Karaman İli tanıtım projemizde bu günde sizlere HODUL BABA'yı anlatacağım.

Hikayemiz Karaman İlimizin 10 km. kuzeyinde bulunan Karadağ da geçer.

Larande de (şimdi ki Karaman) üç çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Hodul, kendini Allah yolunda ilime vermiş ve bütün alimlerin/evliyaların yaptığı gibi insanlardan uzaklaşma yolunu seçerek Karadağ da gündüzleri yaban koyunu sürüsüne çobanlık ederek, geceleri de zahiri ilimle uğraşmıştır. Zaman içinde Allah tarafından üzerine vazife verilmiş ve Karadağ da bulunan bütün yaban hayvanlarının koruyucusu durumuna gelmiştir. Nitekim avlanmaya gelen ağalar, paşalar Hodul Babadan destur almadan avlanamazlardı. Habersiz avlananlarında başlarına mutlaka bir iş gelirdi.

Hodul Baba senede bir kaç defa Karaman'a gelir, ihtiyaçlarını alır giderdi. Karamana gelirken de yanında kar getirir, kundura tamircisi olan abisinin dükkanına koyar, buraya gelen müşteriler yaz kış bu kardan yerlerdi.

Yine bir gün Karaman'a gelen Hodul Baba kardeşinin dükkanına uğramıştı. O sırada güzel bir genç bayan ayakkabı ölçüsü aldırıyordu. Genç yakışıklı bir delikanlı olan Hodul'un gözleri bir anda ayakkabı ölçüsü aldıran kızın beyaz tenli topuklarına kayıverir. Bu esnada da o hiç erimeyen kar suya dönüşüverir. Bunun üzerine abisi ''Hodol Hodul kalbini bozdun, bu iş Karadağda dervişlik yapmaya benzemez kalbini düzelt'' der. Çok utanan Hodul hemen oradan ayrılır ve Karadağ'a döner ve bir daha hiç Karaman'a inmez. Karadağ da yaşamına devam eder ve orada ölür. Yöre halkı hala avlanacaklarında kabrinin yanına gelerek izin alır ve ava öyle çıkarlar. Bilirler ki destur almadan ava çıkarlarsa başlarına bir iş gelir. Karamanımızdaki 70 bin erenimizden bir tanesi olan Hodul Baba'yı Karadağ Üçkuyu Köy'ü Çeşme mevkiinde ziyaret etmek istemez misiniz?