüm… Yakınacak bir yakın bulamadım yakınımda. Tamah pazarına düşmüş bütün benlikler. Bütün insani ilişkilerde ( eş- dost- arkadaş vs ) bir tarafın kırılganlığını gördüyse karşıdaki,  kendi benliğinin yükselişi adına ezmek istiyor keşfettiği bu hazineyi! Yok edeyim, ezeyim, ben onu ezdikçe kalbime dolan bu şeytani rahatlama duygusu beni ben yapıyor fikriyle… Kırgınların, kırıklarına kırk kırık eklemek meziyet ya artık, incinmişlerin incilerine yeni inciler dizelemek keza… Eh fark edip bunu dertle dertlenmeyi kendine nimet bilenlerimizde, ses geçirmez odalar arıyoruz kendimize. Ben ille de ben diyenlerden izole edilmiş mekânlar istiyoruz… Her nereye gidersek gidelim yıkkın ya hani hep bir tarafımız o da bizimle birlikte geliyor velâkin… Çünkü o hep içimizde yaşıyor…

Dışımıza ördüğümüz duvarların kalınlığı yabancılaştırıyor yaşadığımız dünyayı bize. Maddi hazların ön plana çıktığı bu çağda, insani değerleri, hayatına kattığı markalarla eş tutulan nesiller sarıyor dünyayı… Birbirine sevgiyle bakan bir çift gözün, hiçbir şey anlatmasa da  çakmak çakmak bakışıyla dünyaları içine sığdıran sözleri bulamıyoruz artık. Bu derdi çeken bile pek az… Ve varlığında haberdar değiliz o azların da… 
Yazdığımı bilgisayara aktarayım diye oturmuşken başına dağıldı düşüncelerim,  olduğum yerde tamamlamalıydım belki de. O kadar mı hassaslaştı artık duygularım… Sanki mekanikleşmişim gibi hissettim oysa.  Farkediyorsun,  burnunun direkleri sızlamaya başlıyor, insanlığa sığmayan manzaraları gördüğünde. Düşmüyor ama iki damla bir türlü…  Diş sıkmaktan avurt gevmekten düğüm düğüm oluyor sonra bu ırmaklar. Sonra eğiliyor başım, bir şey yapamamanın verdiği utançla. Hani peygamberimizin dediği gibi en zayıf imanı yaşadığımız çağda mıyız bizden sonrası mı kıyamet?

Demiştim yakınacağım bir yakınımı bulamadım yakınımda… Bulduğumu sandığımda yanılgılarımı gördüm. Ve işte kalplerimize dönme vaktiyse eğer; kalbimde gördüğüm kocaman bir is… Ben bu isi neyle temizlemeliyim? 
Sırâtellezîne en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.