Hiç zamanı değil ama ülkemizin ve dünyanın Koronavirüs Hastalığı(COVİD-19)salgını ile uğraşırken bunları dile getirmek istemezdim ancak hayat devam ediyor ve yapılması gereken görevlerimiz sorumluluklarımız vardır.         

Muhtar Hasan Karaca Karaman’daki ilgili bütün kuruluşları kasım ayından bu yana bazen kişisel ilişkilerini ve resmi başvurularını yaparak  yardım talep etmiş olup  ancak hiçbir sonuç alamamıştır.

Taşkale ziyaretinde bulunan bürokrat, işadamı,  siyasetçi her kesimden insanlar ziyaret esnasında vermiş oldukları yardım sözleri, arkandayız muhtarım bir sorun olduğunda kapımız her zaman sana açıktır söylemleri nerede kaldı bu istinat duvarının bir an önce yapılması gerekmektedir ölümcül sonuçlara sebebiyet vermemek için ilgililerin yardım etmesi gerekmektedir.

18.03.2020 tarihinde bu köşede keşke demeden başlıklı yazımda “yıllardır tehlike arz eden orta caminin önündeki on metre yüksekliğindeki yapımında 1985 yılında bir lise öğrencisi iken işçi olarak çalıştığım bu duvar yüksek tonajlı mermer kamyonlar ve su sızması yüzünden yıkılmak üzere bu yıkım hem camiye zarar verecek hem de Allah korusun birçok köylünün ölümüne sebep verecektir” diye yetkilileri uyardım; Ancak hiçbir sorumlu kurumdan ses ve ışık gelmedi.

Maalesef 22.03.2020 tarihinde Taşkale’de gerçekleşmesini istemediğimiz o elim olay gerçekleşti İstinat Duvarı Yıkıldı bereket ki can kaybı yok yıkılsın ne olacak demeyin köyün en işlek caddesi ve trafiğin devamlı işlediği insanların sürekli dolaştığı ve duvarın üstünde parkın bulunduğu bir istinat duvarı yıkılmadan önce müdahale edilseydi belki maliyetinin daha az olacağı bir yapı peki ne olacak şimdi bu salgın virüs dolayısı ile hiçbir çalışma yapılamayacak belki altı ay kaderine terk edilecek zaten yığma toprak ve yamaç olması nedeniyle daha çok yıkıma neden olacak tarihi orta cami yıkılacaktır. insanlar, hayvanlar düşecek ölümlere sebebiyet verecek.

Sorumlu hiçbir zaman köy halkı ve muhtar olmayacaktır.