4 Eylül 2022. Bu Tarihi Bir Kenara Not Edin.

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Ya da kitabın ortasından konuşmak deyimine yakışır bir üslupla gireyim mevzuya. Sene 2023... Aylardan Nisan... Hani o nazlı endamıyla bir tül gibi şarkıları süsleyen sühunet müjdecisi dillere destan ay. Kalp atışları bir anda hızlanan gökyüzünün topraktan yana sağanak sağanak sevinç gözyaşlarına döndüğü o hülyalı zaman dilimi. Bütün heybetiyle bahara yürüyen Karadağ’ın eteklerinde adeta sevince gebe bir tomurcuk gibi yutkunan şehrin meydanında yıllar sonra görülmemiş bir bayram havası. Bütün haber kanallarında soylu bir kervan gibi geçen alt yazılarda hep aynı şey çarpıyor gözlere. TFF 3. Lig 2. Gurup’ta Şampiyon Karaman Futbol Kulübü... Ekranlarda rengârenk puntoları yanıp yanıp sönen Karaman Futbol Kulübü 2. Ligde spotu ve daha neler neler...

Yer, her zamanki gibi Aktekke Meydanı... Tezahüratlar, ıslıklar ve alkışlar eşliğinde dillendirilen hamasi sözlerin ardı arkası kesilmiyor. Şampiyonluk kupasını alınlarının akıyla şehre getiren takımı ve teknik heyeti başına taç eden kalabalığın arasında kimler yok ki. Mehmet Ali Başkan, yönetim kurulu, şehrin valisi, rektörü, patronlar, medya mensupları, protokol, iş adamları, siyasetçiler, taraftar ve küçüğünden büyüğüne gönlü Karaman Spor’dan yana atan ahali. Bitti mi? Tabi ki hayır. Firmasının reklamını yaparcasına en işlek caddelere boy boy tebrik notu asanlar mı dersiniz, tesislere en afilisinden çelenk gönderenleri mi dersiniz, bir fırsatını bulup Mehmet Ali Başkanla, Zafer Hocayla, hele hele mümkünse takıp kaptanı Akın Akman’la bir selfi çektirip sosyal medyada bakın biz de yanınızdayız mesajının telaşına düşenleri mi ararsınız.

Kurduğunuz bu heyecan vesilesi hayale şimdilik bir ara verip oturun hele yamacıma. Size diyeceklerim var. Şimdi gerçekle yüzleşme zamanı cancağızım. Okuyacaklarınız biraz canınızı sıkabilir ama gerçek bu ne yazık ki. Geleli neredeyse yirmi yıl oldu. Ziyadesiyle sosyoloji ve psikoloji okumuş, sokak sokak şehrin merkezini ve arka mahallelerini aklı başında bir tutumla yıl yıl dolaşmış, sayısız etkinliğe iştirak etmiş eğitimci bir yazar olarak şehri ve halkını iyi tanıyor olduğumu düşünüyorum. Bu yüzdendir ki sözlerim kızım sana söylüyorum gelinim sen anladan ziyade ben Karamanlıyım deyip Mevlana’nın o yamasız hırkasının eteklerinden tutup da gönlünü posta sermek isteyen ve dahi Yunus’un sofrasına diz kırıp oturmak dileyen herkesedir.

Konya Karaman Çıkmazı

Karaman Futbol Kulübü inanıyorum ki bir gün hak ettiği yerde olacak, olmalı da. Sadece kulüp mü? Kurulacak bir TV kanalı, marka ürünleri, üniversitesi, sanatçıları, yazarları ve daha birçok dinamiği. Fakat bu gerçek şehrin zihin kalıplarının arasına sıkışan şehla bakışla olacak şey değil. Bu şehirde misafir olan bir kardeşiniz olarak diyeceğim o ki her şeye siyasi gözle, hemşerici bir üslupla, gelenekçi bir tutumla bakmaya devam ettikçe Konya Karaman sarmalı hiçbir zaman bitmeyecektir. İsmet Paşa ve İstasyon Caddesinden başkasını yok sayan bir mantaliteyle nereye kadar? Hafta sonu Karaman’dan alış veriş yapmak ve şehrin restoranlarında yemek yemek yerine her fırsatta il dışına kaçan zenginlerle nereye kadar? Büyük düşünmek yerine küçük proje ve etkinliklerle maddi kaynak için iki de bir organize sanyinin yolunu tutmakla nereye kadar? Büyük düşünmek yerine lafını etmekle; büyük işlere imza atanların yanında durmak yerine dedi kodusunu yapmakla, dahası engel olmaya çalışmakla nereye kadar?

Bütün bunları niye mi yazdım? Söyleyeyim neden yazdığımı. Karaman’da ilk defa her yönüyle elit sayılabilecek bir futbol takımı oluşturuldu. Başkan da hoca da XXL kalitede. Oyuncular desen bu ligin kalburüstü topçuları. Kulübün hiç olmadığı kadar bir vizyonu ve bir ağırlığı var artık. Kalitesiyle rüştünü ispatlamış oyunculara ödenecek -hak ettiklerine fazlasıyla inandığım- ücretler kadar, kullanacakları orijinal forma ve eşofman takımından kamp esnasında kalacakları otele ve onların her daim eli ayağı olan lüks bir otobüslerine varana dek her şey tek tek düşünülmüş ve planlanmış. Fakat bütün bu güzelliklerden haberi olmayan ya da bunca emeği görmezden gelip nemelazım diyen bir yaklaşım var hâlâ şehirde. Bu kanıya nerden vardın be adam diyeceksiniz belki ama her şey gün gibi ortada. Takım sahaya çıkalı neredeyse bir hafta oldu. İlk antrenmana beklerdim ki protokol çok daha kalabalık olarak katılım sağlasın. Hatta görmek istediğimiz çehreler de teşrif etseydi ne güzel olurdu. Her kesimden gelenlerle tribünler şenlenip takım lehine tezahüratlar yapılmış olsa başlangıç için ne güzel bir moral motivasyon vesilesi olurdu.

Dondurmalı Baklava

Hâlâ geç kalmış sayılmazsınız. Cumartesi yapılacak konser öncesi tanıtımı yapılacak olan takımın yanında yer alınsa ne güzel olur. Ağustos başı Burdur’da yapılacak olan ve yaklaşık iki hafta sürecek olan ikinci etap kampın dönüşünde takım, otel önünde çiçeklerle karşılanabilir mesela. Olmadı lig öncesi Kemal Kaynaş Stadında yapılacak olan ilk antrenmana kalabalık bir gurupla gidip bir tepsi baklavanın yanına iliştirilmiş dövme dondurmayla sürpriz yapılabilir. O da olmadı 04 Eylül Pazar günü kendi evimizde Turgutluspor ile yapacağımız ilk maçta tirübünde yerimizi alalım ki 12. Adam nasıl olunurmuş görsün cümle âlem. Şimdi değilse ya ne zaman? Ya değilse Allah’ın izniyle şampiyon olunduğu gün herkes inmiş olacak meydana.