Peygamberler ve 70 bin erenin maneviyat kokan şehrimiz Karaman için bir nokta dahi bulsak üzerine gidip araştırıyoruz. Kendimde bir Karadağ köylüsüyüm ama daha, Karadağ da bir Hristiyan Türk köyünün olduğunu öğreneli bir yıl kadar oldu. Kısa bir araştırmamız  ardından ve 70 bin erenden aldığımız ilhamla  ilginizi çekebilecek, Karamana katkısı olacağını düşündüğüm bir yazı hazırladım. Umarım ilginizi çeker.

Asil Türk Milleti, dünya yüzeyinde binlerce yıldır varlığını sürdürmekte ve hiç şüphesiz kıyamete kadarda islam dinini de yanına alarak, Müslümanlığında koruyucusu olarak  hükmünü sürdürecektir. Büyük Türk Komutanı Alparslan’ın Malazgirt zaferini hazmedemeyen, Avrupalı/Hristiyan  misyonlar Anadolu Topraklarını, atalarının ana yurdu gibi gösterip, Türkler burada işgalci diyerek, istedikleri kadar Anadolu topraklarında araştırmalar yapa dursun, yaptıkları kazılardaki bulgulardan binlerce yıl öncesi Türklerin Anadolu topraklarında var olduklarını Anadolu topraklarının bir Türk toprağı olduğunu ispatlıyor. Nasrettin Hocamızın oturduğu dalı kestiği hesap, oturdukları dalı kesiyorlar. Farkında mısınız bilmem, Anadolu da yaptıkları kazılardan sonra  sessiz soluksuz arkalarına bakmadan gidiyorlar. Çünkü görüyorlar ki asıl işgalci olanlar Roma kökenli ataları. Bunun için bizlere düşen İlimizde de iki yıldır sürdürülen yerli hocalarımızın ve üniversitelerimizin yaptığı Canhasan Höyüğü bilimsel kazıları gibi kazıların desteklenmesi ve bu kazılardan çıkan bulguların uluslararası platformlarda duyurulması.

Türk toplumu orta asyada Tanrı Dağlarının bağrından bütün dünyaya, Cenabı Allahtan gelen bir emirle binlerce yıl önce dağılmış, bu yayılma esnasında Anadolu topraklarına da yerleşmişlerdir. Bölgemizde yapılan  kazılardan bu anlaşılmaktadır. Anadolu’ya gelen kavimlerden bir obada, özel bir vazife verilerek kutsal Karadağ’a gelerek şimdiki Madenşehri Köyümüzden Üçkuyu Köyüne çıkan istikametinde yerleşik  düzene geçerek oba/köy kurmuşlardır. Buraya konmalarının bir amacı vardı, bunların burada bir görevi, vazifeleri vardı. Bulundukları coğrafyada yüzlerce yıl değişik milletlerin istilasına uğrasalar da Türk kültüründen bir şey kaybetmemişler fakat Roma imparatorluğu ve akabinde gelen Bizans imparatorluğu döneminde yaşam tarzlarında değil, sadece din olarak Hristiyanlığı baskı ve zorbalıkla benimsemişlerdir. Hristiyanlığın önemli bir  dini merkezi olan, Aziz Paulus ve Barnabasın da özel vazifeyle gönderildiği Karadağ da ,  en ünlü rahibelerin ve rahiplerin yetiştiği günümüzün Vatikan görevini yapan  Madenşehriyle yan yana ama hiçbir zaman benliklerini kaybetmeden yaşamışlardır. Kendi değerlerini korumuşlardır. 1071 Malazgirt zaferinden sonrada atalarının Anadolu’ya gelmesiyle Müslümanlığa hemen geçmişlerdir. Buralarda bulunan kiliseleri camiye çevirerek Anadolu’nun gerçek sahiplerinin Türkler olarak tescillenmesine sebep olmuşlardır. 1800 lü yılların sonunda Gertrude Bell özellikle bu köyde kiliseden çevrilen camide  kazı çalışması yaparak aradığını bulmaya çalışmıştır.  Bu Hristiyan Türk Köyünün buradaki görevi neydi acaba? Gertrude Bell niçin bu köyde bulunan camide kazı yaptı? Bu köyün var olmasına  ve bir Hristiyanlık dini merkezi olma yoluna giden Madenşehrine, Karadağ niye  müsaade etmedi?  Başlarına ne geldi de tarihten birdenbire bıçak keser gibi silindi? Yoksa Karadağın derinliklerinde Karadağ’ı ve içindeki sırrı  koruyan kavim bunlar mı? Dünyanın düzen değiştirmesinden dolayı karadağın derinliklerine mi gittiler?… Hepsi bir soru işareti… Bunları da araştırmak üniversitelerimize, işin uzmanlarına ve tarihçilerimize düşüyor. Yoksa, hiç araştırılmaması ve gizemli kalması gereken konular mı?...