Karamanımızın 70 bin ereninden olan, ulemaların arasına girmeyi başaran ve Hızır a.s. dan ilim alan alan bir Allah dostumuzu daha siz okuyucularımıza tanıtarak, ilimizin maneviyat kokan havasından istifade etmenizi sağlayacağız. Her karış toprağında 70 bin erenimizin izleri olan Karamanımızda,  erenlere fatiha ve ihlas surelerini okuyup ruhlarına hediye edelim. Bu erenlerin feyzlerinden faydalanmaya çalışalım. Çünkü, kimi evlenemeyen genç kızların evlenmesine vesile oluyor, kimi çocuğu olmayanların çocuk sahibi olmasına vesile oluyar, kimi ise hastalıklara şifa veriyor. Yolda sokakta yürürken üç fatiha üç ihlası hemencecik okuyarak Allah dostlarının ruhlarına hediye ediverin.

Karaman Kalesinin yakınında bulunan Pir Ahmet Efendi Camisinin bahçesinde kabiri bulunan Saçaklı Kara Mehmet Hoca, dönemin kadısı ve kıymetli hocalarından birisi olduğu kadar bir o kadarda katı kalpli, merhametsiz, soğuk yüzlü ve gaddarmış. Verdiği kararlar çok acımasız ve ağırmış. Hatta halk arasında deyiş bile yapılmıştır. “-Yeter Kara Hoca, Yeter Senin Bu Yaptığın; -Fakir Fukara Çayır Çimendir Yine Yeşerir; -Senin de Hanende Baykuşlar Öter” İlim ve irfanda çok değerli olan bu hocanın durumu Hızır  a.s. dikkatini çeker ve hocayı yakın takibine alır. Çünkü Saçaklı Kara Müftü kaybedilmeyecek kadar içinde Allah aşkı olan biridir. Cenabı Allah kalbine bir ilham mı bıraktı bilinmez ama, bir gün medresede talebelerine ders anlatırken konu Hızır a.s.ın, hayat pınarından su içerek ölümsüz olduğumu, yoksa Cenabı Allah’ın lütfunu kazanan bir peygamber mi olduğu veya bir melek mi olduğu, hala sağ mı vefat mı ettiği tartışıldı. Bu sırada Kara Müftü egolu bir şekilde “sağ olaydı elbette beni ziyaret ederdi” dedi. Dervişlerden oldukça olgun birisi dikkat çekecek kadar gülümsedi. Gülümsemeye anlam veremeyen hoca hiç sesini çıkarmadı ama o gecede uyuyamadı, ertesi gün “Molla, dün ben Hızır a.s. konuşurken sen neden gülümsedin” diye sordu. Medresede ilim irfan öğrenmeye çalışan derviş “Hocam o vakit yanımda Hızır a.s. oturuyordu” dedi. Hoca efendi “biraz ürpererek tamam o zaman bir daha geldiğinde  benide takdim edersin” diyerek oradan ayrılır. Hızır a.s. ertesi gün tekrar gelerek talebenin yanında yer almış, hoca efendi merakla talebesinin yanına gelerek “Molla Hızır a.s. gelmediler mi” diye sordu. Derviş mahcub bir şekilde “hocam geldi ama siz o vakitte ayna elinizde sarığınızı düzeltmekle meşguldünüz, bu hareketiniz Hızır a.s. hiç hoşuna gitmedi, dünyaya meylettiğinizi düşünerek medreseyi terk etti ve bir daha uğramayacağını söyledi”

Hoca efendi, bu olaydan sonra sarığını paramparça etti ve bir daha hiçbir zaman ne aynanın karşısına geçti nede kılık kıyafetine dikkat etti, tövbe ederek, katı kalbini yumuşattı, gaddarlığı bıraktı ve ulamaların arasına girdi. Bu olaydan sonra hocanın adı Saçaklı Kara Müftü oldu, hem  de Karamanın 70 bin ereninin arasına girdi. Karamanda adımlarınızı atarken Hızır a.s yanınızda olduğunu düşünerek yürüyün ve dualar edin.

İlimizin 70 bir ereninden olan Saçaklı kara Müftü hocanın Pir Ahmet Efendi Camisi avlusundaki kabrini ziyaret ederek; haksızlığa, zulme uğradıysanız bunun bedelini zulüm yapanlara ödettirirsiniz, davanızda haklıysanız hak ettiğinizi alırsınız. Buradaki kıssa “inanmaktır.”