Bildiğiniz üzere dün sınav sonuçları açıklandı. Uzun bir maratonun ardından artık sınav sonuçları ile birlikte bölüm ve üniversite seçme dönemi ile karşı karşıya kalacağınız günler yaklaşıyor. Bu dönemde hem öğrenciler için hem de veliler için bazı uyarılarda bulunmak istiyorum;

Sınava giren öğrencilerimiz ilk olarak akıllarındaki mesleği neden seçtiklerini sorgulamalıdırlar. Gerekiyorsa o mesleği yapan insanlarla görüşmeliler. Eğer imkanları varsa o mesleği yapan insanların yanında 1 hafta gözlem yapsınlar. Eğer herhangi bir fikirleri yoksa kendilerini tanımaları gerekmektedir. Burada kendisine birtakım sorular sorabilirler; ben kimim? Neyi yapabiliyorum, neyi severek yaparım? kişisel özelliklerim ne? Sosyal birisi miyim? İçe kapanık biri miyim? bireysel mi çalışmak istiyorum, takım halinde mi? takım halinde çalışacaksam bunun için gerekli becerilere sahip miyim? Gibi soruları sorarak kendisini tanımaya çalışmalı ve buna göre meslek seçmelidir.

Öğrenci bu gibi soruları sorarak kendisini tanımaya çalışırken sevgili velilere çok büyük görev düşüyor. Çocuklarına meslek seçiminde asla baskı yapmamalılar. Çocuklarının sevdiği ve istediği meslekleri seçmeleri konusunda açık görüşlü olmalıdırlar. Eğer çocuklarının kendilerince çok absürt seçimleri varsa çocukları ile demokratik ve olumlu bir sohbet ortamı oluşturarak bu durumu tartışmalıdırlar. Gerektiği yerde çevrelerinden profesyonel olarak yardım almalıdırlar.

Sınava giren öğrencilerimiz bölümlerini seçtikten sonra o bölümün hangi üniversitede diğerlerine göre daha iyi olduğunu, akademik kadrosunu, -eğer sayısal ağırlıklı bölümler istiyorsa- yapılan projeleri, ders programlarını, kampüs hayatını, üniversite içerisinde yapılabilecek sosyal aktiviteleri ve ulaşım (büyük şehirler için geçerli) gibi hususları kendilerince önem sırasına koyarak akıllarında olan üniversitelere puanlar verebilirler. Bu da öğrencilerimizin üniversite tercihi yaparken daha mantıklı kararlar vermesine yardımcı olacaktır. Ve tercihini yapıp yerleştikten sonra “keşke” demelerine engel olacaktır.

 Sınav dönemi uzun ve zorlu geçiyor, adeta öğrencilerle birlikte veliler de bir sene boyunca sınava hazırlanıyorlar. Bunun neticesinde tercih esnasında velilerin çocuklarının okuyacakları bölümlere karar verme esnasında söz hakkı bulunuyor.  Maalesef   Türk toplumumuzun kanayan yarası haline gelen ve günümüz dünyasında artık yeri kalmayan görüşe sahip birçok velimiz bulunmakta. “Devlete sırtını yasla.”  Bu görüşe sahip çocuklar yetiştirmek demek bir nevi meslek sahibi olduğunda ne bir adım ileri ne bir adım geri gidemeyen çocuklar yetiştirmektir. Şu anda on binlerce kişi KPSS ataması beklemekte hatta bu uğurda intihar girişiminde bulunan insanlar gittikçe çoğalmaktadır. Bu yüzden bırakalım öğrenci devlet kademesinde çalışmak istiyorsa da istemiyorsa da kendi seçimini kendisi yapsın.

Öğrenciler ikamet ettikleri şehirlerde okumak veya okumamak konusunda aile ile istişare halinde olmalıdırlar. Bu durumun içerisinde maddi-manevi birçok etmen bulunmaktadır. Fakat ben sadece şehir dışında okuyan öğrencilerin kendilerini geliştirme-gerçekleştirme-, birey olma, sorumluluk alma, inisiyatif kullanma gibi birçok yeteneklerini geliştirdiklerini düşünmekteyim. Bu yüzden şehir tercihi yapılırken çok dikkat edilmelidir.

Sınava giren öğrencilerimize yapacağım en önemli uyarılardan birisi “YABANCI DİL” olacaktır. Her ne bölümü okursanız okuyun bildiğiniz bir yabancı dil sizi diğerlerinden çok ileriye götürecektir. Eğer mümkünse bölümünüzü İngilizce okuma durumunu da değerlendirmenizi tavsiye ederim.

 Sınava giren öğrencilerimiz herhangi bir işte başarılı olmanın en önemli 3 kuralını asla unutmamalısınız;

Network sahibi olmak

İşinde karakter sahibi olmak

Yaptığın şeyi(işini) en iyi şekilde yapmak

Hangi bölümü seçerseniz seçin anlam dünyanızı geliştirmeli, çevrenizdeki insanlarla güçlü bir iletişim bağı kurmalı, sürekli sizi bir adım ileriye götürecek bilgi ve birikime sahip olmak için çok çalışmalısınız. Hangi bölümü okursanız okuyun eğer üniversite bittikten sonra kendinizi geliştirmezseniz, aldığınız diplomanın kâğıt parçasından başka bir önemi kalmayacağını unutmayın ve mutlaka 21.yy becerilerinin bir kaçına sahip olun. (BİR ÖNCEKİ YAZIMDA BU BECERİLERDEN BAHSETMİŞTİM).

Bu yazımda bahsedeceklerim kısaca bunlar.  Hayatınızın en büyük dönüm noktalarından birisindesiniz sevgili kardeşlerim ve asla unutmamanız gereken tek bir şey var;

Eğer sevdiğiniz işi yaparsanız başarı her daim sizinle…

Sevgili ebeveynlerimize HZ. ALİ efendimizden unutmamaları gereken bir öğüt:

“Çocuklarınızı kendi yaşadığınız döneme göre değil onların yaşayacağı döneme göre yetiştirin”