Sosyal medyası olan herkesin hayatından en azından birkaç kez karşılaştığı bir durumdur: hakarete uğramak ya da başkalarına hakaret edildiğini görmek. Öncelikle suçun unsurlarına bakmamız gerekiyor. Hakaret 2 şekilde işlenen bir suçtur; 1) Bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek derecede o kişiye somut bir fiil isnat etmek. 2)Bir kişinin onur şeref ve saygınlığını zedeleyecek derecede o kişiye sövmek. Bu şekillerde işlenebilen bir suçun varlığından bahsediyoruz. Ancak bu da yeterli değil; Eğer hakaret suçu, bir kişinin gıyabında işleniyorsa, failin cezalandırılabilmesi için 3 kişinin  hakaret olayına şahit olması lazımdır yahut hakaretin kesin surette ispat edilebiliyor olması lazımdır. Örneğin sesli, yazılı, görüntülü ileti ile bu suç kişinin gıyabında işleniyorsa 3 kişinin tanık olması gerekmez. İlla o kişinin adının da geçmesi gerekmez. Hakaret eden kişi, hakaret ettiği kişinin adını açıkça belirtmiyor ama ima ediyorsa ve bu imadan mağdurun kim olduğu açıkça anlaşılıyor ise hakaret suçu gene oluşmuş kabul edilir. Mağdura isnat edilen fiil veya sövme de üstü kapalı ifadelerle yapılmışsa ama bu ifadelerin hakaret maksatlı söylendiği açıkça anlaşılıyor ise gene hakaret suçu oluşur. Bu bahsettiğim durumlar basit hakaret suçunu oluşturur. Bununla birlikte hakaret suçunun nitelikli halleri vardır. Bunlar da cezanın artırılacağı nitelikli hallerdir. Bunlardan birisi de, Hakaretin alenen işlenmesi (Esasen sosyal medya üzerinden hakaret suçu bu fıkra uyarınca cezalandırılır)’dir. Peki bu suçun cezası Türk Ceza Kanunu’na göre nedir? Hakaret suçu için öngörülen temel ceza TCK m. 125’e göre, 3 ay ile 2 yıl arasında değişen hapis cezası veya bunun yerine adli para cezasıdır. Ancak sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçunda cezayı artırıcı hal söz konusudur. Buna göre TCK m. 125/3 hükmüne göre hakaret suçunun alenen işlenmesi durumunda temel cezada ⅙ oranında artırım yapılır. Tabi bunun yerine gene ⅙ oranında artırılmış adli para cezasına da hükmedilebilir. Hakaret suçunda cezayı artıran haller TCK 125/3 hükmünde yer alır. Sosyal medyadan hakaret suçu da esasen bu hallerden biridir. Ancak bu fıkrada yer alan cezayı artırıcı diğer haller, sosyal medya üzerinden hakaret suçu için de söz konusu ise sosyal medya hakaret cezası da artırılır. Bu halleri ve öngörülen cezaları şu şekilde sıralamamız mümkündür: Sosyal medya üzerinden bir kamu görevlisine karşı görevinden ötürü hakaret edilirse verilecek olan ceza 1 yıl 2 ayın altında olamaz. Sosyal medya üzerinden bir kişiye karşı; dini, siyasi, sosyal veya felsefi düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret edilmesi durumunda verilecek olan ceza 1 yıl 2 ayın altında olamaz. Sosyal medya üzerinden bir kişiye karşı mensubu olduğu dinin değerlerinden bahsederek hakaret edilmesi durumunda verilecek olan ceza 1 yıl 2 ayın altında olamaz. Görüldüğü üzere hakaret gibi basit bir suç, çoğu durumda çok ciddi bir hal alabilmektedir. Dolayısıyla sürecin en başından itibaren tecrübeli bir ceza avukatı ile birlikte takip edilmesinde yarar vardır. Bunun yanında cezayı azaltan veya ceza verilmemesini gerektiren hallerin olduğunu da söylemem gerekir. Bunlar TCK 125 ve devamında yer alan hakaret hükümlerinde yer almıştır. Kişiye yöneltilen hakaret niteliğindeki isnadın ispat edilmesi durumunda ceza verilmez. Mesela kişiye sosyal medya üzerinden rencide edici bir isnatta bulunulması ve bunun mahkeme önünde ispat edilmesi ile artık sosyal medya hakaret suçu söz konusu olmaz. Burada isnat edilen rencide edici fiil suç teşkil ediyor olmalıdır. Karşılıklı hakaret söz konusu olduğunda cezada indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten vazgeçilebilir de. Bu, kanun koyucu ile birlikte tamamen hakimin takdirine bağlı bir süreç. İnternet üzerinden karşılıklı olarak birbirine hakaret eden kişilerin bu hakaretleri birbirlerinin fiilleri ile o an nedensel olarak birbiri ile bağlantılı ise bu durum mahkeme tarafından değerlendirilir ve sosyal medya hakaret cezası ⅓’üne kadar indirilebilir veya hiç ceza verilmez. Kısacası, ifade özgürlüğü kişiler için sınırsız bir hak değildir. Yani hakaret etme hakkını ifade özgürlüğü adı altında kimse elde edemez. Ama bir kişi hakkındaki her türlü olumsuz ifadeler ve eleştiriler de hakaret kapsamına girmez. Burada ilgili internet paylaşımının ifade özgürlüğü kapsamında mı yapıldığı yoksa hakaret mi olduğu değerlendirmesini mahkeme yapar. İnternetten hakaret ile karşılaşan mağdur kişi, hakaret paylaşımı ile ilgili ekran görüntüsü almalıdır. Gerekirse ekran video kaydı yapmalıdır. Paylaşımın yapıldığı profilden kişinin kimliğini tespite yarayacak bütün bilgileri çıkarmalıdır. Ancak dikkat etmekte yarar var; aynı şekilde eğer deliller usulüne uygun toplanmamışsa, sosyal medyadan hakaret eden bir kişi de mahkemede duruma uygun savunmasını yaparak davayı ret ettirmesi mümkündür. İyi bir ceza avukatıyla süreci yürütmelisiniz. Zira ceza davasını mağdur kazanırsa, yukarıda belirtilen cezaların yanı sıra bir de manevi tazminat sorumluluğu ortaya çıkacaktır. Sosyal medyadan hakaret suçu takibi şikayete bağlı olan suçlardandır. Yani mağdurun şikayet etmesi ile süreç başlar. Burada 6 aylık şikayet süresi söz konusudur. 6 aylık süre internetten hakaret edilmesi ile birlikte başlamaz. İnternetten hakaret edildiğinin ve kimin hakaret ettiğinin öğrenilmesinden itibaren 6 aylık şikayet süresi başlar. Ve sosyal medya üzerinden hakaret suçu; uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer alır. Mahkeme aşamasından önce; uzlaşma hükümleri uygulanır. Uzlaştırma süreci nedir ? Uzlaştırmadan ise haftaya yayında olacak olan köşe yazımda bahsedeceğim. O zamana dek hoşça kalın.